Paylaş
Kabahat CHP'de değil MHP'de... Çünkü CHP, MHP'yi örnek alıyor.
Evet evet, CHP, MHP'yi örnek alıyor diyorum.
MHP'nin sondan bir önceki kongresini hatırlayın.
Tuğrul Türkeş ile Devlet Bahçeli'nin yarıştığı bu kongrede, Tuğrul Türkeş'in kazanamayacağı ortaya çıkınca ortalık karışmış, kürsü Ülkü Ocakları Genel Başkanı'nın ‘‘Yıkın’’ emriyle yıkılmış, silahlar patlamış, masalar, sandalyeler havada uçuşmuş, ortalık birbirine girmişti.
Bu kongre sonrasında neler olduğu malumunuz.
Takip eden günlerde kongre yinelenmiş, Bahçeli Genel Başkan seçilmişti.
Çok geçmeden de MHP oy patlaması yaparak üllkenin ikinci büyük partisi oldu.
Barajı aşamayan, yüzde 8'lerde kalan MHP, oylarını yüzde yüzün üzerinde artırdı. Şimdi CHP, MHP ile aynı durumda.
O da barajı aşamamış durumda.
Aynı MHP gibi CHP de yüzde 8'lerde.
Oyları artırmak için ne yapmak lazım?
Elbette ki, MHP'yi taklit etmek lazım.
Çünkü daha önce İngiliz İşçi Partisi'ni taklit ettiler olmadı.
Türkiye'de, Türk kaşığı ile İngiliz İşçi Partisi yöntemi yenmiyor.
O nedenle başarılı olmuş bir örneği, MHP'yi taklit etmek daha akıllıca.
CHP de o yüzden MHP gibi olaylı bir kongre yaparak işe başladı.
CHP de anladı ki, Türk seçmeni hareketi seviyor.
Çünkü ünlü bir Türk atasözü, ‘‘Nerede hareket, orada bereket’’ diyor.
Bu nedenle hareketli bir kurultayla işe giriştiler.
Böyle giderlerse CHP'nin sırtı yere gelmez.
Bundan sonraki seçimde oy patlaması yapma sırası CHP'de.
İtalya'da insan hakları ayak altında
OLACAK şey değil. İtalya'da gizli servis, yani onların MİT'i, basına yayın yasağı konulmasını istiyormuş.
Terör konusunda yazılar yazılmasını, haberler yapılmasını yasaklatmak istiyormuş.
İtalyanlar'ın komünist ve özgürlükçü hükümeti de buna olumlu bakıyormuş.
Olacak şey değil!
Nerede insanların haber alma hakkı?
Nerede basın özgürlüğü?
Ha D'Alema nerede?
PKK'lılara özgürlük var da, Kızıl Tugaylar'a yok mu?
Ayıp değil mi D'AIema? Böyle çifte standart olur mu?
Bir hükümet, başkalarının özgürlüğünden önce kendi halkının özgürlüğünü düşünmeli, öyle değil mi?
Ayıp ayıp!
Hadi bütün basını susturdun; Türkiye'ye gelip PKK yanlısı gösteri yapan kahraman Frisulo'yu nasıl susturacaksın!
Susmazsa hapse mi atacaksın?
Seni gidi özgürlük düşmanı, seni gidi sansürcü seni...
Yoksa sen insanları birkaç sınıfa mı ayırıyorsun?
Ölmesinde mahzur bulunmayanlar ve bulunanlar gibi.
Türkler ve Kürtler ölebilir, ama İtalyanlar ölmemeli öyle mi?
Seni gidi D'Alema seni.
Artık sana Dallama bile demiyorum.
Bizim dallamalar bozuluyor.
Sen D'Alema'sın. D'Alema..
Bağış karşılığı suç serbest
İSTANBUL'da otomobilinizi yasak yere park ederseniz ceza vermiyorsunuz.
Vallahi de vermiyorsunuz, billahi de vermiyorsunuz!
İstanbul polisi, yasak yere park etme suçunda cezayı kaldırmış.
Nasıl olur demeyin, olmuş.
İstanbul sınırları içinde otomobilinizi yasak yere park mı ettiniz?
Otomobiliniz hemen çekiliyor.
Sonrası çok komik.
Otomobilinizi almak için çekildiği yere gidiyorsunuz.
‘‘Cezamı ödeyeyim, otomobilimi verin’’ diyorsunuz.
Kabul etmiyorlar. İsteseniz de ceza ödemeniz mümkün değil.
Çünkü polis ceza almıyor.
Ceza yerine ‘‘Trafik Vakfı’’na bağış alıyor.
Yani hukuken ‘‘bağış karşılığı suç serbest’’ oluyor.
Var mı böyle bir şey?
İstanbul'da var. Hukuk, guguk olmuş. Yasa ise masa...
Artık ceza yok, bağış var.
Bu arada ceza 6 milyon, bağış ise 10. Orasını karıştırmayın.
Yapın bağışı, işleyin suçu..
Ne ehliyete puan yazılıyor, ne başka bir şey.
Sen bağıştan haber ver.
Bu promosyonu kaçırmayın
HÜRRİYET'in verdiği promosyonları köşeme konu etmem, ama bu kez iş farklı.
Gerçekten muhteşem bir eser veriyoruz:
‘‘Büyük Osmanlı Tarihi.’’
Heyecan verici bir şey.
Osmanlılar hakkında şimdiye dek yazılmış ve emin olunuz ki bundan sonra yazılabilecek en iyi kitap.
Arşivlerde geçen ve biri arşivlerde nihayetlenen iki yaşamın ürünü.
Lütfen kaçırmayın.
Çünkü parasıyla bile bulmak mümkün değil bu kitabı.
Tarihimize Cem Özer'e söverek değil, tarihimizi bilerek sahip çıkabiliriz.
Onu bilmenin yolu, bu 11 ciltlik eser.
Alın, pişman olmazsınız...
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kulüp başkanları kulüplerini dolandırmadığı zaman.
Paylaş