Paylaş
Fransa '98
Her ne kadar Hürriyet'in Dünya Kupası ekibinde yer almasam da, Fransa 98 için Paris'teyim. Ve bugün size Dünya Kupası izlenimlerimi aktarmak istiyorum.
AIR FRANCE GREVİ
Fransız Havayolları greve gidince, diğer şirketlere gün doğmuş. Üç adımlık uçuşları neredeyse 747'lerle yapacaklar. Fransa'ya ve özellikle Paris'e gelen uçaklar tıka basa dolu.
Charles de Goulle Havaalanı ise ana baba günü.
Fransız halkı grev yapan pilotlara kızgın. Ama daha fazla para kazanmak için adam çıkaran Air France'a da kızıyorlar. Bir Fransız, ‘‘Türkiye'de Dünya Kupası varken, THY greve gitse ne yaparsınız?’’ diye sordu. Ben de ‘‘O pilotları vatan haini ilan ederiz. Ama zaten hükümet grevi erteler’’ deyince şaşırdı. Hükümetin grevi nasıl erteleyeceğini aklı almamıştı.
FİYATLAR
Dünya Kupası fiyatların gözünü çıkarmış.
Bir önceki gelişimde 1300 franga kaldığım otelde, daha kötü bir oda için 3000 frank istediler.
Takımların formaları fahiş fiyata satılıyor. 150 franklık formalar şimdi 600 frank.
Restoranlarda da durum aynı. Her şey 1 aylığına yüzde yüz zamlı.
Taksi fiyatları değişmemiş ama, onu da bulmak mümkün değil.
BREZİLYA
Paris'e açılışı ve Brezilya'yı görmek için geldim. Açılış iyiydi. Fakat stadyumun çatısından aşağı sallanarak gösteri yapanlar aşağı düşecek diye ödüm koptu.
Brezilya ise rezalet... Vanspor'la eşdeğer bir oyun oynadılar. Brezilya'nın oyunu bana Malcolm Allison dönemindeki Galatasaray'ı hatırlattı. Hep geri, hep geri...
Fakat bazen süper hareketler yaptılar. Hele oyuna sonradan giren Denilson, bizim Galatasaraylı eski Arif gibi. Top cambazı. Girdiği an uyuyan tribünleri ayağa kaldırdı. Futbol da bu olmalı. Makine gibi oynamak değil.
Brezilya'nın oyunu kötü, ama arada bir süper hareketler yapınca aslında iyi olduklarını anlıyorsunuz.
Ben Brezilyalı futbolcuları transfer taksitlerini alamamış, bizim 1. lig oyuncularına benzettim.
Tam oynayacaklar, paralarını alamadıklarını hatırlayıp duruyorlarmış gibime geldi...
TOP TOPLAYICILAR
Organizasyon Komitesi, top toplayıcılarını Fransa Salaklar Derneği'nden almış olmalı.
Oyun hızlansın diye 30 toplayıcı var. Her birinde de yedek bir top. Ancak bu salaklar top dışarı çıkınca ellerindeki topu vermiyor, çıkan topun peşinden koşuyorlar. Ellerinde zaten bir top olduğu için de iyice yavaşlıyorlar. Oyun hızlanacağına yavaşlıyor.
BİLETLER
FİFA'nın biletleri ne yaptığını herkes merak ediyor, çünkü ortada bilet yok.
1000 franklık biletler, 5000 franga müşteri buluyor ve fiyatlar her gün artıyor.
Eurosport'un Avrupa Müdürü, FİFA'nın hata yaptığı inancında. Katılan ülkelere çok az bilet verilmiş ve biletlerin yüzde 60'ı Fransa'da satılmış.
Bu nedenle statlarda futbol atmosferi yok, 10 bin kadar taraftar bağırıyor. Geri kalan 70 bin kişi tiyatro izler gibi izliyor. Sessizce.
Bu durum takımların oyununu da etkiliyor.
DİPLOMATİK KRİZ VE DONSUZLAR
Bilet işi bir diplomatik krize neden olmuş.
İskoçya ve İngiltere'ye toplam 6 bin bilet verilince, İskoçlar ve İngilizler kudurmuşlar.
Fransa'yı protesto ediyorlar. Başbakan Blair'in devreye girip bu sayıyı artırması bekleniyor.
Bu nedenle sokaklar İngiliz ve İskoç dolu. Ama hiçbirinde bilet yok.
İskoçlar'ın hali ise garip. Altlarında donları yok, binlerce franga bilet arıyorlar.
Biletlerinin olmadığını ellerindeki ‘‘Bilet arıyorum’’ yazılarından, donları olmadığını ise rüzgârda uçuşan eteklerinin altından anlıyorsunuz.
Bugünlük bu kadar.
Yarın: ‘‘Futbol ölüyor!’’
Paylaş