Fatih Altaylı: Galatasaray, ‘MEBAN’laştırılamaz

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

GALATASARAY Spor Kulübü geçen hafta sonunda bir genel kurul yaptı. Kulüp açısından son derece önemli bir genel kurul.

Kulübün şirketinin bir bölümünün, kim olduğu bilinmeyen birilerine satılıp satılmaması konusunda karar verilen bir genel kurul.

Bu çok önemli genel kurula ne yazık ki 500 kişi katıldı.

Sekiz bini aşkın üyesi olan bir kulüpte, böylesi önemli bir karar 500 kişiyle verildi.

Yağmadan mal kaçırılır gibi.

Galatasaray'ın çok değerli hukukçularının, ekonomistlerinin, işadamlarının ‘‘Bu anlaşma anlaşma değildir. Böyle şey olmaz’’ demelerine rağmen, genel kuruldan Galatasaray'ın hisse devrine onay kararı çıktı.

İyi de kime?

Belli değil.

AİG diye bir şirket.

İn midir, cin midir belli değil!

Bunun bir koluna GS Sportif A.Ş. devrediliyor.

Bu AİG'nin bahse konu kolunun ortakları kimlerdir bilmiyoruz.

Aziz Yıldırım mı, Ali Şen mi, yoksa Faruk Süren mi?

Belirsiz!

Galatasaray'da herkesin kafası karışık.

İşi bilenler, ‘‘Böyle şey olmaz’’ diyor.

Ama Faruk Süren 500 kişiyle, ‘‘Yaptım oldu’’ya getiriyor.

Üstelik de, kendisini Galatasaray Başkanlığı'na taşıyan İnan Kıraç'a hakaret ederek.

Dört yıl önce poposunu yasladığı adama şimdi tekme atarak.

Şimdi Galatasaraylıların elinde tek bir koz kaldı.

Galatasaray'ın isim ve amblem hakkı.

Bu hak Galatasaraylı kuruluşların tümünün ortak malı olduğu için kullanımı izne tabi.

Yani bu izin çıkmazsa, Süren ve AİG'si amblemi kullanamaz.

Şimdi yapılması gereken, yapılan anlaşmayı masaya yatırmak ve bu anlaşmada bir ‘‘üçkáğıt’’ görülmesi halinde, kullanım hakkını vermemek.

Çünkü Süren'in Galatasaray'ı MEBAN'a çevirmesine göz yumulamaz.

NOT: MEBAN, Süren Ailesi'ne ait bir bankerlik şirketiydi. Ve 1983 yılında patlayan banker rezaleti sırasında ardında binlerce mağdur bırakarak batmıştı.

Gümrük uzmanından uzman soruları

İSTANBUL Gümrükleri Başmüdürü Nazım Bilican'ın gümrüklerden ne girdiğini anlatan cevabını yayınlayınca, gümrüklerden ona karşı bir yanıt geldi.

Satırına dokunmadan yayınlıyorum:

‘‘Nazım Bilican'la olan diyaloğunuzu ilgiyle izliyoruz. Nazım Bey'in bu olaydaki dürüstlüğüne inanıyoruz. Ancak köşenizde başlayan olayı bitirmeniz gerek.

Köşenizi okuyanların pek çoğu bu olayın ne olduğunu anlayamamış dahi olabilir. Hatta siz bile bugünkü yazınızla olayı kapatmaya çalışır gibi bir görüntüye büründünüz.

Konuyu sonuca ulaştırmak istiyorsanız, işte size gerçek bir uzmandan sorular:

1. 2.700 tonluk bir yağ türü, Haramidere Gümrüğü'ne gümrük giriş beyannamesi verilirken, hangi gümrük tarife istatistik pozisyonundan (GTİP), ne olarak beyan edilmiş?

2. Gümrük Muhafaza İhbarı olmasaydı, bu malın ithali işlemleri hangi yol izlenerek yapılacaktı?

3. Bu yağın tahlillerinin gümrük laboratuvarında yapılması gerekirdi. Bu yapıldı mı? Yapılmadıysa neden yapılmadı? ODTÜ'ye yollanma nedeni, bu tahlilin gümrükte yapılamıyor olması mı?

4. ODTÜ gibi bilimsel kuruluşlar, malın sadece cins, nevi ve niteliğini belirler, vergilere esas olan GTİP tarifesini ise gümrük idaresi tespit eder. Bu bir yağ türü olduğuna göre, hangi tarife belirlenmiş?

5. ODTÜ raporunda belirtilen yağın türü nedir? Çiçek yağı mı, hayvansal yağ mı, yoksa petrol türevlerinden mineral bir yağ mı? Şayet mineral yağ ise Enerji Bakanlığı kontrol belgesi gerekir ve vergi olarak akaryakıt fonuna tabidir.

6. Bu yağa hangi tarife uygulandı? Vergi alındı mı? Bakanlık kotrol belgesi arandı mı?

7. Adı geçen mahkeme böylesine ayrıntılı ve karışık bir konuda nasıl bu kadar çabuk karar verdi? Verilen takipsizlik kararı neyin takipsizliğidir?’’

Gümrükçü uzman okurumun soruları bunlar.

Umarım yanıtlanır.

Litresi kaç para?

İSTANBUL Ambarlı Gümrüğü'ndeki 2 bin 700 tonluk ‘‘Sır’’rın açığa çıkabilmesi için başka şeyler de sormak gerekiyor.

Gümrükten çekilen malın beyan edilen litre fiatı kaç lira?

O konunun ‘‘Bir bilen’’leri gümrükten yağ diye çekilen bu malın litre fiyatının 300 bin TL'nin altında olması halinde, bunun büyük ihtimalle sahte benzin veya motorin yapımında kullanılacak bir katkı maddesi olduğunu belirtiyorlar.

Letresi 500 bin lira olan bir yağ benzine katılamaz ama litresi 300 bin lira olan bir yağ benzine katılırsa, büyük haksız kazanç sağlanabilir.

ODTÜ tarafından yağlığı tescil edilen bu maddenin ederini merak ediyorum!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ ?

İhanetle edinilen varlığın, ihanetle yitirileceğini anladığımız zaman.

Yazarın Tüm Yazıları