ŞENOL Güneş çıkmış kendini savunuyor ve hakeme çatıyor.
Ben Güneş'in yerinde olsam, hakeme teşekkür ederdim.
Maç sonrasında kendisini tek hedef olmaktan kurtardı diye.
Koskoca milli takımı emanet ettiğimiz adamın savunmasını dinlediniz mi?
Bütün millet ‘‘enayi’’, bir o uyanık. Hepimizi kandıracak.
Yıldıray Baştürk savunma yapmadığı için orta saha aksıyormuş, o yüzden Yıldıray'ı çıkarmış, İlhan Mansız'ı almış.
Akıl akıl, gel paçama takıl. Böyle bir durumda biraz aklı olan, oyuna İlhan Mansız'ı değil, Ergün Penbe'yi alır.
Ama Güneş o kadar ‘‘şuur kaybı’’ içinde ki, ne dediğini bile bilmiyor.
İlhan'ı alacaksan, Hakan'ın yerine alırsın. Çünkü zaten boğulmuş. Şenol bir an kendini Brezilya'nın teknik direktörü zannetmiş olmalı.
Çünkü Scolari'ye ‘‘Türk takımından kimi çıkarmak istersin?’’ diye sorsalar, o da Şenol Güneş'in yaptığını yapardı.
Brezilya maçı aslında bilinen bir gerçeği gösterdi.
Her elbisenin bir bedeni var.
Ve her elbise herkese olmuyor.
Brezilya-Türkiye maçında elbise iki kişiye bol geldi.
Biri Şenol Güneş, diğeri hakem Kim Efendi.
Güneş, Türkiye 2. Ligi'nde teknik direktör olsa ilah olur.
Ama Dünya Kupası finalinde oynayan güçlü bir Türkiye'ye malzemeci bile olamaz.
Hakem Kim Efendi de öyle.
Halı sahada süper maç yönetebiliyor diye ev sahibi ülkenin hakemi olarak bu turnuvaya verilmiş.
İki dünya devinin maçını yönetmek de ona ağır geldi.
İnşallah bu büyük beden elbiselerin içinden kayıp kupa dışına düşen bizim takım olmaz.
SPK, Beşiktaş'ı izlemiş
SERMAYE Piyasası Kurulu Başkanı Doğan Cansızlar ile konuştum.
Transfer döneminde kulüpleri yakın takibe aldıklarını söyledi.
‘‘Sadece Beşiktaş'ı değil, Galatasaray'ı da izliyoruz’’ dedi.
Ben de ‘‘Galatasaray'ın transfer harcamaları şirket gelirinden yapılmıyor. Beşiktaş'ta ise harcamalar da şirketin kasasından çıkıyor’’ dedim. SPK Başkanı, Mondragon olayı ile ilgili olarak Beşiktaş'ın ‘‘gerektiği’’ gibi davrandığını, bütün yazışmaları ve girişimleri SPK'ya bildirdiğini söyledi.
Bütün bu işlemler ‘‘usulüne uygun’’ yapılmış. Ayrıca Metz'in şirketinden de teyitler alınmış ve ‘‘soruşturma konusu’’ olabilecek hiçbir unsura rastlanmamış. Cansızlar, Beşiktaş hisselerinde yükselme olduğu gün işlem hacimlerini de incelemiş ve ‘‘kayda değer’’ bir hacim ve para değişimi olmadığını görmüş. Yani sorun yok. Doğan Cansızlar, kulüplerin borsaya girmesinden çok memnun.
‘‘İyi oldu. Kuru kuru şirket takip etmiyoruz. Sporu da takip ediyoruz.Bu yatırımcıların da borsaya olan ilgisini artıracak bir durum oldu. Hem de daha geniş bir kitle borsa kurallarını ve borsayı öğreniyor. Bunun uzun vadede sermaye piyasalarının gelişmesine de katkısı olacak’’ dedi.
Sonbahara da Fenerbahçe geliyor.
Tabii izin alabilirlerse.
O da gelince ortalık iyice şenlenecek.
Üstelik kulüpler ‘‘zil’’ olduğu için kendi kendilerine spekülasyon da yapamıyorlar.
Kolay yolu mu seçelim
SEVGİLİ Can Kıraç, bir rica faksı yollamış.
‘‘Ne zaman adam oluruz’’ köşesini kaldırmamı istiyor.
‘‘75 yaşıma girdim. Yaşanacak yıllarımın azaldığını bildiğim için, ‘adam olacağımız' günlere bir an önce kavuşmayı bekleyenlerden biriydim.
Ancak senin özenle kafalarımıza sokmaya çalıştığın ‘Ne zaman adam oluruz?' uyarılarını okudukça bu umudumun kaybolduğunu görüyor ve büyük bir yeise kapılıyorum.
Bütün uyarılara rağmen ‘adam olmamaya' direndiğimiz, ‘adam olmamayı' bir yaşam biçimi sayan ortamda yaşamayı kural haline soktuğumuz için, lütfen, köşenizdeki ‘Ne zaman adam oluruz?' uyarılarına bir son veriniz!
‘Adam olmadan' ve hatta ‘Avrupa Birliği'ne katılmadan da yaşayabileceğimiz umudunu bizden esirgemeyiniz. Gözlerinden öpen, Galatasaraylı ağabeyin.’’
Belki haklı.Kolay yolu seçmemizi istiyor.
Ama seçmeyeceğiz.
Can Kıraç, 75 yıl boyunca nasıl seçmediyse. Son nefesimize kadar adam olma umudunu taşıyacağız. Adam olmak bir hedef değil, bir süreç olduğu için.
Rivaldo'ya ceza gelmesin
YENİ kurallar gereği video görüntüler ceza kararlarında etkili olunca Rivaldo'ya ‘‘hakemi yanıltmaktan’’ ceza gelecek. Kim Efendi'yi yanıltmak için cin olmaya gerek yoktu aslında, ama Rivaldo cinlik yaptı. Fakat şimdi Rivaldo'nun ceza alması bizim işimize gelmiyor. Çünkü bizim için en iyisi, Brezilya'nın kalan iki maçını da kazanması.
Öyle olunca Çin'e karşı 2 farktan öte bir galibiyet ve Kosta Rika ile beraberlik veya Kosta Rika'yı yenip, Çin'le berabere kalmak bile bize yetiyor. Sonuçta biz bu gruptan Şenol'a rağmen çıkacağız da, sonrasında bu Şenol'la ne olacak, düşünmek bile istemiyorum.
Okura bak
BİR ‘‘aşağılık ruh’’un yazdığını aktarayım da, kimlerle uğraşıyoruz anlayın.
‘‘Alçak’’ Almanya'dan yazıyor:
‘‘Hürriyet Gazetesi'ne her gün 1 Euro veriyorum tam 22 yıldır. Almanya'da Hürriyet okuruyum.
Sana düşen pay haram olsun. Kızının boğazından geçmesin.
Şenol Güneş kadar taş düşsün başına.’’
Bakar mısınız ‘‘aşağılık’’ düzeyine.
1 Euro vermiş, bana sövme hakkını satın almış.
Alsın, itirazım yok.
Peki kızımdan sana ne ‘‘şerefsiz’’.
Adını bile yazmaktan korkan ‘‘alçak’’.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
En kolay yolun, en iyi yol olduğuna her zaman inanmadığımız zaman.