Paylaş
UZAN Ailesi'nin halka açık Çukurova ve Kepez Elektrik şirketlerinin kárlarını, kendilerine ait İmar Bank ve Kıbrıs'ta kurulu İmar off Shore Bank aracılığıyla küçük yatırımcılardan ve Türkiye Cumhuriyeti Maliyesi'nden kaçırdıklarını dün anlatmıştım.
Kumpas iki yollu işliyor.
Çukurova Elektrik ve Kepez Elektrik'in elindeki nakit fazlası olan milyonlarca dolar düşük faizlerle bu gruba ait İmar Bank ve Adabank'a yatırılıyor, buna karşılık her iki şirketin yatırımları ve cari işlemleri için gerek duyduğu para ise İmar off Shore Bank adlı Kıbrıs'ta kurulu ‘‘kıyı bankası’’ndan yüksek faizli kredi olarak alınıyordu.
Yani Çukurova ve Kepez'in fazla kár etmesi engellendiği gibi, ister istemez edilen kár kredi faizi olarak İmar off Shore Bank'a aktarılıyordu.
Bu durumdan Uzan Ailesi dışında herkes zarar etmekteydi.
Şirketlerin kár etmesi engellenerek küçük yatırımcının alacağı kár payı ortadan kaldırılıyordu.
Kár ortadan kalktığı için Türkiye Cumhuriyeti'ne ödenmesi gereken vergi ödenmiyordu.
Buna mukabil şirketin kárı ‘‘yüksek faizli kredi’’ adı altında İmar off Shore Bank'a, yani yurtdışındaki bir bankaya aktarılıyordu.
İmar off Shore'un sahibi ise merkezi vergi ve kara para cenneti Lichenstein'da bulunan Patrak Finans adlı şirketti.
Bu şirketin yönetim kurulu üyeleri ise aynı zamanda İmar off Shore'un yönetim kurulunda yer alan Hakan Uzan ve amcası Bahattin Uzan'dı.
SPK RAPORUNDA İMAR OFF SHORE
Başbakanlık Sermaye Piyasası Kurulu'nun Denetleme Dairesi tarafından hazırlanan rapor İmar off Shore'a yapılan ‘‘örtülü kár aktarımını’’ net bir biçimde belgeliyor.
02021375 sayılı ve 02102000 tarihli rapordan aynen aktarıyorum:
‘‘Şirket tarafından (Çukurova Elektrik) grup şirketi olan İmar Bank off Shore Ltd. ve İmar Bankası TAŞ'den 1998, 1999 yılları ve 2000 yılının ilk yarısında işletme kredisi adı altında sırasıyla 116 milyon 550 bin ABD Doları, 265 milyon 677 bin 780 ABD Doları ve 175 milyon 871 bin 937 ABD Doları kredi kullanıldığı, söz konusu kredilere ilişkin finansman giderlerinin doğrudan gider hesaplarına kaydedildiği...’’
Uzan Ailesi'nin kontrolündeki Çukurova Elektrik, aynı ailenin Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkili kurumlarının denetiminden kurtulmak için yurtdışında kurduğu bankadan yüksek miktarda kredi alıyor ve buraya kár aktarıyor ve bunu SPK raporunda da belirtildiği gibi gider kaydediyor.
Peki Çukurova Elektrik bu kredileri almak zorunda mı?
SPK denetim raporu hayır diyor.
Aynı rapordan okuyoruz:
‘‘Şirketin İmarbank off Shore Ltd. ve İmar Bankası'ndan kullanmış olduğu işletme kredilerinin kullanım yerlerinin incelenmesinde; işletme kredilerinin önemli bir bölümünün TEAŞ'a ödeme yapmakta kullanıldığı, ancak şirketin enerji satışlarını belirli bir kár marjı ile yaptığı ve TEAŞ'tan satın alarak satışını yaptığı enerji bedellerini TEAŞ'a ödemekle yükümlü olduğu tarihten en az 15 gün önce temin ettiği göz önüne alınırsa, şirketin kredi kullanmasına gerek olmayacağının görüldüğü...’’
Anlayacağınız Çukurova'nın krediye falan ihtiyacı yok.
Para var.
Her şeye rağmen para var.
Ama kár aktarımı yapmak ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının parasını ‘‘yurtdışına kaçırmak’’ için Uzanlar'ın kontrolündeki Çukurova, Uzanlar'ın yurtdışındaki bankasından gereksiz kredi kullanıyor.
Hem de 550 milyon dolar...
İMAR OFF SHORE BANKASI BU PARAYI NEREDEN BULDU?
Kıbrıs'ta kurulu İmarbank off Shore Ltd. küçük bir kıyı bankası. Ancak bu küçücük kıyı bankası her nereden buluyorsa 550 milyon dolar krediyi patronlarına ait bir şirkete açıyor.
Peki bu kıyı bankası bu parayı hangi kaynaktan sağlıyor?
Yarım milyar doları aşan bu sermaye hareketinin kayıtları nerede?
İmar off Shore Ltd.'ye bu para hangi yollardan, nasıl ve hangi garantilerle gelmiş?
Buna ait kayıtlar var mı?
Küçük bir bankanın üzerinde bu kadar risk taşımasına KKTC ne diyor?
Yarın Türkiye'nin başına yeni bir off shore belası açılacak mı?
İmar off Shore'un kullandırdığı bu paranın kaynağı belli mi?
Uzan Ailesi yurtdışına bu kadar parayı hangi yollarla çıkarmış?
Bununla ilgili Hazine Müsteşarlığı'nın elinde bir kayıt var mı?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Hazine Müsteşarlığı bu para trafiğini izliyorlar mı?
Grup şirketlerine kullandırılan krediler yüzünden onlarca bankanın battığı ve halkın sırtına en az 20 milyar dolarlık bir yükün bindirildiği Türkiye'de, İmarbank off Shore Ltd.'nin hareketleri izleniyor mu?
Ve tabii hepsinden daha önemlisi yarın öbürgün aynen Romanya'ya yolladığımız gibi yüz milyonlarca doları Kıbrıs off Shore Ltd'ye yollamak zorunda kalacak mıyız?
Paylaş