Libya mutabakatı İsrail’le olur mu?

Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki “enerji kuşatması”nı kıran “Libya mutakabatı” İsrail’le de yapılabilir mi?

Haberin Devamı

Nereden geliyor bu soru?

Libya mutabakatının mimarı Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı, önceki gün Ertuğrul Özkök’e söyledi bu önerisini. Dahası, makaleyi yazıp önerdiğini açıkladı.

Dedi ki:

Şimdi bundan sonra atmamız gereken çok önemli bir adım daha var.
Libya ile yaptığımız bu deniz anlaşmasının aynısını en kısa sürede İsrail ile de yapmalıyız. Kesinlikle bu adım atılmalı.”

Bunu sıradan bir isim önerse, tamam...

Ama söyleyen kişi, önceki gün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Libya mutabakatıyla ilgili olarak ismini vererek övdüğü Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı.

Türkiye’nin doğu Akdeniz’deki enerji kuşatmasını kırmak için attığı o zeki hamlenin en azından fikir babası...

Üstelik Tümamiral Yaycı’nın şu cümlesi de dikkat çekiyor:

Haberin Devamı

“Cumhurbaşkanı olmasaydı, bu rafa kaldırılmış, akademideki bir çalışma olarak kalacaktı. Onun gerçekçiliği ve cesareti sayesinde uygulandı.

Bu sözün derinlerinde yatan gerçek şudur:

İsrail’le yeni bir dönem için irade gösterecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
gerçekçiliğidir.

Coğrafi açıdan bakıldığında İsrail’le benzeri bir anlaşma doğu Akdeniz enerji havzasındaki bütün dengeleri değiştirebilir.

Peki olur mu?

Dün Ankara’da çok yetkili bir isme bunu sordum.

İlk cevabı şu oldu:

Netenyahu başta olduğu sürece böyle bir anlaşma olmaz. Ama biliyorsunuz, yakında İsrail’de seçimler var...

Demek ki...

İsrail seçimleri sonrası Netenyahu’suz bir dönem gelirse...

Türkiye ile dengeler değişebilir.

Bu mümkün olur mu bilemem. 

Ankara’da bu hassas dengeleri hesaplayacak kuvvetli bir kadro var.

Ama Libya mutabakatının mimarı
Amiral Yaycı’nın İsrail önerisi ve Ankara’dan aldığım “Netenyahu’suz dönem” ayrıntısı çok önemli bir gelişmedir.

İzleyeceğiz...

GELDİK YİNE DELİLER ÇAĞINA

25 Aralık: ABD Savunma Bakanlığı, ‘Uzay Askeri Birlikleri’
kuruluşunu ilan etti.

27 Aralık: Rusya Savunma Bakanlığı,
Sibirya’da en gelişmiş füze birliğinin savaş nöbetine başladığını ilan etti.

Putin: (29 Aralık-ABD’ye diyor)
Tarihte ilk defa modern silah sistemlerinde önünüze geçtik.”

Haberin Devamı

Trump: “ABD, askeri ekipman için daha yeni 2 trilyon dolar harcadı. Dünyada en büyük ve en iyiyiz.”

Putin: Yeni avangard füzelerimiz nöbete başladı. Artık dünyanın her noktasını sesten 27 kat hızlı nükleer füzelerimizle 10 dakika içinde vurabiliriz.”

Bu arada ABD, Bağdat’ta İranlı generali ve yardımcısını füzeyle vurdu.

Trump:Artık yeni teknoloji silahlarımız var. İran, bir Amerikan üssüne veya herhangi bir Amerikalıya saldırırsa yepyeni, güzel ekipmanlardan bazılarını onlara göndeririz, hiç tereddüt etmeden...”

Trump’ın nükleer silahlara “güzel
ekipmanlarımız
” demesi sanırım tarihe geçecektir.

Evet arkadaşlar...

Son 1 hafta içinde dünyanın iki süper gücünün, “göğüslerini yumruklayarak” yaptıkları “kibir” ve “güç” gösterisinin özet diyaloğudur bu. Ve tamamıyla kendi resmi açıklamalarından alınmıştır.

Haberin Devamı

Buraya daha Libya çatışmalarını, doğu Akdeniz’de kaynatılan suları, Hürmüz
Boğazı’na sevk edilen savaş gemilerini, İran’ın füze saldırılarını, Yemen’i, Suriye
ve Irak’taki bombaları almadım. 

ÇILGIN KİM BİLE SUSTU

Kuzey Kore’den çılgın Kim’in bile “sopasını” (füzesini) sakladığı bir “deliler çağı”na girer gibiyiz..

Gelişmeyi, “sesten 27 kat hızlı nükleer füze üretmek” ve “silaha 2 trilyon dolar harcamak” zanneden bu zihniyet sizce dünyayı nereye götürebilir?

Ne yazık...

İki tane dünya savaşından sonra, yine
uslanma yok.

Küresel güçler yine kaşınıyor...

Yazarın Tüm Yazıları