Paylaş
Berlin’de bindiğim taksinin genç şoförü Umut böyle anlattı Türk vatandaşlığından nasıl mecburen çıktığını...
Umut...
Adı gibi bir genç...
Türkçe konuşmaya çalışırken gözleri parlıyor.
Ama bana anlattığı şey, aslında Avrupalı-Türk gençlerinin ortak acısıdır.
Askerlik meselesi...
Vatan görevi ama... Bakın nasıl acılı sorular var içinde.
Mesela onların vatanı neresi...
Doğdukları ve yaşadıkları yer Avrupa mı?
Atalarının memleketi Türkiye mi?
Çifte vatandaş olma hali nedir?
Çifte vatan mı?
Çifte vatan çifte vatandaş olunca, çifte askerlik mi yapacaklar?
Ortak acı dediğim de budur işte.
Bu yüzden Avrupa’daki askerlik meselesi, bir gencin kalbini ikiye ayıran bir dramdır.
Unutulmaktır. Hasrettir. Ateşten bir üniformadır.
YENİ DURUM
Şimdi Almanya’da yeni bir koalisyon hükümeti kuruluyor.
Ve sosyal demokratlarla muhafazakârlar yıllardır kanayan bir yaraya nihayet bir çözüm buluyorlar.
Çifte vatandaşlık meselesi...
Yeni hükümet bir yasa çıkararak Almanya’da doğanlara çifte vatandaşlık hakkını verecek...
Ama şimdi başka bir mesele var.
Almanya’da gönüllü askerlik yapan gençlerin, yaptığı bu askerliği Türkiye kabul edecek mi?
Türkiye’de gönüllü askerlik olmadığı için bu şimdilik mümkün görünmüyor.
Yani yine bedelli askerlik söz konusu...
Ama ya para yoksa... 38 yaşına gelen erkek Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kalacak.
İşte bu yüzden, Umut’ların umudu Türkiye’den gelecek bu kararda.
BOZDAĞ DEVREDE
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın bu konu üzerinde büyük bir hassasiyetle durduğunu biliyorum.
Ama mesele bir tek bakanlığın vereceği bir kararla çözülebilecek boyutta değil.
Çünkü birkaç bakanlığın ortak çalışması gerekebilir.
Milli Savunma, Maliye, Dışişleri bakanlıklarını da ilgilendiren bir durum bu.
Sanıyorum muhtemel gelişmeler üzerine Bozdağ, Milli Savunma Bakanlığı’na konuyu iletiyor.
GENÇ NÜFUS
Almanya’nın en genç nüfusunu Anadolu’dan gelenler oluşturuyor.
Bakıyorum, yarım Türkçelerine, kırık aksanlarına rağmen...
Bu gençlere, “Türkiye” denilince gözleri parlıyor.
Çok uzaklardan, ama içten gelen bir aidiyet duygusu bu...
Belki bizler, yani Türkiye’de yaşayanlar çok fazla anlayamayız ama garip bir hissiyat zinciri var.
Tuhaf ama mutluluk veren bir bağlılık.
Bir şarkıyı sevmek gibi.
Bir resmin karşısında aniden ve nedensiz çakılıp kalmak gibi...
Aritmetiği yok..
Bazen bir kokunun insanı alıp çocukluk günlerine götürmesi gibi...
Bir nedeni yok.
Duygu çünkü.
Vatandaşlıktan öte bir duygudaşlık söz konusu.
O yüzden Türkiye’nin bu konuda mutlak bir karar alması gerekiyor.
ALTERNATİFLER BELLİ
Şimdi Ankara’nın önünde üç seçenek var:
1) Çifte vatandaş bir genç, Almanya’da gönüllü askerlik ya da sivil hizmet yapabilir. Türkiye, Almanya’daki bu iki hizmeti “Askerliğini yapmış sayılır” diye tanıyabilir...
2) Türkiye, Almanya’daki bu iki hizmeti de tanımaz. Bu durumda çifte vatandaş gençler, 6 bin Euro verip dövizle askerlik yapmak zorunda kalır.
3) Dövizli askerlik yapmak istemeyen gençler, 38 yaşını doldurmadan önce Türk vatandaşlığından çıkabilir.
ASIL MESELE
Avrupalı Türkler, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmiş bir Anadolu rengidir, kültürüdür...
Yepyeni, okuyan, araştıran, çalışan, yatırım yapan bir kuşak.
Ama işte Avrupa’daki o gençler, içine düştükleri bu açmazı şöyle anlatıyor:
“Ya 6 bin Euro ver ya da pasaportu ver...”
O yüzden bir kez daha ve yüksek bir sesle diyorum ki:
Türkiye büyük bir ülkedir.
Aman “Umut”lar kırılmasın!
Paylaş