Paylaş
“Buradan bir uyarı yapmak istiyorum. Elazığ-Bingöl arası fay hattı büyük risk taşıyor. Her an deprem olabilir...”
Bakın fotoğrafa...
Naci Hoca’nın elindeki çubuk nereyi işaret ediyor?
Dün yaşanan felaketin tam ortasını...
Elazığ hattını.
Hoca bir kez daha söylüyor:
“Malatya-Elazığ hattı risk altındadır...”
Ve işte önceki gün o felaket geldi. Deprem Elazığ ve Malatya’yı vurdu.
Ve şimdi dikkat...
Arkadaşlar...
Şu tesadüfe bakın ki Naci Görür Hocamız Elazığlıdır..
Belki de doğduğu topraklara gelecek olan felaketi duyuran dünyadaki ilk uzmandır...
O nedenle Naci Hoca’nın acısı çok daha fazladır.
KİMDİR BU NACİ HOCA?
18 Ağustos 2019’da İstanbul için yaptığı deprem uyarısı üzerine Naci Görür Hoca’yı yazmıştım:
“Naci kardeşimiz, Elazığ Lisesi’nde okurken, yaz aylarında tren istasyonunda ‘keskin nane şekeri’ satardı.
Sonra...
Okulu bitirdi.
İTÜ Maden Fakültesi’ne girdi...
Jeoloji mühendisliği bölümünden Y. mühendis olarak mezun oldu.
Sonra...
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile doktora yapmak üzere İngiltere’ye gitti.
London University, Imperial College...
Royal School of Mines’da D.I.C. (Diploma of Imperial College), M. Phil. (Master of Philosophy) ve PhD (Doctor of Philosphy) derecelerini aldı.
Sonra...
Türkiye’ye dönerek İTÜ’de çalışmaya başladı.
Profesör oldu... Maden fakültesinin dekanı oldu...
Sonra...
Sedimantoloji ve deniz jeolojisi konularında uzman oldu... Ve Türkiye’nin sedimanter havzaları, tektoniği ve Marmara Denizi hakkında çok sayıda uluslararası proje yürüttü.
Sonra...
TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü aldı.
Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) asli üyeliğine seçildi.
NATO bilim ödülünü aldı...”
Yani Naci Hocamız bu milletin bursuyla okumuş bir evladı olarak böyle bir eğitim geçmişinden sonra...
En acı tahminini yaptı.
Doğduğu topraklardaki depremi bilen hocamızın değerini, 7 şiddetinde hatırlatmak istedim...
Dinleyelim onu. Uyarılarına kulak verelim...
BU FOTOĞRAFLAR NE ANLATIYOR
İZLEDİĞİM görüntülerde, kamera mikrofonundan duyuluyordu:
“Yahu yanı başındaki ev dimdik duruyor. Bu nasıl yıkılmış?”
İşte bunun fotoğrafıdır bu...
Bitişik iki bina... Birisi harabeye dönmüş. Diğeri aynen duruyor.
Sorulmaz mı bu soru.
Bu da havadan bir görüntü.
Şu hale bakın. Blokların ortasında bir apartman. Yerle bir olmuş. Ama çevresindeki bloklar aynen duruyor. Bunun bir açıklaması var elbette.
Çünkü fotoğraflar her şeyi anlatıyor. Demiri anlatıyor, temeli anlatıyor, çimentoyu anlatıyor.
Bu da iki apartmanın deprem öncesi fotoğrafı.
Depremden sonra bakıyorsunuz... Soldaki apartman yerle bir olmuş. Eser yok. Bir duvarı bile kalmamış. Toz haline gelmiş. Diğeri sapasağlam.
Nasıl oluyor arkadaş bu?
Birisi aynen yerinde. Diğeri toz olmuş.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Sağlık Bakanı Faruk Koca, dün sabaha kadar enkazlar arasında inceleme yaptılar. Dolaştılar. Dinlediler.
Eminim ki onlar da bu soruları sordular.
Özellikle bakan Kurum.
Deprem yönetmeliği açısından o binalarda ciddi bir inceleme olacaktır.
Keşke felaketten önce yapılsaydı...
İşte bilim adamları uyarıyor. Fay hatlarında sıkışan bölgeler belli.
Unutmayalım...
Naci Hoca CNN Türk’te Elazığ için yaptığı uyarıdan sonra...
Aynı programda “Faylardaki sıkışma İstanbul kapılarına dayandı” uyarısında bulunmuştu.
Bakanlıklar ve belediyeler işi gücü bırakıp deprem yönetmeliği açısından kontrolleri hızlandırmalı.
Ölenlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim...
Dün geceden beri DHA’dan gelen haber görüntülerini izliyorum...
Kameranın ardındaki sesleri dinliyorum...
O görüntülerde bir büyük dayanışma vardı... Sabaha kadar süren bir dayanışma...
Komşusundan esnafına, polisinden itfaiyesine, zabıtasına, Kızılay’ına kadar muazzam bir dayanışma.
Herkes enkaz altını dinledi.
Hele AFAD...
Bir kuyumcu titizliğiyle çalıştılar. Onlarca hayat kurtardılar...
İyi ki varsınız.
Bu milletin dayanışma ruhu ölmez...
Paylaş