Paylaş
1. En makul ve en masum haliyle düşünsen bile...
Bu fotoğrafların karşılığındaki söz şudur: “Yahu arkadaş. Dosyalarla, isimlerle, belgelerle, fotoğraflarla YPG ve PKK’nın birlikte terör örgütü olduklarını ortaya koyduk. Anlattık. Ama şu hale bakın ki, biz içimizdeki yangınla boğuşuyoruz. Siz hâlâ dışarıdan kundaklıyorsunuz. Nerede kaldı müttefik olmak... Nerede kaldı NATO...”
Evet bu pazar Suriye’de yapılan bir toplantıyı ve sahnedeki aktörlerini anlatıyorum.
Bu ağustos ayı başında PKK/YPG ve SDG’nin Suriye/Haseke’de yaptığı toplantıya ABD’den bir heyet katılıyor. Başında da ABD’li General Paul Calvert....
Salonun her köşesinde PKK/YPG’nin damgasının olduğu bir toplantı...
2. HOMELAND DİZİSİ GİBİ FOTOĞRAF
Şu fotoğrafa bakar mısınız...
Önde askerler. Yanlarında ve arkada bazı sivil Amerikalılar.
İşte o sivil Amerikalılar bana bir dönem nefes nefese izlediğimiz Homeland dizisini hatırlattı.
Hatta diziyi izlerken şöyle diyorduk: “Yahu bu bölüm aynı şu anda Irak’ta yaşananlar gibi.”
“Evet arkadaş hele bir önceki aynı Suriye. Nereden biliyorlar bu kadar şeyi...”
“Yok arkadaş, bu senaryoyu yazanlar arasında kesin CIA falan vardır...”
Bırakın tahmini...
Fotoğrafa bakınca net anlaşılıyor.
İşte Homeland’in Suriye’deki canlı aktörleri...
3. ABD’Lİ GENERAL AÇIKTAN SÖYLÜYOR
ABD heyeti toplantıya DEAŞ karşıtı Uluslararası Koalisyon Gücü olarak katılıyor. (Tabii biz de DEAŞ’la mücadele eden bir ülke olarak o koalisyonun neresindeyiz diye sormuyorum.)
General Calvert toplantıda özetle şöyle diyor: “SDG ile ortaklığımız güçlü kalmaya devam edecek ve ABD hükümeti bunu destekliyor.”
Bunu söylerken hemen yanında PKK/YPG’nin elebaşları oturuyor... Devam ediyor:
“SDG ile koalisyon arasındaki kalıcı ortaklığı duyurmak için buradayım. Ortaklığımız, DEAŞ’ın devam eden yenilgisinin bir teyididir ve geçtiğimiz yıl boyunca bu konuda çok şey başardık. Koalisyon, DEAŞ’a karşı savaşan SDG’yi yüzde 100 destekliyor.”
Her şey ortada değil mi?
Bütün bunlar olurken Türkiye-ABD ilişkileri, NATO müttefikliği gibi konular tamamen dışarıda kalıyor.
4. PEKİ DEAŞ NEREDE?
Arkadaşlar...
General Calvert, PKK/YPG’ye verilen desteğin gerekçesini DEAŞ’la mücadele olarak açıklıyor... Ve bunun böyle devam edeceğini söylüyor...
Peki şu an Suriye’de asıl mesele DEAŞ mı? Ya da şöyle soralım. Şu andaki Suriye haritasında DEAŞ nerede?
* İşte 2015 Suriyesi’nde DEAŞ’ın etkili olduğu bölge...
Peki şimdi durum ne?
* İşte 2020 Suriyesi’nde DEAŞ’tan geri kalanlar...
Neredeyse yok gibi... DEAŞ silinmiş...
Tamam DEAŞ’la mücadele devam etsin ama... Mücadele adı altında bir başka projenin yürütüldüğü açık değil mi?
5. İŞTE O PROJENİN HARİTASI
İşte bu harita da PKK/YPG’nin ABD desteğiyle hâkim olduğu alanı gösteriyor.
Dikkat edin Suriye’nin yoğun petrol alanlarından birisi.
Bu haritanın bir başka özelliği de şudur.
Suriye, Rusya ve ABD arasında fiili olarak paylaşılmıştır.
Rusya, Lazkiye, Tartus gibi deniz üslerini “sonsuza kadar” kiralayarak, yıllardır hayalini kurduğu “sıcak denizlere” inmiştir. Karşılığında Esad’ın iktidarını korumaktadır.
ABD ise DEAŞ’la mücadele adı altında, İran ve Rusya’ya karşı PKK/YPG’den bir “tampon güç” oluşturmuştur...
Öyleyse soralım:
- Terörü dünya çapında tetikleyen iki çağdışı örgüt DEAŞ ve Taliban’la mücadele eden ABD, Afganistan’dan çekilirken Kabil Uluslararası Havalimanı’nın korumasını Türkiye’ye teklif ediyor da...
Türkiye’nin defalarca, “Ben bir NATO müttefiki olarak Suriye’de DEAŞ’la mücadeleye hazırım, yeter ki teröristlere prim verme” demesine rağmen, neden Afganistan’da yaptığını Suriye’de yapmıyor?
Soru karışık gibi gelebilir.
Ama özet olarak...
Afganistan’da Taliban’a karşı “Gel Türkiye, NATO var” diyen bir ABD...
Suriye’de DEAŞ’a karşı neden “Git Türkiye, PKK/YPG var” diyor...
Elbette bir cevabımız var.
Onu zaten biliyoruz.
O yüzden ben...
Elbirliğiyle içimizdeki yangını söndürmeyi öneriyorum...
Dışarıdaki kundakçılar zaten yüzlerce yıldır var...
Paylaş