Paylaş
“Gazze’de her gün 420 çocuk ya hastaneye gidiyor, ya da ölüyor...”
Kim söylüyor bu sözleri?
Obama döneminin başkan yardımcısı.
Sonra;
ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Küresel Kadın Sorunlarından sorumlu büyükelçi.
Sonra;
Beyaz Saray Başkanlık Personeli Ofisi Direktörlüğü.
Sonra;
ABD Senatosu’nda Dış İlişkiler Komitesi’nde Uluslararası Kadın Sorunları Kıdemli Danışmanı.
Sonra;
Adalet Bakanlığı Başsavcı Yardımcısı.
Sonra;
Yargı Komitesi Senatosunda Personel Direktörü.
Şimdi;
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü...
Catherine Russell.
Boston Üniversitesi’nden felsefe alanında yüksek lisans...
George Washington Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden hukuk doktoru..
Ve şimdi “Dünya çocuklarının annesi...”
Ortadoğu’dan değil..
Asya’dan Rusya’dan Çin’den değil.
İslam dünyasından değil.
ABD yönetiminin tam kalbinden geliyor bu çığlık.
UNICEF’in ilk kadın direktörü Russell’ın bu haykırışı duyulmaz mı?
Catherine Russell önceki gün dünya ajanslarına şöyle diyor:
“Üç haftanın ardından, çocuklara karşı işlenen yaygın ağır ihlallerle birlikte yıkıcı rakamlar hızla artıyor. Gazze’de 3 bin 400’den fazlası çocuk olmak üzere 8 bin 300’den fazla Filistinli öldürüldü ve 6 bin 300’den fazla çocuk yaralandı. Bu da Gazze’de her gün 420’den fazla çocuğun öldürüldüğü ya da yaralandığı anlamına gelmektedir ki bu sayı hepimizi derinden sarsmalıdır. Temiz su ve güvenli sanitasyon eksikliği bir felakete dönüşmenin eşiğinde. Temiz suya erişim acilen sağlanmadığı takdirde, daha fazla sivil susuzluktan ya da suyla bulaşan hastalıklardan hastalanacak ya da ölecektir.”
İcra direktörü daha ne desin;
İnsanlığın yüzüne doğru haykırıyor:
“Çocuklar ölüyor.”
Ve Russell devam ediyor:
“Hem İsrail’deki hem de Filistin’deki çocuklar, sonuçları ömür boyu sürebilecek korkunç bir travma yaşamaktadır. Araştırmalar, şiddet ve kargaşanın çocuklarda fiziksel ve bilişsel gelişimlerini engelleyen toksik strese neden olabileceğini ve hem kısa hem de uzun vadede ruh sağlığı sorunlarına yol açabileceğini göstermiştir. İhtiyaç sahibi tüm çocuklara ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz ancak insani yardımın ulaştırılması, özellikle Gazze’de şu anda son derece zor. Bunun nedeni hem Gazze’ye uygulanan mevcut kuşatma koşulları hem de personelimizin içinde bulunduğu son derece tehlikeli koşullardır.”
Öyle anlaşılıyor ki;
İsrail Gazze’yi dümdüz etmeden durmayacak. Ne okul, ne hastane...
ABD’nin “İsrail kendisini güvende hissedene kadar ateşkes olmaz” sözü başka ne anlama gelebilir ki...
FELAKETE DÖNÜŞMEK ÜZERE
İnsanlığın içine düştüğü bu içler acısı durumu ben yine “dünya çocuklarının annesi”nden gelen şu çığlıkla anlatmak istiyorum:
“Bu kâbusa yakalanan tüm çocuklar adına dünyayı daha iyisini yapmaya çağırıyoruz. İster bir müzik festivaline katılan gençler olsun, ister Gazze’de günlük yaşamlarını sürdüren çocuklar olsun, hepsi barışı hak ediyor. Çatışmaları çocuklar başlatmaz ve onları durduracak güçleri de yoktur. Onların hepimize ihtiyacı var.”
Evet arkadaşlar;
Sayın Russell’dan gelen bu çığlığı okudukça içim sızlıyor.
Gözümün önüne yanmış çocuk bedenleri geliyor.
Ben de yanıyorum.
Bütün duygularım kül oluyor.
Hamas’ın da İsrail’in de üzerilerinde bu çocukların kanı var.
Yazıklar olsun...
Paylaş