Çevre Bakanı Kurum’dan kıyı işgaline operasyon!

Niye mi?  Çünkü bir süredir sahillerden, denizlerden, koylardan şikâyet yağıyordu:

“Ege’den Akdeniz’e kadar dünyanın en güzel koylarında af bahanesiyle işgal var.”

Ve başlık attım:

“Yetişin bakan bey, cennet işgal ediliyor”.

Ve öğrendim ki...

Ertesi gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum talimatı vermiş.

Sağ olsun... Gösterdiği hassasiyeti bir denizci-çevreci olarak saygıyla karşıladım.

Önce şu söz:

“İşgale karşı kapsamlı bir denetleme...”

Ve yine öğrendim ki...

Bugüne kadar yalnızca Muğla’da 3260 kaçak yapı tespit edilmiş. Yani 3260 hırsız...

Yani, Bodrum’dan Fethiye’ye kadar dünyanın en güzel sahillerinde 3260 işgalci...

Bakan Bey’den gelen ilk bilgi şöyle:

“13/04/2019 tarihinde Göcek koylarında başta Bedri Rahmi Koyu, Sarsala Koyu, Göbün Koyu’nda çevre denetim ekipleri tarafından denizden denetimler yapılmıştır. Gereken işlemler en kısa sürede yapılacaktır.”

Ve şu açıklama:

“3621 sayılı Kıyı Kanunu’na tabi kıyıda ve sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında mevzuat dışı ve imar barışı kapsamında herhangi bir yapılaşmaya izin verilmeyecektir.”

İşte olay budur arkadaşlar...

Bakan en yetkili ağız olarak açıklıyor:

“Kıyı kanunu ve sahil şeridinin 50 metrelik kısmına çivi ça-kı-la-maaaaaaz!”

Yani benim özetim:

“Oralara af bahanesiyle kim bir şey yapıyorsa, ihbar edin arkadaş...”

Ayrıca şu açıklama:

“Muğla ili 1484 km’lik kıyı uzunluğu ile en uzun kıyıya sahip ilimiz olup, bu kıyıların yaklaşık 1300 km’lik kısmı doğal sit alanı ve özel çevre koruma bölgeleri kapsamında kalmaktadır. Fethiye, Göcek, Dalaman, Marmaris, Bodrum ve Datça koylarında ruhsatsız ve kaçak yapılar ve işgallere ait tespit ve incelemeler devam etmektedir.”

Bitmedi...

Bodrum’da 559 kaçak yapı...

Marmaris’te 363 kaçak yapı...

Datça’da 135 kaçak yapı...

Fethiye’de 545 kaçak yapı tespit edilmiş...

Sonuç olarak Muğla kıyılarında 3260 kaçak yapı tespit edilmiş. 

Arkadaşlar sayılara bakar mısınız...

Yakalanan binlerce kaçak yapı...

Milyonlarca liralık rant...

Devletin, milletin malını dolandıran bu hırsızlığa karşı devletin en sert tedbirleri alması gerekmez mi? İşte o nedenle bir kez daha hatırlatıyorum:

“Yıkmak yetmez... Israr eden varsa, mutlaka caydırıcı bir ceza düzenlemesi olmalı.”

Ama güzel olan şudur ki...

Bakan Murat Kurum’un talimatıyla koy koy, sahil sahil inceleme başlamış.

Bakanlık Basın Müşaviri İlker Uykal, bazı detayların özellikle altını çiziyor.

Ve şu sözü önemli:

“Çok ciddi ve hassas bir mücadele veriyoruz.”

Sonraki ayrıntı:

“Doğal sit alanları ve özel çevre koruma bölgelerinde yapılan çalışmalar neticesinde imar barışına aykırı olarak müracaatta bulunan 2600 yapı tespit edilmiş. Yıkım işlemleri ve ceza işlemleri devam ediyor.”

Geldik mi yine ceza ya da caydırıcılık konusuna... Bana göre bu iskeleleri yapanlar “ceza arsızı” olmuşlar..

O nedenle ısrarla yeni bir “yasal düzenleme” gerekir diyorum.

GÖCEK İÇİN YENİ İSKELE TALEPLERİ

Bu arada gelen bilgilerden alığım bir notu da aktarmam gerekiyor...

Bakanlık diyor ki:

“Bedri Rahmi Koyu’nda olduğu gibi mevzuata aykırı iskele tespit edilerek, ecrimisil ve diğer yasal işlemler yapılmış olup devam eden süreçte mevzuat kapsamında kiralama işlemleri gerçekleştirilecektir. Muğla ilinde 17 adet ahşap iskeleye ait kira sözleşmesi devam etmekte, 25 adet ahşap iskele talebi de mevzuat kapsamında değerlendirilmektedir.”

Benim bildiğim Göcek’te yine devletle yapılan bir anlaşma doğrultusunda koylardaki iskele ve restoranları işletmek için bir kooperatif kurulmuştu.

Acaba bu yeni 25 adet ahşap iskele talebi o kooperatifin isteği midir?

Yoksa yeni bir ihale mi var?

Göcek gibi bir iç denize 7-8 marina...

Bir o kadar iskele yapılırsa...

Acaba kirlenme katsayısı ne olur?

Elin oğlu, bu tür iç denizlerde bırakın iskele yapmayı, koruma bölgesinde deniz dibi zarar görmesin diye demir attırmıyor. Ücret karşılığı tonozu zorunlu tutuyor.

Umarım bütün bu kaygılar da incelenir...

Denetimlere dönersek...

Aslında çok iyi biliyorum ki bu denetimlerin tamamı bugün başlamadı. 

Ben Ege’yi yazdım ama...

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü zaten Türkiye çapında muazzam bir denetleme yürütüyor...

Şu ana kadar Antalya ve Muğla’dan Rize’ye, Mersin’den Samsun’a kadar 32 ilde denetleme yapılmış... Kolay değil...

Sonuç olarak bir cennet vatanımız var...

Kıyılarından dağlarına kadar uzanan muazzam bir doğa ve tarih var...

Sahip çıkacağız...

Talancılara yedirtmeyeceğiz...