Teke Tek

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Hırsızlar dolandırılırsa...

Kişiliği malum eski Başbakan Tansu Çiller'in kendisine benzeyen Özel Kalem Müdürü Akın İstanbullu, örtülü ödenekten Selçuk Parsadan'a kaptırdığı paralarla ilgili olarak, ‘‘Dolandırılmak dünyanın hiçbir yerinde suç olmaz’’ gibi hepimizi geri zekâlı yerine koyan bir laf etmiş.

Körle yatan şaşı kalkar, Tansu ile dolaşan Tansulaşır misali bu savunmaya inanamıyorum.

Sanki adam babasının parasını dolandırtmış da, savunma yapıyor.

Bu kalem müdürünün anlamadığı şu. Onun suçu dolandırılmış olmak değil.

Onun suçu devletin parasını, kendisinin veya kalemi olduğu kişinin çıkarları için yasa dışı kullanmak.

Yani devletin parasını çalmak, çalınmasına aracılık etmek.

Çünkü örtülü ödeneğin parasıyla Çiller Ailesi'ne ev almakla, ki böyle bir şey dahi yarın öbür gün ortaya çıkarsa hiç şaşırmam, bu parayı Çiller'in özel işleri için çalışacağını söyleyen bir kişiye kaptırmak arasında hiç fark yok.

Suç devletin parasını çalma suçu.

Yani bir nevi hırsızlık.

Selçuk Parsadan'ın Tansu Çiller ve Özel Kalem Müdürü'nü dolandırmaktan mahkûm olması ise, bu ikilinin örtülü ödeneği soyduklarının belgesi oluyor.

Çünkü bunlar örtülü ödenekten para tırtıklamasalar, Selçuk Parsadan'ın onları dolandırması mümkün değil.

Yani anlayacağınız, Parsadan mahkûm olursa, hırsızları dolandırmaktan mahkûm olacak.

O yüzden de, aklı olan her hırsız bu durumda ‘‘Hayır ben dolandırılmadım’’ diyecektir.

Çiller'in davaya müdahil olması da bu yüzden..

Kendi düşen ağlamaz

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi Hans Joachim Vergau, Necmettin Erbakan'ı ziyaret etmiş.

Ziyaretin nedeni ise şikâyet.

Alman Büyükelçi, Almanya'daki radikal İslamcı grupların faaliyetlerinden şikâyetçi olmuş.

Kendi düşen ağlamaz.

Almanya yıllardır, Türkiye aleyhindeki her türlü oluşuma kucak açtı.

Türkiye'deki rejim düşmanları yıllarca Almanya'da örgütlendiler. Orada palazlandılar, daha önemlisi orada paralandılar. Zenginleştiler, maddi kaynak buldular.

Yalnız onlar mı?

PKK da aynı yolu izlemedi mi?

O da finans kaynaklarını Almanya'da bulmadı mı?

İnsan kaynağını bile bir dönem Almanya üzerinden elde etmedi mi?

Türkiye'de faaliyet gösteren radikal sol örgütlerin liderlerini Alman gizli servisi BND aracılığıyla kontrol etmedi mi bu Almanlar?

Sonra kendi canları yanmaya başlayınca önce PKK'ya görüntüde de olsa sırt çevirdiler.

Şimdi de radikal İslamcıları patronlarına şikâyet ediyorlar...

Dost ve kardeş Almanya değil mi?

Yakın tarihte başımıza ne bela açıldıysa bu Almanlar'ın yüzünden olmadı mı zaten!

Hangi meslek onursuz ki?

Önümüzdeki günlerde Kanal D ekranlarında ‘‘Şafak Vakti’’ adında bir komedi programı başlıyor...

Nokia reklamlarından tanıdığınız Şafak, bu programda şekilden şekile girecek.

İnanılmaz komik bir program olacak emin olun.

Neyse meselem ‘‘Şafak Vakti’’ değil.

Meselem geri zekâlılık.

Şafak bu programın bir bölümünde geceleri kadın kılığına giren bir adamı canlandırıyor.

Ve haliyle bu adamın, gündüz saatlerinde yaptığı bir mesleği var.

Ne olduğu önemli değil.

Daha program yayınlanmaya başlamadan bu mesleğin mensupları ayaklandılar.

‘‘Vay efendim bizim mesleğin onuru ayaklar altına alınıyor.’’

Be akılsızlar...

Birincisi konu meslekle ilgili değil, özel yaşamla ilgili.

Mesleğe laf atılmıyor.

Ayrıca da atılsa ne olacak.

Şimdi bir dizi yapılsa ve orada üçkâğıtçı bir gazeteci olsa, ben ‘‘Vay gazetecilik mesleği’’ diye ayağa mı kalkacağım.

Bana ne. Her mesleğin iyisi de var kötüsü de..

Ama bizim millet bunu böyle anlamıyor.

Avukat desen, avukatlar ayaklanıyor, mimar desen mimarlar, hemşire desen hemşireler...

Bundan böyle dizilerde kötü karakterleri işsiz olarak sunalım diyeceğim ama bizde en kalabalık grup onlar.

Bu sefer de onlar ayaklanacaklar. Ki, Allah korusun.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

İnsanlarımızın kullandıkları otomobillerin fiyatı, ödedikleri vergiden daha fazla olmadığı zaman...

Yazarın Tüm Yazıları