Son dönemde sahillerde ciddi şekilde artan kaçak yapılarla ilgili yazılar yazıyorum.
Katar gezisi sırasında da bir fırsat buldum ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sordum:
“Sayın Cumhurbaşkanım, sahillerde yoğun bir kaçak yapılaşma var. Bu kaçak yapı sahipleri itiraz ediyorlar ve bu mahkemeler yıllarca sürüyor. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?”
Erdoğan hem bir uyarıda bulundu hem de çok keskin bir mesaj verdi:
10’uncu madde şöyle diyordu:
“Türkiye Cumhuriyeti ile Katar Devleti Hükümeti arasında büyük çaplı organizasyonların yerine getirilmesinde işbirliği konulu niyet mektubunun uygulanmasına dair protokol”
Merak ettim:
“Büyük çaplı organizasyon ne olabilir?”
İki ülke ortak konser verecek değil ya.
Biraz araştırdım.
Baktım ki Katar’da yapılacak Dünya Futbol Şampiyonası var...
İşte anlaşmanın konusu da bu...
Katar’ın “özel havaalanı”nda ihtişamlı bir salondayız...
Cumhurbaşkanı, stokçuların mallarına el koymayı da içine alan yeni yasa hazırlığından Avrupa Parlamentosu’ndan gelen kararları yok saymaya, İsrail’le ilişkilerden ekonomiye, oradan Kılıçdaroğlu’nun “ayıplı el hareketine” kadar çok samimi cevaplar verdi... Bunların tamamını başlıklar halinde özetliyorum....
İşte en kritik iki başlık:
1) ‘BİZİM YARGIMIZIN ÜZERİNDE AB KARARI TANIMIYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Kavala ve Demirtaş davalarıyla ilgili olarak aldığı “ihlal kararı” için çok keskin bir cevap verdi:
“Biz Avrupa Birliği’nin Kavala’yla, Demirtaş’la, şununla, bununla ilgili aldığı kararları tanımıyoruz. Olay bu kadar basit. Yok farz ediyoruz. Bizim indimizde bunlar yok hükmündedir. Bunları kaç kez açıkladık. İster anlasınlar ister anlamasınlar. Bizim yargımızın vermiş olduğu kararın üzerinde biz, Avrupa Birliği kararı tanımıyoruz. Ne biliyorlarsa onu yapsınlar.”
2) ‘STOKÇULARIN MALLARINA EL KOYULACAK’
1- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la geldiğimiz Katar’da, kelimenin tam anlamıyla müthiş bir “ticari sefer” izlenimi alıyorum...
Önce şunu söylemeliyim:
Türkiye’nin Katar’a yaptığı bu geziyi, “para transferi” ya da “para beklentisine” indirgemek haksızlık olur.
Bu gezi, “para beklentisi” olarak değil, Körfez’de dünya çapında olan küresel rekabete Türkiye’nin bütün gücüyle dahil olma çabası olarak düşünülmelidir.
Bu gezide görüyoruz ki:
Türkiye bunda da başarılı oluyor...
Katar yolculuğuna başlamadan önce kafamdaki sorular şuydu:
Dünyada hangi coğrafyada bu kadar savaş ve kriz var?
Türkiye bu krizlerin neresinde?
Türkiye’siz bir çözüm olur mu?
Sırasıyla gidelim...
GÜNEYE BAKIN: Suriye’deki son gelişme... Rusya ile ABD arasındaki bilek güreşinin son sahnesi. PKK/YPG, Rusya ile ABD arasında gidip geliyor. Bombalamalar, karakollar, silah sevkıyatları. Terör saldırıları. İhanet, kan, casusluk... Bin türlü oyun, tuzak, pusu... Bugün dost görünen, yarın düşmanla birlikte...
İşte BBC’deki yorum haber:
“Eylül ayında Washington’a giden Suriye Demokratik Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed ve heyeti... Kuzeydoğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (Artık özerk yönetim ifadeleri kullanılıyor) heyeti, 23 Kasım’da Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın daveti üzerine Moskova’ya gitti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, heyetle bizzat görüştü.”
Kaçak yapılara karşı belediyelerin en büyük savunması şu:
1- “Biz işlem yapıyoruz. Kaçak yapı sahipleri bölge idare mahkemelerine dava açıp yürütmeyi durduruyor...”
2- “Yıkım kararı verilse bile bizim yıkacak ekipman ve imkânımız yok...”
Biliyorsunuz, Hisarönü Bozburun’daki kaçak yapılar nedeniyle Marmaris eski ve yeni belediye başkanları hakkında İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermişti...
Eski Belediye Başkanı Ali Acar aradı. Acar söz konusu tarihte izinli olduğu için sorumlu olmadığını anlattı.
Ve ekledi: “Ben elimden geldiği kadar kaçak yapıları yıktım. Ancak devam eden mahkemeler yıkımı engelliyor. Soruşturma konusu olan Kocabahçe’deki kaçak yapıya gidecek yol yok. Bizim yıkmak için oraya gitme, ekipman götürme gücümüz yok... Eğer yeniden seçilseydim, hepsini yıkardım...”
Yalnızca Marmaris’te kaçak yapı için karar bekleyen 3 bine yakın dosya var... Evet 3 bin dosya...
Düşünebiliyor musunuz, o cennet sahiller, çam ormanları, turkuvaz denizler kaçak yapı dosyalarının işgalinde.
GEÇTİĞİMİZ hafta kedimle birlikte uçmak zorunda kaldım.
Evcil hayvan için THY’nin istediği bütün kuralları yerine getirdim.
THY bu konuda çok iyi organize olmuş.
Hiçbir hataya yer vermeyecek şekilde bilet organizasyonunu yapıyorlar.
Kural gereği bir uçakta yalnızca bir evcil hayvan bulunabiliyor.
O nedenle çok önceden bilet almanız gerekli.
Ben de öyle yaptım.
Yurtdışına uçuyordum ve kedim için de ayrıca para ödedim.
Karar no: Kontr.Bşk- 2021/117
Altında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yıkımı yapmayan belediye başkanları için verdiği soruşturma izni.
Bu karar, umarım Akdeniz ve Ege’nin en güzel koylarını işgal eden kaçak yapıların yıkımı için bir emsal olur.
Dahası bu ahlaksız işgalci zihniyeti biraz olsun önler... Çevrecilere moral olur.
Şimdi hikâyeyi anlatabilirim...
Adam Hisarönü Körfezi’nin en güzel koyuna kaçak binayı yapıyordu.
Sonra diğerleri başladı...