Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Saldırganlık çözüm değil

CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin bir meslektaşımızın haberine sinirlenmiş ve meslektaşımıza küfretmiş.

Haber yalan olsa bile yapılacak şey değil, üstelik de haber doğru.

Ancak Keskin yine meslektaşımıza ve annesine sövmüş.

CHP siyasi olarak geriledikçe, giderek saldırgan bir hal alıyor.

Ve suçu kendilerinde arayacaklarına medyaya saldırıyorlar.

Bence medyayı bırakıp, kendilerine bir çeki düzen verseler daha iyi olacak.

70 yaşındaki babam ilk oy verdiği günden bu yana CHP dışında bir partiye oy atmamış.

Kafasına silah dayasanız atıramazdınız.

Geçen gün ne diyeceğini bildiğim halde, ‘‘Babacığım oyun kime?’’ dedim.

İlk defa ‘‘Bilmem’’ dedi.

Şaşırdım. Şaşırdığımı görünce ekledi:

‘‘Bir tek şey biliyorum; bu defa CHP'ye değil.’’

Babamı etkileyenin medya olmadığını biliyorum.

Adnan Keskin de bilmek istiyorsa, gidip aynaya baksın!

Tabii tek başına değil..

Bu nasıl iştir?

BU yıl yeni açılan Bodrum-Milas Havalimanı'nın hemen yanına, yeni bir havalimanı daha yapılacağını daha önce yazmış ve bunun gereksizliği üzerinde durmuştum.

Çünkü bana göre geçen yıl yapılan havalimanı yeterliydi ve yap işlet sistemiyle özel sektöre yaptırılacak yeni bir havalimanına şimdilik ihtiyaç yoktu.

Havacılık işlerindeki uzmanımız Uğur Cebeci ise mevcut terminalin yanına bir terminal daha yapılmasının doğru olacağını söyledi.

Bir terminal daha yaptırılmasının doğru bir karar olduğunu varsaysak bile, ihale şartnamesine baktığımız zaman, özel sektöre yaptırılacak bu havalimanının Türk turizmine faydadan çok zarar getireceğini görüyoruz.

Nedenlerini anlatalım:

Bodrum'a yapılacak yeni terminal için DHMİ, ihaleyi alacak firmaya yıllık 1 milyon yolcu garantisi veriyor. (Şunu belirtelim, mevcut havalimanının kapasitesi bu sayının üzerinde. Bodrum Havalimanı'na bu yıl 1 milyon 300 yolcu gelmiş ve bu sayı mevcut terminalin kapasitesinin yüzde yirmisi düzeyinde.)

Ve yolcu başına da 15 dolar alınmasını öngörüyor..

Buradaki ilk sakınca bu 15 dolar. Turizm gelirlerini artırmak isteyen Yunanistar gibi ülkeler havaalanlarında alınan bu parayı düşürme yoluna giderken, Türkiye artırıyor. Ucuz turların tercihi olan Türkiye gibi bir ülkede 15 dolar bir gece daha konaklama bedeli.

Ayrıca DHMİ 1 milyon yolcu garantisi veriyor ve bu sayıya ulaşılamazsa, gerisini devlet kasasından işletmeciye ödemeyi garanti ediyor.

Yani 1 milyon değil de, 500 bin turist gelirse, işletmeciye 7.5 milyon dolar DHMİ tarafından vatandaşın vergileriyle ödenecek.

Havalimanı fiyatının pahalı olması nedeniyle turların Bodrum'a inmeyecekleri açık olduğuna göre, DHMİ işletmeciye para ödeyecek.

Var mı böyle bir şey!

Bir yıl önce açtığın havalimanını kullanmayacaksın.

Yerine özel sektör tarafından işletilecek yenisini yaptıracaksın.

Ve havalimanını yapıp işletecek olan adam hiçbir risk taşımayacak. Çünkü zarar ederse devlet kesesinden karşılayacaksın.

Türk tipi liberalizasyon ve özelleştirme böyle yürüyor.

Bu mu Mandela olacaktı?

ABDULLAH Öcalan'ın daha önceki suikast girişimlerinde ölmemiş olması Türkiye'nin şansı olmuş anlaşılan.

O girişimlerden birinde ölseydi, kahraman olma, yüceltilme olasılığı vardı.

Pek çok Avrupa ülkesi karizmatik bir liderin öldürüldüğü kanaatine kapılacak ve Türkiye zor durumda kalacaktı.

Apo ölmedi ve Avrupa'ya geçti. Şimdi bütün Avrupa sözde karizmatik liderin, aslında kazmamatik bir lider olduğunu gördü.

Boş, tıntın bir adam.

Altyapısız, cahil ve aslında amacı olmayan bir ‘‘balta’’.

Megaloman bir terörist.

Görüldü, tanındı ve atıldı.

Apo Avrupa'ya Mandela olmak için gitti. Mandela olamadı ama madara oldu.

Şimdi gidecek bir yer bulamayan, uçaklarda, havalimanlarında yatıp kalkan bir sefil.

Örgütü çöküyor, yok oluyor.

Bundan iyisi Şam'da kayısı derler.

Keşke Şam kaysısına meraklı olduğumuzu daha önce gösterseydik.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Huzuru parayla takas etmediğimiz zaman...