Paylaş
Deniz’in haberi şöyle:
- Rus uçaklarının 3-4 Ekim’de hava sahamızı ihlallerinden sonra Rusya Hava Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Sergey Dranov Ankara’ya geliyor...
- Ve Türk Genelkurmay’ına şu bilgiyi veriyor:
“Biz Suriye’de sadece bir telsiz kanalı kullanıyoruz. Bizimle o kanaldan temasa geçin. Uyarılarınızı o kanaldan yapın. Böylece sorun çıkmasın...”
- Bu öneriyi Türkiye kabul etti. Ve o günden sonra bu kanaldan uyarılar yapıldı...
PEKİ NE OLDU, RUS JETİ NASIL VURULDU?
Bu haber, Rus jetinin niye vurulduğunu anlamak açısından önemli.
Bizim pilotlar Rus General’in verdiği telsiz kanalından daha önce uyarılar yapmışlar.
Ve sonuç alınmış. Yani muhabere işlemiş... Rus jetleri telsiz frekansından gelen uyarılara cevap vermişler.
- Son olayda Rus Hava Kuvvetleri’nin verdiği telsiz kanalından bizimkiler anons etmişler. Uyarmışlar, ama bir cevap alamamışlar.
Bu durum Türkiye tarafında, “yaklaşan Suriye jeti” algısı yarattı...
Daha önce angajman kurallarına neden olan Suriye’nin bu tacizine karşı Türk pilotlar düğmeye bastı...
Bu da uçak düşürülene kadar Rus uçağı olduğunun bilinmediği tezini doğruluyor..
Hatta...
Türk jetlerinin bu müdahalesi daha önce RF-4E uçağımızı düşüren Suriye’ye karşı haklı bir misilleme olarak bile düşünülebilirdi...
Bu son cümle işin hayali ve duygusal tarafı.
Gerçeklere dönersek...
Peki bu tacizi ya da ihlali yapanın Rus uçağı olduğu bilinseydi ne olurdu?
İşte kritik soru burada başlıyor.
Bunun iki cevabı olabilir:
- Rusya son bir kez daha diplomatik yollardan uyarılabilirdi...
- Hayır, bunca uyarıdan sonra vur emri verildiği için yine vurulurdu...
Bu cevaplardan hangisini seçerseniz seçin... Karar elbette o an nasıl bir muhakeme yapılacağına bağlıdır.
Ancak bir tek cevap var ki değişmez...
- Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik haklarına karşı yapılan ve ısrarla sürdürülen ihlaller kesinlikle kabul edilemez...
TÜRKİYE DAHA NE YAPSAYDI
Düşünün ki, Türkiye sınırlarını ihlale yönelen bir uçağı defalarca uyarıyor.
Son olarak Türk pilotları Rus pilotu kendi kanalından defalarca uyarıyor.
Ama bir cevap alamıyor...
Bu durumda sormak hakkımız değil mi?
- Türkiye daha ne yapsaydı?
Kendi verdiği telsiz kanalından bile kimlik bildirmeyen Rus uçağı başka nasıl ve ne kadar uyarılabilirdi?
Bugün Rusya’yı mağdur gösterip Türkiye’yi suçlamaya çalışanlar bu gerçekleri görmüyor mu?
Ya da görüyorlar... Biliyorlar... Ve bilerek bu tezgâhı işletiyorlar...
Bu durumda paranoyakça bir soru geliyor aklıma:
- Acaba Rusya o telsiz frekansını bize niye verdi?
Ya da...
- Türk pilotların defalarca uyarı anonsu yapmasına rağmen, o telsiz frekansındaki sessizliğin sırrı nedir?
Paylaş