Paylaş
Tadilatmış!
İstanbul'daki Polis Eğitim ve Moral Merkezi'ndeki kaçak inşaatla ilgili soruma yanıt gelmedi.
Ancak niye yanıt gelmediğini anlamama yardımcı olacak bir serzeniş geldi.
İstanbul Milletvekili Bülent Akarcalı, benim yazdığım konuyu Meclis'te bir soru önergesiyle, ihşaatın başladığı dönemde bakan olan Meral Akşener'e sormuş.
Yazılı soruya verilen yanıt da komik.
İnşaatın kaç metrekare olduğunu, parasının nereden bulunduğunu yazmışlar. Ama izin konusunu es geçmişler ve yapılanın bir tadilat olduğunu, tadilat için de izne gerek olmadığını yazmışlar.
Tadilatın anlamını ya biz bilmiyoruz, ya da yanıtı yazanlar. Çünkü gördüğümüz kadarıyla söz konusu yere katlar çıkılıyor, genişletme çalışmaları yapılıyor..
Tadilat buysa, bi tadilat da biz yapalım bari...
Böyle programa, böyle konuk
TRT Genel Müdürü Yücel Yener, TRT'nin Dünya Kupası'nı çok iyi değerlendirdiğini söylemiş.
O öyle zannediyor...
Rezaletti.
Maçların devre aralarında ve sonlarında yaptıkları stüdyo programından daha kötüsü belki yapılabilirdi ama çok özel bir çaba gerektirirdi.
Gerek sunucusu, gerek konukları, gerekse yönetimiyle son derece kötüydü. Hele son gece inanılır gibi değildi.
Dünya Kupası finalini yorumlama işi Ali Şen'e verilmiş.
Ünlü Türk büyüğü Ali Şen'e...
‘‘Herhalde’’ dedim kendi kendime, ‘‘Ali Şen çiftliğinde paşaları ağırlayınca bu programa davet etme gereği hissetti TRT’’. Çünkü başka izahı yoktu.
Ve Ali Şen de, Dünya Kupası finali yorumlayacağına, Galatasaray yorumları yaptı.
Hatta onu bile yapamadı.
Zaten naklen yayın dışında bir spor programı yapamayan TRT'ye de Ali Şen yakışırdı.
Kazıklayan kazıklanır
Bavul turizminin can damarı Laleli'de işlerin bir süredir iyi gitmediği biliniyor.
Buranın Türkiye'ye sağladığı fayda giderek azalıyor.
Ancak bu yeni bir gelişme değil. Bunun yeni olduğunu zannedenler, Türkiye'yi bilmeyenler.
Aslında Laleli'de BDT ülkelerinin vatandaşlarına satış yapanların büyük bölümü bu gelişmeden görecekleri zararı fazlasıyla hak ettiler.
Çünkü bugüne kadar oradan alışveriş yapan yabancıları keriz yerine koydular, soydular.
Malın en adisini, en kalitesizini olabilecek en pahalı fiyata sattılar.
Sonunda da adamlar işe uyandılar.
Ancak bu işten zarar görecek olanlar yalnızca bunu hak eden esnaf değil. Türkiye de bu işten zararlı çıkacak.
Bu konuyu geçen yaz sonunda Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'e, Hürriyet'teki bir sohbet sırasında aktarmış ve Laleli'de öncelikle kalite, ardından da fiyat konularında ciddi bir denetim yapılması gerektiğine, burada kazıklanan yabancıların Türkiye dışındaki pazarlara kayabileceğine işaret etmiştim.
Kısaca Rus diye tanımladığımız bu grubun özellikle İtalya ve Yunanistan'a yöneldikleri o gün de biliniyordu.
Yine o gün Yalım Erez'e, Birleşik Arap Emirlikleri'nin alışveriş turizmini teşvik etmeye hazırlandıklarını da anlatmıştım.
O gün gördüğüm kadarıyla Bakan Erez konunun önemini benim kadar biliyordu ve gelişmeleri yakından izliyordu.
Bugün gelinen nokta gösteriyor ki, Sayın Bakan, bakan kelimesini yanlış yorumlayarak olayı sadece izlemiş. Bakmakla yetinmiş.
Ve bavul turizmi gelirleri bu yıl da yüzde 15 düzeyinde düşmüş.
Bu arada Dubai, bavul turizmi için gelenleri getiren uçaklara bedava benzin vermeye başlamış.
Dünyaca tanınmış kaliteli ürünleri, dünya fiyatlarının altında fiyatlarla önlerine koymuş.
Müşteriye kazık atma felsefesi üzerine kurulu Türk ticareti, bu alışkanlığı iç piyasada terk etmişti.
Bavulcular söz konusu olunca yeniden canlanan bu anlayış, şimdi orada da iflas etti.
Önlem alın desek kaç para. Vaktinde söylemişiz, dinleyen olmamış. Bugün atı alan Üsküdar'ı geçtikten sonra, desek n'olur, demesek ne?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Vakit çalmanın en ciddi hırsızlık olduğunu anladığımız zaman.
Paylaş