Paylaş
“Yabancılara artık vize verilmiyor. Onlar da Yunanistan’a, Hırvatistan’a, İspanya’ya hatta Dubai’ye gidiyorlar. Neden vize zorluğu var?”
Ben bu sorunun benzerlerini Bakan Ersoy’un Antalya, Marmaris, Bodrum, Dalaman ve Fethiye gezileri sırasında halkla, esnafla ve turizmcilerle yaptığı toplantılarda da duymuştum.
Antalya başta olmak üzere birçok turizm bölgesinden İspanya, Yunanistan, Hırvatistan gibi ülkelere gidip göçebe vizesi alanlar olmuştu.
Oysa turizm bölgelerinde, özellikle kış aylarında kalan yabancılar esnaf için kurtuluş oluyordu.
Son olarak seçimlerden 1 hafta önce Fethiye’deki toplantıda yine bu sorular üzerine Bakan Bey ile bir sohbet yapmıştık.
O gün şöyle demişti:
“Evet haklı bir soru. Biz de bir göçebe vizesi üzerinde çalışmalıyız. Hem de Türkiye’nin her yerini kapsamalı…”
O gün Türkiye Tanıtım Ajansı’na bir talimat da vermişti. Aynı gün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşmüş, İçişleri Bakanı Yerlikaya da olumlu görüş verip ilgili birimlere talimatını vermişti.
Ve işte kısa sürede o çalışma sonuç verdi.
Ankara büromuzdan Ümit Erdem güzel bir habercilikle “Göçebe Vizesi”nin detaylarını aktardı.
BU VİZE NEDEN ÖNEMLİ
Bu vizenin bu kadar kısa sürede çıkması o kadar önemliydi ki...
Turizm bölgelerinde İngilizler, Ruslar, Ukraynalılar, Almanlar arasında özellikle uzaktan çalışabilen, internet yoluyla işlerini yapabilenler aileleriyle kalmaya başlamışlardı.
Muhteşem bir tarih, güneş, harika bir iklim yabancıları cezbediyordu.
Hatta bazıları çocuklarını okullara yazdırmıştı. Kalanların çok büyük bölümü iyi eğitimli, iyi gelir sahibi yabancılardı.
Ancak son dönemde çıkan vize zorlukları nedeniyle Türkiye’den başka ülkelere gidiş hızlanmıştı.
Böylelikle Türkiye’ye gelecek döviz başka ülkelere kaçıyordu.
Bu da o bölgelerde özellikle esnafı zor durumda bırakıyordu.
İşte tam bu gidişin hızlandığı dönemde Turizm Bakanı Ersoy devreye girip “GoTürkiye” kampanyası kapsamında “Göçebe Vizesi”ni başlattı.
Bu haber üzerine Kültür Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u aradım.
Bayramlaşmanın ardından Bakan Bey şu bilgiyi verdi:
“Bu tür kararları hızlı almak zorundayız. Biz de öyle yaptık. Şimdi tanıtıma başladık. İçişleri Bakanlığı ile koordineli çalışıyoruz. Bir yabancı göçebe vizesi için ister Turizm Bakanlığı’na ister Göç İdaresi’ne başvurabilir. Bu vize tüm Türkiye için geçerli olacak. Biz özellikle hava limanlarımızın olduğu bölgeleri öneriyoruz. Ama isteyen istediği yerde başvurabilir.”
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy sektörden gelen çok pratik bir isim olduğu için bu konuda da en hızlı ve en pratik çözümü geliştirdi.
Göçebe vizesinin detayları Umut Erdem’in haberinde var.
Bu yeni vize sayesinde Türkiye’de farklı bir “turizm konsepti” de gelişiyor.
Nitekim internet üzerinden çalışan yabancılar için internet altyapısı güçlü kafeler açılmıştı.
Bir yatırım haline gelmişti.
İstanbul’da bazı AVM ve siteler internet altyapısı güçlü günlük kiralık ofisler açmıştı.
Son yıllarda Dubai’de gelişmeye başlayan “yabancılar için kiralık ofis” ya da “finans merkezi” uygulamasının benzeri şimdi Türkiye’de gelişiyor.
Elbette bunun finans merkezi ayağı da var.
Yabancıların güçlü bir internet altyapısıyla Türkiye’de kalıcı olarak finans sektöründe olması da önemliydi.
Yabancı yatırımcılar için bir fırsattı bu.
Bu kadar hızlı bir hareket nedeniyle Kültür Turizm Bakanı Ersoy ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı kutluyorum.
16 ŞEHİRDE KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ
Bakan Ersoy’la kültür yolu festivallerini de konuştuk.
8 ay gibi bir dönemde 16 şehirde gerçekleştirilecek.
Düşünün ki İstanbul’dan Gaziantep’e, Adana, Şanlıurfa’dan Çanakkale’ye kadar uzanan festivaller.
Bakan Ersoy bu festivalleri o kadar büyük bir heyecanla anlatıyor ki;
“Evet bu bir gelenek oldu. Gastronomiden atölye çalışmalarına, sergilerden müzik ve dans gösterilerine kadar festivallerin yapıldığı şehirlerimiz kültürel kimliğini buluyor.”
BAYRAMIN EN GÜZEL TELEFONLARI
Doğrusu ben siyasetteki bu iklimi özlemişim.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Bayramda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayacağım. Hem makama olan saygım hem de yaşça büyük. Bizim geleneğimizde bu var” sözü siyasetin kavgasız, hakaretsiz, ihanet suçlamaları dışında da medeni bir şekilde yapılacağını gösterdi.
Nitekim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Özel başta olmak üzere siyasi parti genel başkanlarını aradı.
Yıllardır ülkenin iktidar partisi ile ana muhalefet partisi arasında süren gerilim, ağır saldırı, hakaret, ihanet suçlamalarından sonra böyle bir bayram telefonuna ulaşılması siyaset iklimi açısından çok değerlidir.
Elbette iktidar ve muhalefet partileri siyaseti sürekli bir bayram havası içinde yapmayacaklar.
Sert eleştiriler de olacak.
Ama en azından belirli bir medeniyet çizgisinde süreceğini bekleyebiliriz.
Seçimler yaklaştıkça bu medeniyet çizgisinin aşılıp aşılmayacağını göreceğiz.
Ve bana göre o çizgiyi aşan kaybedecektir.
Paylaş