Paylaş
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün eşi Fatma Türk Hanımefendi'nin cezaevlerindeki teftiş gezileriyle ilgili olarak yazdığım yazılara Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun yanıt yollamış.
Sayın Ertosun şöyle diyor:
‘‘Sayın Fatma Türk, öteden beri özellikle yardıma muhtaç kadın ve çocuk tutuklu ve hükümlülerle ilgili olarak bir sosyal dayanışma ortamı yaratmak amacıyla Trabzon Cezaevi'nde ziyaret ve yardımlarda bulunmuştur. Bu ziyaretler Ceza İnfaz Kurumları ve Tevkifevlerinin yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük'ün 152. maddesi çerçevesinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan gerekli izin alınmak suretiyle gerçekleşmiştir.
Vatandaşların sosyal dayanışma ve yardımlaşma amacıyla cumhuriyet başsavcılıklarından izin alarak ceza infaz kurumlarını ziyaret edebilmeleri mümkündür.’’
Yanıt bu sevgili okurlar.
Ve benim açımdan çok şaşırtıcı.
Hayır, hayır, şaşırtıcı olan yanıtın içeriği değil sadece.
Yanıtın Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü'nden geliyor olması ilginç.
Çünkü dünyanın neresinde olursa olsun, cezaevlerinde bir haftada onlarca isyan çıkıp, onlarca kişi ölürse, o kurumun başındakiler ya kovulur, ya istifa eder.
Bizde ise gazetecilere cevap yazarlar.
Aferin onlara.
Teşekkürler Ali Suat Ertosun Bey.
Siz Adalet Bakanınız'ın eşi adına bana yanıt yazarken, arada bir de cezaevlerinde olup bitenle ilgilenseniz iyi olacak.
Galiba...
Kızılay'ın İmar Bank'ta parası var mı?
KIZILAY'ın gündemde olduğu günlerdi. Kızılay'ın eksikleri, hataları gündemdeydi.
Star Gazetesi de, Kızılay Başkanı Kemal Demir'i hedef alan yayınlar yapıyordu.
Sonra Star'ın Kızılay Başkanı'na yönelik yayınları birdenbire kesildi.
Şaşırdım.
Bir gün önce Kemal Demir'i kıyasıya harcayan Star, ertesi gün bu konuyu ele almaktan vazgeçmişti.
O gün Ankaralı bir sanayici dostumla konuşuyorduk.
Ben hiçbir şey söylemeden dostum sordu:
‘‘Star Kemal Demir'le uğraşmaktan vazgeçti dikkat ettin mi?’’
Güldüm. O da farkındaydı.
‘‘Nedenini biliyor musun?’’ diye sordum.
‘‘Ben bir şey bilmem. Kızılay'ın bankalardaki paralarından ne kadarının son birkaç gün içinde İmar Bankası'na transfer edilip edilmediğine bir bakıver’’ dedi.
İnanmak istemedim.
Çünkü kulağı delik dostumun iması çok açıktı.
Kızılay'ın paralarının Star'ın bağlı bulunduğu gruptaki banka veya bankalara yatırılması karşılığında, aleyhte yayınların kesildiği iması vardı.
Gündem yoğunluğu içinde Ankaralı dostumun bu iması aklımdan çıktı.
Belki de gazetelerin böylesine bir çirkinliğe alet edilmiş olabileceğine ihtimal vermediğim için unuttum.
Ancak arkadaşım Yiğit Şardan'a yapılan pislik bana aklımdan çıkan bu imayı hatırlattı.
Yiğit'i 11 yaşından beri tanırım. Şantaja pabuç bırakmaz. Böyle bir işte yalan da söylemez.
Yiğit'i şantajla köşeye sıkıştırmışlar. Bunu bir kişiye yapanların başkalarına yapmayacağının garantisi yok.
O yüzden şimdi sormak istiyorum. Ey Kızılay Başkanı Kemal Demir, İmar Bankası veya Adabank'ta Kızılay'ın hiç parası var mı? Eğer varsa bu paralar bu bankalara ne zaman yattı? Kızılay'ın bu konudaki sükutu ikrar anlamına gelecektir.
Acil yanıt bekliyorum!
Doğruyu yazmak suç olmuş!
GEÇEN hafta Yapı Kredi Bankası'nın deprem bölgesindeki kredi kartı borçlarını tahsil etmeyeceğine dair sözünü tutmadığını yazmıştım.
Yapı Kredi Bankası'ndan Salih Başağa aramış ve ben de konuyla ilgili bilgileri kendisine aktarmıştım.
Söz konusu kişiyi bulmuşlar ve istenirse parayı iade edebileceklerini söylemişler.
Ancak okurum, parayı geri istemediğini, sadece bir uygulama hatasına dikkat çekmek istediğini bildirmiş.
Yapı Kredi Bankası bana bir mektup yollamış.
Bana ‘‘Meslek etiğinin gerektirdiği gibi...’’ diyerek meslek dersi veriyor ve etik öğretiyorlar.
Beyler, ben işimi yaptım, siz de işinizi yaptınız. Ben sizi uyardım, siz hatayı düzelttiniz.
Neden etik dersi vermeye kalkışıyorsunuz.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başarısızlık da bir kriter olduğu zaman...
Paylaş