Paylaş
Ve gazetecilerin olduğu yere inip yeni yatırımları açıklıyor.
İşte bu fotoğrafta çok önemli bir detay var.
Dikkat ederseniz, Bakan Kurum oraya bir deniz uçağıyla iniyor.
İşte bu pazar size o deniz uçağının sırrını ve önemini anlatacağım.
Kocaeli’nin bir önceki belediye başkanı İbrahim Karaosmanoğlu yıllardır kirlenen İzmit Körfezi’ne bir bakıyor. Eline gelen raporları okuyor. Durum felaket. Kirlilik iç denizi tüketiyor. 1970’li yılların başında Marmara Denizi’nde 125 çeşit balık varken bu sayı 7-8 çeşit balığa düşmüş.
Düşünün ki...
5 bin civarında sanayi tesisi...
100 liman... 75 tersane... 100 binleri bulan gemi trafiği... Ve bir türlü önlenemeyen kirlenme...
Hadi karayı denetleyecek. Karasal atıkları, akarsuları önleyecek. Peki ya denize boşaltılan kimyasallar ne olacak...
İşte o an karar veriyor ve 2007 yılında pilot Hakan Osanmaz ve deniz uçağıyla bir anlaşma yapıyor...
Pilot Osanmaz hemen uçuşlara başlıyor...
BÖYLE YAKALANDILAR
7 gün 24 saat deniz uçağıyla havadan denetim yapıp fotoğraf çeken deniz uçağının ihbarları üzerine kirleten gemilere inanılmaz cezalar kesiliyor.
O ana kadar diledikleri gibi Körfez’e atık boşaltan tankerler, yük gemileri tek tek yakalanıyor.
Ceza kesildiği gibi sabıkaları da işleniyor. Tekrarı halinde Körfez’e girişi ve seyir hakkı elinden alınıyor...
Bu mücadele yıllarca sürüyor... Ve sonuçta...
İzmit Körfezi masmavi bir denize kavuşuyor. Yelken kulüpleri açılıyor. Plajlar oluşuyor.
Bayrağı Karaosmanoğlu’ndan devralan Doç. Dr. Tahir Büyükakın başkan olarak aynı hızla devam ediyor...
İşte önceki gün Çevre Bakanı Murat Kurum’un yeni yatırımlar için Körfez’i gezdiği deniz uçağının sırrı budur...
NEDEN ANTALYA, İZMİR VE MUĞLA’DA DENİZ UÇAĞI YOK
* İşte Kocaeli bunu başardı.
Her şey fotoğraflarda görünüyor.
Peki... Dünyanın en güzel turizm kıyıları Antalya ve Muğla sahillerinde neden bir deniz uçağı olmaz.
Bırakın deniz uçağını, Fethiye, Marmaris, Bodrum gibi turizm merkezlerinde belediyelere ait doğru dürüst bir tekne bile yok.
Peki bu belediyeler ya da valilik, çevre müdürlüğü bu eşi benzeri olmayan sahilleri nasıl denetleyecekler?
Sahil güvenlik deseniz, hangisine yetişsin, mavi kart için atık denetimi mi yapsın?
Mülteci mi kovalasın? Karasularında devriye mi gezsin. Yunanistan tacizlerine karşı nöbet mi tutsun...
Onlar yetemeyince, fırsatçılara gün doğuyor. Kaçak yapılar sahilleri kapatıyor.
Antalya için hatırlıyorum da...
Belediye başkanlığı seçimlerinde Menderes Türel proje olarak açıklamıştı.
Hem yangın için hem çevre denetimi hem de ambulans hizmeti için bir deniz uçağı alacaktı. Ama olmadı. Seçimi kazanamadı.
Binlerce kilometrelik sahilleriyle Türkiye neden bu olanağı kullanmaz.
Maalesef 8 bin 333 km sahili olan ve coğrafi açıdan dünyada deniz uçağına en uygun 3 ülkeden birisi olan ülkemizde yalnızca 3 deniz uçağı var... Birisi Kocaeli Belediyesi’nde. Diğerleri özel...
PİLOT HAKAN
* TABİİ burada bir de Türkiye’nin ilk deniz uçağı pilotu Hakan Osanmaz’ın hikâyesi var...
Hakan 31 yıllık pilot. Türkiye’de deniz uçağı olmadığı günlerde kafasına koyuyor. Almanya’dan aldığı deniz uçağıyla Türkiye’ye geliyor. Bakanlıktan izinler alıyor. Ama ilk uçuşunu yaptığı Antalya’da denize iner inmez polis yakalıyor. Nezarete atılıyor... Neyse ki o sırada Antalya Havalimanı Müdür Yardımcısı Selahattin Kunt, Osanmaz’ı kurtarıyor. Ankara’ya gidiyor. Yine bakanlıktan izinler alınıyor. Bu defa Side’ye inince jandarma tutukluyor. Yıllar süren mücadeleden sonra deniz uçağı uçuşları kabul görüyor.
Paylaş