Paylaş
Irak ve Suriye kuzeyinde bir “Kürt ticari otonom bölgesi” planlayan...
PKK/YPG elebaşlarıyla toplantılar yapıp, Suriye yönetimini buna hazırlayan...
Ve o coğrafyada kimi kalemlerin “Lawrence” dediği Brett McGurk, bu defa yeni başkan Biden’ın “süvarisi” olarak Ortadoğu’ya dönüyor.
Hem de tam yetkili.
Bu pazar hikâyemizin adı bir dönem Arap dünyasını karıştırıp Osmanlı’ya karşı kışkırtan “Lawrence’in dönüşü”dür.
Ve yine laftan çok haritalarla konuşacağız...
İŞTE HARİTANIN ANLAMI
- Türkiye sınırından itibaren temizlenen DEAŞ’ın yerine bilinçli olarak PKK/YPG unsurlarının yerleştirildiğini gösteren haritayı hatırlayalım.
Bizim peş peşe yaptığımız harekâtlardan sonra, PKK/YPG işte McGurk’un planladığı bölge olan Rakka, Deyrizor hattına çekilmişti.
Aslında bu bir çekilmeden çok planlı bir “yerleştirme” durumuydu.
Peki bu haritanın özelliği neydi?
İşaretleri izlerseniz göreceksiniz ki...
Suriye’nin en önemli petrol alanları, kuyuları ve rafinerileri bu bölgede. Yani McGurk’un planladığı PKK/YPG bölgesinde.
İşte o yüzden PKK/YPG unsurlarının Türkiye sınırından bir “çekilme”si değil, daha çok Suriye’nin en önemli petrol bölgesine “yerleştirilme”si olarak yorumladım.
ASLINDA BU PLAN DA ÖYLE GİZLİ SAKLI GERÇEKLEŞMEDİ
- Dünyaya göstere göstere yapıldı.
Türkiye, ABD’yi bu konuda defalarca uyardı. Ancak her defasında oyalayıcı cevaplar geldi.
Ama şu fotoğraf hiç değişmedi.
Ne gariptir ki, Türkiye Cumhurbaşkanı, Beyaz Saray’da ağırlanırken...
Lawrence-McGurk, Türkiye’nin arananlar listesinde olan “Şahin Cillo” kod adlı teröristle görüşüyordu.
Türkiye uyarıyor ama Esad’ı kendine bağlayan Rusya da ses çıkarmıyordu.
Çünkü Rusya da o sırada asırlardır hayali olan sıcak denizlere iniyordu. Rusya, Tartus deniz üssünü süresiz olarak Esad’dan almıştı.
Durum şuydu:
RUSYA: Esad’ı “koruma” şartıyla Suriye’nin Akdeniz kıyılarında Rus askeri üssü almıştı.
ABD: Kuzey Irak’ta olduğu gibi Suriye’nin kuzeyinde ve İran sınırında kendisine bağlı bir “Kürt silahlı oluşumu” tamamlanıyordu. Üstelik petrol zengini bir bölgede.
İran sınırında böyle bir gücün olması İsrail’in de işine geliyordu.
PEKİ YPG/PKK BU BÖLGEYE YERLEŞİNCE NE OLDU?
- Sihirli bir güç, kısa sürede ABD’de “Delta” isimli bir enerji şirketi kurmuştu. Ve nasıl olduysa bu şirket Suriye’de işe başlamıştı. Üstelik ABD’nin kendi koyduğu “yaptırımlara” rağmen!!!
Aynı şekilde PKK/YPG bölgesindeki petrolü Esad’a satmak için bir de paralı askerlerin korumasındaki Katarji şirketi devreye girmişti.
Bu şirket Esad’a bağlıydı ve başındaki Hüssüm El Katarji’nin paralı askerlerden oluşan bir ordusu bile vardı.
Özeti şuydu: Kirli para, petrol, silah, nüfuz ticareti ve Suriye’nin paylaşımı.
Çünkü daha sonra ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye’nin Haseke ve Deyrizor illerinde PKK/YPG elebaşları ile buluşup petrol satışları ve yatırımlar için sözler vermişti. PKK/YPG’nin petrol satış anlaşmalarını da Jeffrey yapmıştı.
Ayrıca Jeffrey’in PKK/YPG’ye verdiği şu söz de fısıldanıyordu:
“Türkiye’den size saldırı olmaz. Merak etmeyin...”
BIDEN’IN TARİHİ ANLATIYOR
- 36 yıl süreyle senatör...
8 yıl dış ilişkiler komisyonu... Ve başkanlığı...
Ve ABD Başkan Yardımcılığı...
Böyle bir özgeçmişin gelenekler dışında hareket etmesini bekleyebilir misiniz?
Elbette hayır...
PEKİ NE OLACAK
Dışişleri Bakanlığı’ndan yaptığım konuşmalar, analizler, dost sohbetleri yeni dönem için bir tek sonucu işaret ediyor:
1) Türkiye 2021 itibarıyla, başta AB ve ABD olmak üzere tamamıyla pozitif bir politikaya yönelmiş durumda. Çözüm için elinden geleni yapmaya hazır.
2) Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı biraz tanıyanlar, artık, baskıyla, yaptırımla gerilimden başka bir sonuç alamayacaklarını da bilmelidir.
3) Türkiye bir NATO müttefiki olarak ABD ile stratejik ilişkilerini dengede, AB üyeliği hedefinde ve milli çıkarları önceliğinde “makulü ve barışı” bulmanın peşindedir...
“Peki Fatih bu kadar çelişkinin içinde bu nasıl olacak?” diye sorarsanız...
Arkadaşlar...
Kolay bir yıla girmiyoruz. Ve kolay bir coğrafyada yaşamıyoruz...
Daha S-400 krizini bunlara eklemedim bile.
İnişler, çıkışlar, gerilimler, krizler, çözümler...
Hepsini birlikte yaşayabiliriz.
Bu coğrafyanın adı budur çünkü...
Ben umutlu olmayı seçiyorum...
FABRİKA AYARLARINA DÖNÜŞ MÜ?
- Geldik bugüne...
Trump döneminde “Suriye’den asker çekilmesi”yle başlayan gelişmeler acaba bugün ne noktada.
Çünkü o dönemde Trump CIA ve Pentagon’un yönlendirdiği Ortadoğu politikasını kesmeye çalışıyordu. Ve o nedenle Brett McGurk ayrılmıştı.
Peki yerine gelen James Jeffrey nasıldı!
Aslında değişen hiçbir şey olmamıştı. Trump oyalanmıştı o kadar...
Peki Biden’ın gelişiyle Ortadoğu’da dış politikayı yine CIA, Pentagon ağırlığı mı yönetecekti?
Bir anlamda “fabrika ayarlarına mı dönülüyordu?”
MUTFAK AYNI, AŞÇI AYNI GARSONLAR DEĞİŞİYOR
Türk-ABD ilişkilerini yakından takip eden bir diplomat dostuma “Fabrika ayarlarına mı dönülüyor. McGurk niye geliyor” diye sordum.
Aldığım cevap şu oldu:
“Pentagon’un mutfağında pişen yemeklerin yalnızca sosları değişir. Değişen soslara ve garsonlara takılmamak lazım.”
Paylaş