Paylaş
Elimde Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nin 21 Ekim 1982 tarihli ve 611 sayılı nüshası var.
Gazetede bir şirketinin kuruluş kaydı var.
Şirketin adı NERPAŞ Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi.
Ticaret sicil numarası 189814/137334.
Şirketin yönetim kurulu üyeleri ilk toplantılarını 1.10.1982 günü yapmışlar.
Yönetim Kurulu'ndaki isimler ilginç.
Başkan Cavit Çağlar.
Başkan vekili Şükrü Şankaya.
Üyeler ise Hayim Erkohen, Yasef Malki ve Nesim Malki.
Bu isimler aynı zamanda şirketin ortakları.
Şirket merkezi bir süre sonra, 1983 yılının hemen başında Bursa'ya naklediliyor.
Öyle anlaşılıyor ki, Cavit Çağlar, Şükrü Şankaya, Nesim ve Yasef Malki ile Hayim Erkohen o günlerde, bugün Nergis Holding diye tanıdığımız tekstil devinin temelini atmışlar.
Daha sonra yollar ayrılmış.
En azından resmi ortaklık sona ermiş.
Ve bakın şu kadere.
O ortaklıktan bugün geride kalana.
Nesim Malki Bursa yolunda öldürüldü.
Erol Erkohen yurtdışına kaçtı gelemiyor.
Cavit Çağlar banka dolandırıcılığından yargılanıyor. Dayısı Şükrü Şankaya ile birlikte.
Ne uğursuz bir ortalıkmış şu NERPAŞ!
Asker kaçağı milliyetçi sanatçı
ESKORTLA gezmesinin esbabı mucizesini sorduğum için her televizyon kanalında bana söven şarkıcı Emrah Dinçer'le ilgili ilginç bir bilgi ulaştı elime.
Bizim millet asker kaçağı diye, Türkiye'yi dünyanın dört bucağında temsil eden Tarkan'a sövüyor ya, PKK tehdidi altında olduğunu söyleyen milliyetçi Emrah Dinçer'in durumu Tarkan'dan betermiş.
Emrah Dinçer, bir gazetenin Almanya Bürosu'nda çalışıyor görünüp, bedelli askerlik yapma peşindeymiş.
Tehdit altında yaşadığı için korumayla dolaştığını söyleyen bu genç, sizin anlayacağınız hileyle askerlikten kurtulma peşinde.
Almanya'da çalışıyor ama delikanlı her gün o televizyon senin, bu televizyon benim geziyor.
ASAL'dakilerden bir ricam var, bu çocuğun pasaportunu bir kontrol etsinler.
Buralarda televizyonlara çıktığı günlerde Türkiye'de mi görünüyor, yoksa Almanya'da mı?
NOT: Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü'ne soruyorum. İki hafta önce Sabah Gazetesi önünde havaya ateş edip ortalığı ayağa kaldıran kimdi?
Olacak iş değil!
HASAN Karakaya'yı günahım kadar sevmem.
Daha doğrusu kendisinden tiksinirim.
Yazılarında yedi sülaleme sövdüğü için de, içimden ağzını burnunu kırmak geçer. Ama yapmam.
Fakat bütün bu hislerim Hasan Karakaya isimli Akit yazarına şu günlerde yapılanları kabullenmeme yetmiyor.
Hasan Karakaya her ne kadar benim paramla beş para etmez biri olsa da, birisi, bir çeteci ‘‘Cinayet işlemem için bana 2 milyon dolar önerdi’’ dedi diye, günlerce gözaltında tutulmaz.
Ayıptır. Yazıktır.
Olacak şey mi?
Kasım Gençyılmaz diye bir çeteci, Karakaya'nın Yekta Güngör Özden'i öldürmesi için kendisine 2 milyon dolar önerdiğini söylüyor. Karakaya gözaltında.
Bu Kasım Gençyılmaz bugüne kadar susmuş, susmuş da şimdi mi aklına gelmiş bu itirafı yapmak. Yoksa bu itiraf değil de, iftira mı?
Yarın öbür gün birisi çıkıp, başka birisi için aynı iftirayı atsa ne olacak?
Hukuk devletinde olur mu böyle gayri ciddilik?
Olmaz. Olmayacağı için de Hasan Karakaya iki gün içinde serbest kalacak.
Ve durduk yerde zafer kazanmış gibi ortalığa dökülecek.
Galiba bu cumhuriyeti bazen korumak isteyenlerden de korumak gerekiyor!
Deprem hesabı netleşti!
DEPREM yardımlarının nereye harcandığı konusunda Başbakanlık'ta ince bir çalışma yapılıyor.
Bu çalışmaların sonuçları Başbakanlığın internet sitesinde mevcut.
‘‘Basbakanlik.gov.tr’’ adresine girenler, burada deprem yardımları bölümüne girdikleri anda, son derece detaylı bilgilere ulaşabiliyorlar.
Fakat bu yardımlar sadece kişilerin yaptığı yardımlar.
Uluslararası finans kuruluşlarından gelen büyük yardımlar bu hesaba alınmadığı için onların harcanış biçimi ile ilgili bilgi ne yazık ki yok.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Arkamızdaki araç yol istediğinde frene basmadığımız zaman.
Paylaş