Paylaş
En büyük sektöre, üvey evlat muamelesi
Fiat Palio'nun tanıtımında konuşurken Başbakan söyledi, Türkiye'nin bu yıl toplam ihracatı 26 milyor doları bulacakmış.
Tarım ürünleri, tekstil, otomotiv, makine, aklınıza ne gelirse... Bir yıl boyunca bunları üreteceğiz.
Bunlara müşteri bulacağız. Kota engellerini aşacağız. Reklamasyon yiyen malları geri alacağız. 26 milyar dolar kazanacağız.
O kadar da değil!
İhracat yapanlara devlet destek olacak. Ucuz enerji sağlanacak. İhracatçılara yeşil pasaport verilecek. El üstünde tutulacaklar.
Yapılmasın mı?
Yoo, haşa. Yapılsın. Mümkünse fazlası da yapılsın.
Ama biraz da adaletli olsun bu işler.
Bütün bu uğraşmaya, didinmeye, üretmeye, üretirken çevreyi kirletmeye karşın 27 milyar dolar.
Oysa geçen yıl turizm gelirleri 10 milyar dolardı.
Biraz uğraşılsa 20 milyar doları bulması işten değil.
Türkiye'nin bütün sektörlerinin toplamı 26 milyar dolar. Turizm sektörü tek başına 10 milyar dolar. Neredeyse toplamın yarısına yakını bir tek turizmden.
Buna karşın turizm üvey evlat.
Türkiye'nin en büyük sektörü. İlgileneni yok.
Bakanlığın toplam tanıtım bütçesi 3 trilyon lira.
Zaten bakanlığa önem veren de yok.
Türkiye'nin en önemli bakanlığı. Bakanın makam aracının plakası bile bakanlar sıralamasında en sonlarda.
Sektörün sorunları gazetelerde binde bir haber olabiliyor.
Oysa ihracatımızı artırmaya çalıştığımız diğer sektörlerden çok farklı bir durumu var turizmin.
Diğerleri üretim yaparken çevreyi kirletiyorlar. Turizm sektörü para kazanabilmek için çevreyi kirletmek bir yana temizlemek zorunda.
Mal satabilmek için kota engellerini aşmak zorundayız. Turizmde kota mota yok. Hiçbir ülke vatandaşının Türkiye'ye gitmesini engellemiyor. (Bir iki istisna hariç.)
Turizm Türkiye'nin geleceği.
Ama hiç kimse umursamıyor.
Alpay'ın sponsorlu tatili
Şöhretlerimiz basının kendilerini rahatsız ettiğinden dem vurur hep.
Özel hayatlarına girildiği en büyük eleştirileridir.
Bir bölümünün özel hayat dediği şey ise, yaşamlarındaki yozluktan öte gitmez.
Ancak yine aynı şöhretler, üç gün gazetelerde haklarında haber çıkmasa bunalıma girerler.
Sansasyon yaratırlar, başka şöhretlerle kavga ederler, soyunurlar, kıçlarını, başlarını açarlar.
Fotoğraflar çıkınca da yine ‘‘Özel hayatıma giriliyor’’ diye palavradan yakınırlar.
Şimdi anlatacağım olay ise işin cılkının çıktığının hikâyesi.
Beşiktaşlı Alpay'ı biliyorsunuz.
Televolelerin vazgeçilmez konuğu.
Bir dönem eski manken eşiyle kavgalarıyla, ayrılıp barışmalarıyla da magazin basınının gözdesi olmuştu.
Allah'a bin şükür şimdi eşiyle mutlu. Birlikte Amerika'da tatildeler.
Anlatacağım ise bu tatilin öyküsü...
Alpay, Amerika'ya tatile gitmeyi planlar. Ancak yolculuk masraflıdır.
Fakat her işin bir kolayı vardır.
Alpay, Show TV Spor Servisi'nin müdürü Şansal Büyüka'yı arar.
‘‘Şansal Abi, Cansel'le Amerika'ya tatile gidiyoruz. Masrafları sen karşılarsan yanıma senin bir muhabirini de alırım...’’
İyi bir gazeteci olan Şansal Büyüka fırsatı kaçırmaz.
Alpay'ın Amerika masrafları koca bir televizyon kanalı için nedir ki?
Hemen kabul eder.
Ve Alpay ikinci balayına çıkar.
Yanında eşi Cansel ve Televole muhabiri Acun'la.
Alpay'ın talili bir güzel dizi olur Televole'ye.
Benim merak ettiğim, bedeli mukabilinde Televole'ye yatak odasını da açacak olan var mı acaba?
Avustralya Büyükelçiliği'nin ayıbı
Avustralya'nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'yi ziyarete gelen vatandaşlarına ‘‘Seyahat tavsiyeleri’’ başlıklı bir belge dağıtıyor.
Belge tam bir utanç belgesi.
Belgede, Türkiye dünyanın en tehlikeli ülkesi gibi gösterilerek, Avustralyalılar'ın Türkiye'ye gelmemeleri sağlanmaya çalışılıyor.
Belgede Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunun çok tehlikeli olduğu ve gidilmemesi söyleniyor.
O kadar olsa iyi.
Başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerin de çok tehlikeli olduğu, Akdeniz kıyısındaki tatil yörelerinde de turistleri pek çok tahlikenin beklediği anlatılan yazıda ‘‘Türkiye'de sürekli tetikte olun’’ deniliyor.
Bu kısaca ‘‘Aman Türkiye'ye gelmeyin’’ demek.
Çok merak ediyorum, acaba Avustralya Büyükelçiliği'nde çalışanların başına buralarda bir şey mi geldi?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kitap satışları, kaset satışlarını yakaladığı zaman.
A.E.
Paylaş