TÜRKİYE Avrupa Birliği için meclisinden yasalar çıkartıyor, ekonomisindeki yanlışlıkları düzeltmeye çalışıyor. AB kriterlerini yakalamaya çalışıyoruz.
Türkiye AB’ye hazırlanıyor.
Peki ya Türkiyeliler AB’ye hazır mı? Bunu okuyanlar diyecek ki: ‘Tabii biz neciyiz!’
Neci olduğumuzu anlatayım da, hep beraber ağlayalım.
Elimde Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanmış ‘Kalkınma Raporu’ var. Bakın bu raporda Türkiye ‘İnsani Gelişme Sırası’nda dünyanın neresinde. Hazır mısınız, söylüyorum.
Türkiye ‘İnsani Gelişmişlik’ olarak 175 ülke arasında 96. sırada.
Vahim mi? Evet vahim. Diyeceksiniz ki, ‘İyi ama gelişiyoruz’.
Siz öyle sanın. Tam aksine geri gidiyoruz. Çünkü 1991 yılındaki raporda 70. sıradayız. 12 yılda 26 sıra gerilemişiz. ‘Teknolojide Başarı Endeksi’ne göre yerimiz daha da vahim. Orada 175 ülke arasında 120. sıradayız. 1. sırada Finlandiya var. Komşumuz Yunanistan bile 26.
Bu durum düzelir, bu açık kapanır mı? Olabilir ama eğitimle.
1. sıradaki Finlandiya eğitime gayri safi milli hasılasının yüzde 7.5’ini, komşumuz Yunanistan 3.1’ini ayırırken bizim ayırdığımız sadece ve sadece yüzde 2.1.
Üstelik bu oran 1988’de yüzde 2.6. Bu raporda daha çok ilginç ve bizim açımızdan ‘utanç verici’ detaylar var. Önümüzdeki günlerde bunları aktarmaya devam edeceğim.
Tarih verilecek, moral bozmayın
Türkiye, Avrupa Birliği’ne hazırlanıyor. Ben bu konuda kötümser olanların akıllarından şüphe ediyorum.
Müzakereler için tarih verilecek. Kimsenin kuşkusu olmasın.
Şartlar olacakmış, ucu açık olacakmış, kapalı olacakmış, referandum olacakmış.
Bunlar ‘Palavra’.
2014’e kadar daha köprülerin altından çoook su akacak. Nelerin değişeceğini, nelerin yeni şekiller alacağını Allah izin verirse birlikte göreceğiz. Kötümser olmak için bahane arayana bahane çok.
Ayrıca bu şartları ileri sürüyorlar diye kimse Avrupa’ya kızmasın.
Adamları 200 yıldır ‘Batılılaşıyoruz’ diye kandırmış, bildiğimizi okumuşuz.
Haklı bir şüphe içindeler.
Düşünün bugün seçim olsa, hükümet değişse, AB konusunda bugünkü kadar kararlı adımlar atmayı sürdürecek miyiz, sürdürebilecek miyiz? Adamlar da bunu düşünüyor.
‘Ya Erdoğan gider de, Bahçeli gelirse’ sorusunu soruyorlar kendi kendilerine.
Ben size söyleyeyim, 17 Aralık’ta Türkiye ile müzakerelerin başlaması kararı çıkacak. Başlangıç tarihi de en kötü olasılıkla 2005 yılıının ekim-kasım ayları olacak.
Ellerindeki üç otuz parayla Türkiye’nin moral bozma makinesi haline gelen ‘borsa baldırı çıplakları’ bunu böyle bilsin.
ÖNEMLİ NOT: Dün Hollanda’nın taslak raporu açıklanınca, Reuters ajansı ‘İlk kez bir üye adayı için hazırlanan raporda işkenceye atıfta bulunuluyor’ diye yorum yaptı. Bu yorum külliyen yanlış. Çünkü daha önce Letonya ve Slovakya için hazırlanan raporlarda da işkenceye atıfta bulunulmuş, hatta Slovakya ile yapılan müzakereler bu nedenle kesilmişti.
TAV’dan yanıt
ATATÜRK Havalimanı’nın dış hatlar terminal işletmecisi TAV’ın Başkanı Sani Şener dünkü yazımla ilgili bir mektup yollamış. Aktarayım:
‘Sevgili Fatih Bey,
Bugünkü köşenizi okuduktan sonra sadece bilgilendirmek amacıyla bu mail’i yazıyorum. THY ile eski VIP’in yerini, İç Hatlar CIP olarak hizmet kalitesini artırabilmek için açtık.
Sözleşme 3 yıllıktır doğru, ancak bu bir hizmet sözleşmesidir ve TAV Primeclass A.Ş. ile imzalanmıştır. 6 ay sonra eğer Dış Hatlar Terminali devlete veya ihale açılıp bizden başka bir şirket alıp ona devredilirse Ülkemizin bayrak taşıyıcı şirketi olan THY’nin buranın kiracısı olarak devam etmesi çok olağandır, o zaman sadece kira ücreti imtiyaz sahibi olacak olan ya DHMİ’ye ya da alacak olan şirkete ödenir. Ancak TAV prime class A.Ş. hizmetine devam eder.
10 milyon rakamı karşılığında, bu kira bedeli, yapılan yatırım (x-ray’ler, tüm salon dekorasyonu, check in banko ve sistemleri, mutfak ikram ekipmanı ve tüm mobilyalar) ve ayrıca bu yatırımla birlikte tüm operasyon (güvenlik, temizlik, yeme içme, ikram) tamamen bize aittir. TAV şu anda Dış Hatlar bünyesindeki CIP Lounge’larında ve iç hatlarda da aynı hizmeti vermektedir,
Fatih Bey, buradaki anlaşma sadece ve sadece bayrak taşıyıcı havayolumuza yapılmış bir prestij amaçlı hizmettir, hiçbir yolcu garantisi yoktur.
Business class yolcular mevcut iç hatlarda ciddi sıkıntılar yaşamaktaydılar. Amacımız, TAV’ın kaliteli hizmet anlayışını aynen iç hatlara da taşımak ve sizin de değindiğiniz gibi VIP’teki yükü azaltmaktı. Şu anda aldığımız yolcu bilgilerine göre çok büyük bir müşteri memnuniyeti yaşanmakta. Bu da ilerleyen zamanlarda business class yolcularında çok ciddi artışlar yaratacağını göstermektedir.
Ayrıca sözleşme THY ve TAV prime class arasında imzalanmıştır. 6 aylık sözleşme TAV yatırım yani dış hatlar işletmecisi ile TAV prime class arasındadır.Bu akşam Mısır Kahire’ye gidiyorum. Kahire Havalimanı’nın Dünya Bankası’nca finanse edilen ve Dünya Bankası’nca yapılan ihalesini kazandık. 350 milyon USD. Yarın imza töreni var. TAV bu arada Ankara ve Kahire gibi iki önemli başkentin inşaatını yapıyor ve İstanbul gibi bir ticari başkentin işletmesini başarıyla yürütüyor.’
Açıkçası, ben TAV’ı değil, THY’deki yönetim karmaşasını eleştirmiştim. Sani Bey alınmış.
BULMACA BU
DÜN gizlice İsviçre’ye giden bir bakanı yazdım. Her yerden arayıp kim olduğunu sordular. Arkadaşlar, meslektaşlar, siyasetçiler, vatandaşlar. Yanıt vermiyorum. Bakalım önce kim bulacak.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
AB üyeleri arasında özgürlükler açısından Türkiye’ye en fazla benzeyen ülke Türkiye’ye muhalefet etmediği zaman.