Burnumuzun dibindeki bela ve nerede yetişiyor bu çocuklar

10 yaşında çocuğu infazcı katil yapanlar...
Kamera önünde kafa kesenler...
Camileri, mezarları, türbeleri, heykelleri bombalayıp yıkanlar...
Burnumuzun dibinde devlet ilan etti.
Ve onlarca genç gidip bunlara katılıyor. Peki soruyor muyuz:
“Arkadaş nerede büyüdü bu çocuklar?”
Daha IŞİD’in ilk katliamlarında Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’e sormuştum:
“Almanya’nın arka sokaklarından IŞİD’e katılan bu çocuklar nasıl yetişiyor? Bu vahşeti nereden alıyorlar?”
Almanya’nın en tecrübeli siyasetçisi şöyle demişti:
“Anlamaya çalışıyorum. İnanın psikologlarımız bu çocukları inceliyor...”
Bakan’ın en büyük endişesi şuydu: “Bu çocuklar yarın birer yetişmiş terörist olarak Avrupa’ya gelirlerse. Çünkü hepsinde Avrupalı pasaportu var...”
İşte o nedenle soruyorum:
- Bizim içimizden IŞİD’e katılan bu çocuklar nasıl yetişiyor? Bir araştırma var mı?
- Mesela MİT bu konuda bir çalışma yapıyor mu?
Tunus’taki saldırı bu nedenle çok önemlidir.
Ve eğer bir öğretim görevlisinin çocukları bile bu vahşet çetesine katılıyorsa...
Sormak gerekiyor:
“Nerede yetişiyor bu çocuklar arkadaş?...”
Almanya’nın arka sokaklarında...
Türkiye’nin arka caddelerinde...
Nasıl yetişiyorlar?
Bir insan hangi inanç düzeyinde başkasının kafasını kesecek hale getirilebiliyor?
Çok geç olmadan, devlet bu soruların peşine düşmelidir...

Sempati Nevruz’u

O kadar çok “HDP, AK Parti ile anlaştı” sözü dolaşmaya başladı ki. HDP’nin barajı aşmak için ihtiyaç duyduğu “batı oyları” da etkilenir oldu. Demirtaş’ın “Başkan olamazsın” çıkışının altında yatan gerçek budur.
Yani diyor ki, “Bana barajı geçirtin. Engellerim...”
Bu sözün aslında öteki yakasında önemli bir mesaj daha var...
Nevruz!
Belli ki HDP, barajı aşmak için hedeflediği Türkiye partisi olma misyonunu her durumda göstermeye çalışacak.
İşte bu nedenle bu yıl Nevruz’da bir savaş alanı görüntüsü vermek istemiyor. Hani o yollarda lastiklerin yakıldığı, yüzleri maskeli çocukların vitrin taşladığı, biber gazlı sokak savaşı görüntüleri olmayacak gibi.
Böylece “batı oyları”na barıştan, demokrasiden ve çözümden yana bir görüntü yansıyacak.
Bu da yeni seçmene bir ‘Sempati Nevruzu’ olacak...

Esad ne yapmak istiyor

DİKKAT ediyorum, Suriye ordusu IŞİD’le savaşıyor gibi bir görüntü yok.
Neden?
Bana göre Esad, IŞİD’i kullanıyor. Yani Batı’ya karşı, “Ben gidersem olacak olan işte budur. Evlerinizde rahat uyuyamazsınız” mesajı veriyor.
Mesajın kısa özeti şudur:
“Bırakın seçimleri yapıyım. Beni yargılamayın!”