Netflix’teki ‘eşcinselliğe özendirme’ üzerine Özkök ve Müftüoğlu’ndan iki farklı yorum

Son dönemde yayına giren neredeyse her dizide ve özellikle 15 yaş grubunda bir “eşcinsel aşk” mesajı görenler şikâyete başlamışlardı.

Son olarak ‘Black Mirror’ dizisinin video oyunundaki “sanal eşcinsellik” senaryosu tartışmaların şiddetini arttırdı. 

Yine aynı şeyi söylüyorum, kimsenin cinsel tercihiyle derdimiz yok. Amaaaaa...

Söz konusu böylesine geniş bir sosyal platform olunca... Tartışma da ona göre büyüyor.

Yazıyla ilgili sabah Ertuğrul Özkök mesaj attı. “Katılmıyorum. Bu özgürlüktür” dedi.

Öğleden sonra ise Osman Müftüoğlu aradı. “Birkaç gündür eşim Mihriban da bu konuya dikkat çekiyordu. Ben de toplum sağlığı açısından sakıncalı buluyorum” dedi.

Gördüğünüz gibi olay ciddi bir tartışma halinde... Ayrıca iki erkek arkadaşın video oyunundaki “ateşli dövüş ve sevişme sahneleri” sanal âlemin oyunlara yansıması açısından ve yaş grubu olarak gerçekten dikkat çekiciydi. 

BAYRAKLARI YÜKSELTEN CESUR LOGOLAR 

KISA süre önce Sütaş’ın Bingöl’e yaptığı 750 milyon liralık dev yatırımı yazmıştım. 

Sütaş’ın sahibi Muharrem Yılmaz, Bingöl’deki muazzam yatırım için Aksaray’daki Sütaş örneğini vermişti. 

Binlerce aileye iş imkânı...

Ben o yazıyı yazınca, Türkiye’nin dört tarafındaki yatırımcılardan mesajlar gelmişti.

Özetle ve haklı olarak Anadolu’nun en uzak köşelerine yatırım yapanlar kendilerini hatırlatıyorlardı.

Ve dün bir haber: “Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, Frankfurter Allgemeine Zeitung’a (FAZ) verdiği söyleşide Alman otomotiv devi Volkswagen’in (VW) yeni fabrika yatırımı için Türkiye’yi seçmesinin avantajlarını anlattı. Ermut yatırım için Torbalı’yı önerdi.”

İşte budur Türkiye için yapılması gereken...

Kore’yi dünya ligine taşıyan vizyon...

Japonya’yı yükselten enerji...

Şehir şehir, eyalet eyalet yatırım planlaması...

Her şehrin istihdam ve yatırım kapasitesi...

Torbalı deyince aklınıza ne geliyor?

Küçük bir Ege kasabası mı?

Hayır...

Philip Morris, Groupe Atlantic, MSC Grup, JTI, Dr. Oetker, SFS Intec gibi uluslararası dev firmaların ev sahibidir Torbalı...

1 milyar dolarlık ihracatı ile 100’ün üzerinde ülke ile lojistik ağı vardır.

İşte o nedenle diyorum...

Şehirleri şehir yapan yatırımcısıdır. İstihdam zenginliğidir.

Şehrin sporunu da o besler, sanatını, kültürünü de...

Şehrin doğal sponsorudur...

Dün yine bir haber:

“Gaziantep’te SANKO Onursal Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, ‘şehir ve markalaşma’ üzerine bir konuşma yaptı.”

Gaziantep’in elbette çok markası var. 

Ama Konukoğlu şehre can veren markaların başındadır...

Ya İzmir...

Pınar’ı İzmir’le birlikte anarız...

Ve Arkas... Sanatından sporuna İzmir’i dünya ligine taşıyan bir markadır...

Konya’nın Atiker’i... Çimentosu, unu, gıda sektörü markaları olmasa...

Manisa’nın Vestel’i...

Aksaray’daki Mercedes-Benz Türk Kamyon Fabrikası...

Onlardan da bir mesaj aldım. 

Diyorlar ki:

- “Aksaray kamyon fabrikası, tüm dünyadaki 3 Mercedes-Benz kamyon fabrikasından biridir.

- 2018 yılında 25 bininci kamyon banttan indirildi ve bugün Türkiye’de üretilen her 5 kamyondan 4’ü Mercedes-Benz Türk Aksaray Kamyon Fabrikası’ndan çıkmaktadır...”

Aksaray öyle de Siirt farklı mı?

Siirt’ten kopmayan Ethem Sancak’ın varlığı...Limak’ın yatırımları, Kuzu grubunun yatırımları Siirt’i yükseltiyor.

Adana’yı Sabancı’sız düşünebilir misiniz?

Vehbi Koç’un Kayseri hikâyeleri... Onun yol verdiği nice Kayserili yatırımcı...

Kocaeli, Bursa otomotiv ve makina sanayisinin devleri...

Özetle arkadaşlar... Şehirleri marka yapan, o insanların marka yatırımlarıdır.

MARKA BAYRAKLAR

Dünya artık devletleri yalnızca bayraklarıyla tanımıyor. “Marka bayraklar yüzyılı”dır yaşadığımız dönem.

Kore Başbakanı’nın Ankara’ya gelişini hiç unutmam.

Cinnah Caddesi’nde sağlı sollu direklerde bir Kore bayrağı, hemen yanında da Hyundai, Samsung, LG gibi dünya markalarının logoları asılıydı.

Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nin Bağımsızlık Günü Resepsiyonu’nun davetiyesinin arkasında ne vardır biliyor musunuz?

Resepsiyonun sponsoru markaların listesi...

Yani devlet değil, o markalar harcar resepsiyonun parasını...

Devlet o açıdan bakınca bir “markalar bütünü”dür...

O bayrağın güvencesi altındaki markalar, logolar uluslararası rekabetin savaşçılarıdır.

Bu yüzyılın asıl cephesi her devletin yarattığı kendi markasıdır.

O nedenle markaları yaratan girişimcilerimiz en kıymetli değerlerimizdir.

Evet...

Bu pazartesi markalarımızdan bir “Türkiye morali” çıkartmak istedim.

Her birini saygıyla selamlıyorum...