Orman Dede’nin imdat çığlığı duyuldu

ÖNCEKİ gün Emine Erdoğan Hanımefendi’den bir mesaj aldım..

Haberin Devamı

1- “Orman Dede için ne gerekiyorsa yapacağız...”

Emine Hanım’ın doğaya ve insana olan duygusallığını bildiğim için hemen “Orman Dede”yi arayıp, “Rahat olun. Sizin çığlığınız kalpten duyuldu” dedim.

İkimiz de sevindik.

Bir insanın elleriyle dikip büyüttüğü bir orman kurtuluyordu.

Ve dün “Orman Dede”den içimi biraz olsun rahatlatan bir haber:

“Fatih Bey, çarşamba günü Konya Orman Bölge Müdürü ziyaretime geldi. Dertlerimi dinlediler. Allah razı olsun...”

Tabii önce “Orman dede kim” ya da “İçim neden rahatladı” sorularına bir cevap vermem gerekiyor.

Bir önceki pazar günü şöyle yazmıştım: “Fatih Bey bunaldım lütfen bana sahip çıkınız” mesajını aldığımda içim titredi. “Eyvah Orman Dede” dedim ve klavyenin başına geçtim.”

80 yaşını aşmış Rahim Demirtaş’ı Emine Erdoğan Hanımefendi’den birlikte ödül aldığımız Uluslararası 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni’nde tanımıştım.

Haberin Devamı

Doğaya, toprağa, ağaca, kuşlara, balıklara... Yani her türlü canlıya saygı duyanların toplandığı harika bir törendi.

Sahnede ödüllerimizi alırken daha ilk sohbetimizde içimden ona “Orman Dede” demek gelmişti.

Emine Hanım’ın elinden ödülünü alırken o kadar duygulanmıştı ki...

Sonuçta onca sevgiden ve emekten sonra birileri onun bu yaptığını görüp takdir etmişti.

Çünkü Anadolu’nun bir bozkır köyünde tek başına 40 bin ağaç dikmişti. Bir orman yaratmıştı. Ağaçlarına evladı gibi bakıyordu.

Sabah namazında kalkıp, akşam namazına kadar ağaçlarına bakıyor, suluyordu.

Rahim Bey’le törenden sonra dost olmuştuk.

Ağaçlar, kuşlar, doğa üzerine dertleşiyorduk.

Rahim Demirtaş İlkokulu dışarıdan bitirmiş;

Sonra takdirler. Fen fakültesi matematik-astronomiden mezun. Öğretmen olmuştu.

Aldığı bu eğitimden çok belki de doğaya olan tutkusu, insanlardan çok ağaçlarla, kuşlarla, böceklerle konuşması onu bilge bir kişilik yapmıştı.

Onu tanıyınca, tek bir eğitim almadan o satırları yazan Yunus’ları Karacaoğlan’ları daha iyi anlamıştım.

Doğanın bilgeliğiydi bu.

Ama “Orman Dede” son günlerde dertliydi. Yaş 80’i aşmış, 90’a dayanıyordu..

Ağaçlarına yeterince bakamıyordu. Ormanı yok olacak diye uykuları kaçıyordu.

Haberin Devamı

Kolay değil. Konya’nın Beyören Köyü’ündeki o bozkırda bir orman yaratmıştı.

Bana şöyle diyordu: “Onlar için sabah namazında kalkıyorum, akşam namazına kadar sulayacağım diye aralarında koşturuyorum... Biz belki dedelerimiz gibi toprak fethedemeyeceğiz ama elimizdeki toprakları 100 kat verimli hale getirirsek, o zaman 100 kat toprak fethetmiş gibi olmaz mıyız?”

Orman Dede’nin imdat çığlığı duyulduEmine Erdoğan Uluslararası 3. Sıfır Atık Zirvesi ve Ödül Töreni’nde Rahim Demirtaş’a ödülünü sunmuştu.

2- ÖLEM DEDİM ECEL GELMEDİ KALAM DEDİM MECAL KALMADI

Biliyorsunuz Türkiye’de yeraltı suları kuruyor. Konya’da çekilen yeraltı suları yüzünden toprak çöküyor, obruklar oluşuyor.

Rahim Bey de ağaçlarına su bulmakta zorlanıyor.

Haberin Devamı

Son olarak bana şöyle yazmıştı: “Ölem dedim ecel gelmedi. Kalam dedim mecal kalmadı...”

İşte bu mesaj üzerine “Orman Dede’nin imdat çığlığı”nı yazdım.

Ve ardından Emine Hanım’dan gelen “yardım mesajı”nı aldım.

İçim rahatladı. Çünkü Rahim Demirtaş’ın ormanları için kapsamlı bir çalışma yapılacağını biliyorum artık.

Orman Dede’nin imdat çığlığı duyulduBen de ödül aldığım aynı törende Rahim Demirtaş’la tanışmıştım.

3- ORMAN BAKANLIĞI DEVREDE

Ve önceki gün Rahim Bey bir fotoğraf ve mesaj gönderdi bana.

Konya Orman Bölge Müdürü Rahim Demirtaş’ın ormanını ziyarete gelmiş.

Orman Dede’nin imdat çığlığı duyulduKonya Orman Bölge Müdürü ve ekibi Rahim Demirtaş’ı ziyaret ederek gerekenin yapılacağını söyledi.

Ağaçları tek tek incelemişler. Tanılar konulmuş. Bitki çeşitleri ayrıntılı belirlenmiş.

Haberin Devamı

Bu bilginin sonunda “Orman Dede” şöyle yazmış:

“Allah Razı olsun..”

Çok uzaklardan, dağlardan, ormanlardan gelen bu “kalpten teşekkür” beni öylesine mutlu etti ki.

Sevgili dostum “Orman Dede”nin yüzü biraz olsun gülmüş. Bir güven gelmiş.

Artık biliyor ki;

Ormanı sahipsiz değil. Yardım alacak.

Aslında onun bana fısıldadığı bir de korkusu vardı:

“Benden sonra bu orman ne olacak? Kim bakacak?”

Belki şimdi bu sorusuna da bir cevap bulmuş oldu.

En azından bir vakıf ya da bir başka yöntemle Rahim Bey’in bu ormanı bir “doğa abidesi” haline gelebilir.

Ya da insanın doğaya olan aşkı ve azmini anlatan bir milli park...

Ben Emine Hanım’ın bu duyarlılığına teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Orman Bakanlığımızın bu refleksini de kutluyorum.

Sevgili doğa severler;

Bunca felaketin, vahşetin arasında bir “mutluluk vahası” gibi gördüğüm bu gelişmeleri aktarmaya devam edeceğim.

İyi haftalar.

Yazarın Tüm Yazıları