Erdoğan’la birlikte başkanlık perdesi açılıyor

26.45’i 17.76’yla toplarsanız sonuç kaç olur?

Haberin Devamı

Aritmetik olarak 44.21 eder. Ama siyasetin hesabı öyle değildir.
Yüzde 38 oluverir sonuç...
Nasıl mı?
İşte onu anlatıyorum.
Önce seçimin aktörleri üzerine kısa birer yorumla başlıyorum.

ERDOĞAN:
En son Siirt Kurtalan’da görmüştüm.
Diyarbakır’dan yazmıştım.
Bursa’da, Adana’da, Ankara’da, İzmir’de görmüştüm.
Görmüştüm, çünkü sahayı gezince sahneyi anlıyorsunuz.
Öyle de oldu... (Zafer ibresi Erdoğan’dan yana diye yazdığım için bana hakaret edenlere yine de selam olsun...)
Erdoğan’la birlikte Türkiye’de yeni bir dönemin perdesi açılıyor.
Fiili başkanlıktır bu dönemin adı...
Tayyip Erdoğan bileğinin hakkıyla, milletin isteğiyle resmen Cumhuriyet tarihinin halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı oldu.
Heyecanın, isteğin, örgütlü çalışmanın, inanmanın siyasette ne kadar önemli olduğu bir kez daha görüldü.

AK PARTİ:
Önümüzdeki çok kısa bir dönem içinde AK Parti kongresi yapılır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uygun göreceği bir isim genel başkan ve başbakan olur. Yarı başkanlık fiilen işlemeye başlar. İstikrar açısından önemli bir dönemdir bu.

EKMELEDDİN İHSANOĞLU:
Hayatında hiç siyaset yapmamış bir insan olarak çok sabırlı davrandı. CHP ve MHP teşkilatları yalnız bıraktı. Zaman zaman sinirlendi. Kısa da olsa siyasi bir tur atmış oldu. 1 aylık uygulamalı siyaset turizmi yani. Şaka bir yana, İhsanoğlu bütün bunlara rağmen verdiği sözden dönmedi. Devam etti. Sanıyorum artık bırakır. Çünkü siyaset yapmak için gelmedi.

KILIÇDAROĞLU:
Defalarca yazdım. Siyaset aritmetikle yapılmaz. “CHP-MHP oylarını toplarsak çatı adayla kazanırız” hesabı tutmaz.
İşte 30 Mart seçimleri:
CHP; yüzde 26.45
MHP; yüzde 17.76
Topluyoruz: 44.21
Peki şimdi sonuç nedir?
CHP ve MHP’nin çatı adayı: Yaklaşık 38.7 almış.
Demek ki siyasette bu tür toplama-çıkarma hesabı tutmuyor.
Aynı rakamları topluyorsunuz; 44 çıkacağına, 38 çıkıyor...
Çünkü inanç, heyecan, hırs, fedakârlık gibi kavramların aritmetik karşılığı yoktur.
Hesaba gelmez...
Bu durumda Kılıçdaroğlu’nun çok ciddi bir tartışma yaşayacağını söyleyebilirim.
CHP’de bir genel başkanlık tartışması yaşanır, hatta ondan da öte, bir ‘zihniyet tartışması’ başlar.
Düşünün ki, bir sosyal demokrat parti siyasetini, hayallerini, vizyonunu anlatma fırsatı bulduğu böyle bir seçimde cumhurbaşkanı adayı çıkaramadı. Siyasetle sosyal demokrasiyle hiç ilgisi olmayan bir isim buldu.
Sosyal demokrat kimdir, ne ister, onu anlatmayı tercih etmedi.
Bir anlamda kendi ilkelerine güvenmeyen bir izlenim verdi.
O nedenle bazı seçmenler sandığa bile gitmedi.

BAHÇELİ: Sanıyorum önce kendi vicdanında bir hesaplaşma yapacaktır. Yakınındakiler CHP seçmeni gelmedi diyebilir. Ankara’ya bakarsa buna nasıl inanır bilmiyorum.
DEMİRTAŞ: HDP Eşbaşkanı Demirtaş bu seçimde çok güzel bir kampanya yaptı. Partisinin oylarını artırdı. Bundan da öte, partisini bir bölge partisi olmaktan, Türkiye partisi olma çizgisine taşıdı. Türk siyaseti açısından bu çok önemli bir gelişmedir. Önümüzdeki dönemde özellikle çözüm sürecinin başarılı olabilmesinde oynayacağı rol değerli olacaktır. Bu seçimlerde sosyal demokrasiyi, sosyalistleri, devrimcileri de o temsil etti.
ANKARA: Ankara’dan gelen oy CHP ve MHP açısından şaşırtıcıdır. Elbette burada Melih Gökçek faktörü var. Gökçek, MHP’den İhsanoğlu’na gidecek oyları AK Parti’ye çevirmiş görünüyor.
14 PARTİ NE OLDU: Parti sayılarını toplayınca oylar da toplanmıyormuş demek ki...
HÜSEYİN ÇELİK: ‘Seçim sırasında söylenen sözler unutulsun’ diyerek siyasete yakışır bir barış mesajı verdi.
YARIN: Türkiye fiilen başkanlık sistemine doğru bir rotaya girmiştir. Erdoğan kendisiyle uyumlu bir başbakanla çalışacağının sinyalini zaten vermişti. Biz gazeteciler için yarından itibaren çok hareketli bir dönem başlıyor.
Hayırlı olsun...

BALKON KONUŞMASI

Ve Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak balkon konuşmasını yaptı.
Birleştirici, olumlu, Türkiye’nin geleceğine yönelik umut verici ve kavrayıcı bir konuşmaydı.
En ilginci ise Kırgızistan Cumhurbaşkanı’nın halka hitabıydı.
Doğrusu çok duygulandım. Etkileyici bir konuşmaydı.

Yazarın Tüm Yazıları