Paylaş
İktidar, iktidar mıdır?
Mesut Yılmaz'ın Yalım Erez'e sert bir çıkışı oldu dün.
Erez'in bir süredir yaptığı sisteme yönelik eleştirilerine alınan Yılmaz, ‘‘İktidardakiler değişimi istemek değil, gerçekleştirmek durumundadırlar’’ dedi.
Altına herkesin imza atabileceği doğrulukta bir cümle.
Belki de Yılmaz'ın siyasi hayatındaki en elle tutulur lafı.
Erez'e yönelik bu çıkış ilk bakışta doğru gibi görünüyor, ancak...
Mesele o ancakta işte...
O ancak'ın içerdiği ise Yılmaz'ın cümlesindeki iktidar kelimesi.
İktidarda görünmekle, iktidarda olmak arasında çok ciddi bir fark var.
Erez bugün iktidarda gibi görünebilir. Ama acaba gerçekten iktidarda mı?
Bırakın Erez'i, acaba Mesut Yılmaz gerçekten iktidarda mı?
Onu da bırakın, bugüne dek Türkiye'yi yönetmiş kaç kişi gerçekten iktidar olabildi?
Kaçı iktidarı simgeleyen koltuklara oturduktan sonra, o koltuğa oturmadan önce kafalarından geçen idealleri gerçekleştirebildi?
Kaçı akşam yatağa yatarken, istediklerini yapabilecek güce ulaşmanın ve onu idealleri doğrultusunda kullanmanın huzuruyla uykuya daldı?
Yoksa bunların pek çoğu adına teamül, üslup, gelenek ya da parti menfaati adı altında başka yollar mı saptılar ya da saptırıldılar.
Mesut Bey'e sormak istiyorum, yaptıkları acaba gerçekten yapmak istedikleri mi?
Ve ona bundan birkaç yıl önce yaptığımız bir sohbeti hatırlatmalı mıyım?
O sohbette Mesut Yılmaz'a ‘‘Siyasetçi bir daha seçilmek için değil, ardında iyi bir şeyler bırakmak için icraat yapmalı’’ demiştim.
Yanıtı umut vericiydi:
‘‘Ben de tam olarak öyle yapacağım. 4 yıl için geleceğim. O dört yıl boyunca doğru bildiklerimi yapacağım. Dosdoğru bir yolda ilerleyeceğim’’ demişti.
Bu sözlere yaklaşımımı da hatırlıyorum:
‘‘Eğer öyle yaparsanız, bu millet sizi hiçbir yere bırakmaz.’’
Acaba Yalım Erez'i eleştiren Mesut Yılmaz, bugün o sözlerin neresinde?
Blucinli hıyarlar
Önceki akşam Patricia Kaas konseri vardı.
Konserin televizyonlarda yayınlanan görüntülerini izlediğimde içim cız etti.
Böyle şık konser, gala ve yarışma gecelerinde davetiyelerde bir not vardır. ‘‘Koyu renk elbise’’ diyen..
Bu şu anlama gelir:
‘‘Lütfen smokin giyiniz. Smokininiz yoksa koyu renk bir elbise giyiniz. O da yoksa hiç olmazsa bir takım elbise giyiniz.’’
Ancak bizim memlekette buna uyulmaz.
Bir grup zırzop bu davetlere blucinle gelirler. Elbiseleri olmadığı için değil. Kendilerince protest takıldıkları fakat aslında ‘‘Hıyar’’ oldukları için.
Patrica Kaas gecesi de aynen böyleymiş gördüğüm kadarıyla.
Şık beyefendilerin, hanımefendilerin yanında mavi renkli ‘‘Hıyarlar’’
Tabii kabahat davet sahibinde.
Kapıya koyacaksın iki adam.
Bu kılıkta geleni almayacaksın içeri. Bakalım bir daha gelebiliyorlar mı!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Trafik canavarları ‘‘üzgünüm’’ deyip kurtulmadıkları zaman.
S.K.
Paylaş