Paylaş
Dün yazdım.
Türkiye Kudüs konusunda dünyayı ayağa kaldıran bir ülke olmuştur.
BM kararı Türkiye’nin haklılığının küresel belgesidir.
Amaaaa...
Son günlerde Türkiye’nin bu haklı pozisyonunu karartmak için bir “provokasyon” seziyorum.
Özellikle Kudüs’ten gelmeye başladı bu haberler.
Mesela:
“İsrail askerlerine saldıran Türkler gözaltına alındı.”
Ya da:
“Saldırgan Türkler mahkemede.”
“Saldırgan Türkler kefaletle serbest bırakıldı.”
Türünden haberler...
Amaç:
- Türkiye’yi dünyadan kopartmak.
- Türkiye’yi BM’den kopartmak.
Dahası...
İsteniyor ki... Türkiye, Trump yönetimiyle kavga etsin. Kopsun.
İsteniyor ki... Türkiye “saldırgan ülke” imajına gömülsün.
İsteniyor ki... “Türkiye hukuksuz bir ülke olarak anılsın.”
İsteniyor ki... “Türkiye saldırganlığı ve sokak terörünü destekleyen bir ülke olarak tescil olsun.”
İşte bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamadaki mesajlar çok önemlidir.
Diyor ki:
“Sayın Trump ile görüşme yollarını yine ararız. Temenni ederim ki Sayın Trump da bizi arasın. Çünkü başından itibaren aslında İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak, bu kararlarını açıklamadan önce onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü dönem başkanıyız, bizimle istişareleri yapmış olsaydı bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Kendisini öyle veya böyle arayabiliriz, şu anda verilmiş bir karar yok.”
Bu sözlerden çıkan mesaj şudur:
“Biz ABD’ye kapıları kapatmadık. Trump’la köprüleri atmadık. Dahası Trump’ın bu yanlıştan dönmesi için bir fırsat vardır. O da biziz. Barışcıl bir çözüm için hazırız.”
Ve elbette...
Türkiye’yi dünyadan kopartma tezgâhlarına karşı şu sözler:
“Kudüs noktasında atacağımız adımlarda GAYET AKILLI bir şekilde, uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa bunu yaparak, AB gibi, Arap ligi gibi, bağlantısızlar gibi dünyadaki uluslararası kuruluşları yanımıza almak suretiyle BM’de farklı bir güç ve dinamizmi ortaya çıkarmak ve adımı atmak durumundayız.”
İşte sözünü ettiğim mesaj budur.
Yani diyor ki:
“Bizi saldırgan ve hukuksuz göstermek isteyenlerin gayretleri boşunadır. Uluslararası hukukun içinde mücadele edeceğiz. Dünyadan kopmayacağız.”
Ve en önemlisi:
“Sokaklarda terör estirmek isteyen provokatörlerin, molotof atanların oyunlarına gelmeyeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu sözleri...
Türkiye’yi dünyadan kopartma tezgâhlarına karşı verilmiş en açık cevaptır.
Türkiye’yi radikal unsurları destekleyen bir ülke gibi göstermek isteyenlere...
Türkiye’yi, uluslararası diplomasiden ve hukuktan kopartmak isteyenlere...
Karşı verilmiş tam zamanlı bir mesajdır.
Dahası...
Bağırmak, çağırmak yerine...
Asıl eylemi sokakta değil, uluslararası hukuk zemininde yapacağını söyleyen bir ülkenin barış mesajıdır.
Bu bir aklıselimdir.
Umarım, giderek radikalleşen, keskinleşen İsrail de bundan bir sonuç çıkarır.
Özetle...
“Üst aklın” oyunlarına karşı...
“Gayet akıllı olmak” mesajıdır bu.
Paylaş