Stalin'den fıkra

Mesut Yılmaz benim yazımı kastederek, ‘‘Buna Stalin taktiği denir’’ demiş. Ben konuyu bırakıp kişiye yükleniyor ve konuyu unutturuyormuşum.

Oysa ben diyorum ki, kimi konular vardır ki, kişiden bağımsız düşünülemez. Adolf Hitler çıkıp ‘‘Musevi Dostluk Cemiyeti’’ kuracağım dese kişiyi bırakıp konuyla mı ilgileneceğiz? Neyse ben son duyduğum Mesut Yılmaz fıkrasını anlatayım:

‘‘Otobanda trafik tıkanmış. Saatlerdir kıpırdamıyor. Sürücüler sıkıntı içinde. Bu arada adamın biri öndeki otomobillerden birinin camına vuruyor.

Şoför camı indirip soruyor:

- Ne var?

- Teröristler Mesut Yılmaz'ı kaçırdı. 1.5 trilyon fidye istiyorlar. Verilmezse üzerine benzin döküp yakacaklarmış.

- Aha diyor şoför.

- Biz de şimdi otomobil otomobil dolaşıp yardım topluyoruz.

- Peki ortalama olarak kim ne kadar veriyor? diye soruyor şoför.

- Aşağı yukarı beş litre ama daha fazla veren de var...’’

Bilmeceler!

Bu cumartesi sizi fazla sıkmak istemiyorum. Alın biraz daha eğlence:

Soru: Erkeklerin kız arkadaşlarıyla eşleri arasında ne fark vardır?

Yanıt: 20 yaş.

Soru: Erkeğin kalbine giden en kısa yol nereden geçer.

Yanıt: Yeterince uzun bir bıçakla iki kaburganın arasından.

Soru: Erkekler neden park yerine benzer?

Yanıt: İyi olanların hepsi kapılmıştır.

Soru: Kadınlar neden kibar, nazik, hassas, ince ruhlu ve iyi dans eden erkek bulamaz?

Yanıt: Çünkü o erkeklerin erkek arkadaşı vardır.

Soru: Bir pil ile bir kadın arasında ne fark vardır?

Yanıt: Pilin bir tarafı mutlaka pozitiftir.

Soru: Kocanızın öldüğünü nasıl anlarsınız?

Yanıt: Televizyonun uzaktan kumandası artık sizin elinizdedir.

Soru: Erkek kredi kartının çalındığını neden polise haber vermez?

Yanıt: Hırsız karısından daha az harcayacağı için...

Soru: Erkek neden karısının elinden tutar?

Yanıt: Bıraktığı anda kadın alışverişe gideceği için...

Not: Son iki yanıt kriz öncesi dönemde alınmıştır.

Dolarizasyon

Türk'e sormuşlar. ‘‘Yarın dünyaya dev bir meteor çarpacak.

Okyanuslar taşacak, dünya nüfusunun yarısı o anda ölecek.

Havaya yükselen tozlar dünyayı karanlığa gömecek. Buzul çağı başlayacak. Kalanlar da bu çağda ortadan kalkacaklar.

İnsanlığın sonu gelecek.

Böyle bir felaketi önceden haber alsan ne yaparsın?’’

Türk hiç düşünmeden yanıtlamış:

‘‘Bütün paramla dolar alırım!’’

Kediye ciğer emanet edildi

Bu ülkede hiçbir halt düzelmez. Düzelirse yüzüme tükürün. Alın size gerekçe.

IMF zor durumdaki bir bankaya el konulmasını istemektedir.

Fakat banka ‘‘birilerinin’’ koruması altında olduğu için BDDK IMF'ye garanti verir:

‘‘Merak etmeyin. Oraya sıkı bir murahhas aza atayacağız. Ve sanki bu bankaya el koymuşçasına etkili olacağız.’’

Ve BDDK bu bankaya murahhas aza olarak Oğuz Kemal Bulut'u atar.

Peki bu Oğuz Kemal Bulut kimdir?

Çok değil, birkaç ay önce yönettiği bankaya el konulan bir adamdır Oğuz Kemal Bulut.

IMF'ye verilen söz gereği bir bankaya mukayyet olması için murahhas aza olarak atanan O. Kemal Bulut'un daha önce yönetiminde olduğu Okan Yatırım Bankası'na BDDK el koyuyor ve sonra da oradaki yöneticiyi bir başka bankaya atıyor.

Siz böyle bir rezalet gördünüz mü?

Ben görmedim.

Eminim ki, Engin Akçakoca'nın bu rezaletten haberi yok.

Ve eminim ki, bu rezalete biri dur diyecek.

Bu haberi ele alan Habertürk Kemal Bulut'un babası Cengiz Bulut'un Süleyman Demirel'e son derece yakın bir eski vali olduğunu da Washington kaynaklarına dayanarak veriyor.

Benim Hazine'ye yakın kaynaklarım ise işsiz kalan eski bürokrat Kemal Bulut'a iş bulmak isteyen bazı Hazine bürokratlarının bu fırıldağı çevirdiklerini yazıyor.

Hazinemizi kimlere emanet ettiğimizi herhalde görüyorsunuz!

NOT: IMF'nin dün açıklanan raporunda ilk kez olarak bir bankanın durumunu düzeltmemesi halinde ağustos ayı sonunda bu bankaya el konulacağını açıklıyor.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kendini feda etmeye kalkanlar, kendilerini Türkiye zannetmedikleri zaman.
Yazarın Tüm Yazıları