Paylaş
Heyecanlandım. Gururlandım. Ve umutlandım...
Çünkü...
Kıbrıs’tan yükselen şu sesler bir “ay-yıldız müjdesi”ydi.
İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözü:
“Yakın zamanda KKTC Cumhurbaşkanı, kardeş Azerbaycan’ı ziyaret edecek.”
Arkadaşlar, bu söz çok önemlidir.
Çünkü bugüne kadar KKTC’yi resmen bir devlet olarak tanımayan Azerbaycan...
Bu ilk resmi ziyaretle, dünyaya resmen “Kardeş KKTC’yi tanıyorum” mesajını verecek.
Ve bunu ne zaman yapacak?
Azerbaycan’ın 28 yıldır Ermenistan tarafından işgal ettiği toprakları geri aldığı gün yapacak.
Ve elbette arkasında Türkiye desteğiyle...
Evet, bu önemlidir...
O yüzden bugün...
“Ay-yıldızlı” bayrakların Akdeniz’den Şah Denizi’ne kadar yükseldiği bir gündür...
Dikkat ettim...
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs’a ve AB’ye net bir mesaj verdi:
“Eğer eşit bir çözüm istiyorsanız hazırız.”
Ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz’e bir hidrokarbon denizi olarak bakanlara dedi ki:
“Haklarımızı yedirtmeyiz. Biz olmadan bu coğrafyada barışçı bir çözüm olmaz.”
VE YENİ MÜJDELER
Biliyorsunuz, Türkiye Anamur’dan KKTC’ye bir su hattı kurdu.
Denizin altından kurulan bir boru hattı olarak muazzam bir teknolojiydi bu.
Ve tamamı kendi mühendislerimiz ve işçilerimizle gerçekleşmişti.
Şimdi benzeri bir projeyi açıkladı Erdoğan...
“Doğalgaz ve elektrik...”
Bana göre bu şu demek:
“Bakın, biz hak ve adaletli bir çözüm için bu coğrafyada üzerimize düşeni yapıyoruz. Siz de yapın.”
Bu sözlerin söylendiği gün...
En güzel tesadüf nedir biliyor musunuz?
Karabağ’dır...
Tam 28 yıllık işgalden sonra...
Artık “ay-yıldız uyandı...”
Azerbaycan işgal edilmiş topraklarını geri aldı.
KKTC’den verilen mesaj işte budur...
Yani...
Yükselen bir “ay-yıldız” mesajıdır.
SON ÖZET
KKTC’nin 37’nci bağımsızlık gününde verilen mesajların her dilde tercümesi şudur:
“Şah Denizi’nin Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Doğu Akdeniz’in Cumhurbaşkanı Tatar’la buluşacak.”
Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan...
“Arkanızdayız” diyor.
Daha ne olsun...
Umarım bu mesajlar alınır...
Bu duygularla...
Başta Dr. Fazıl Küçük, sonra Rauf Denktaş...
Ve çocukların Rum çeteciler tarafından küvetlerde boğulduğu günlerden tanıdığım tek insan...
Aile dostu Mehmet Bayraktar abimin ruhu şâd olsun...
Paylaş