Paylaş
YARGITAY Başsavcısı dün sürpriz bir hamle yaparak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Müsteşarı'nı gözaltına aldırdı.
Böylelikle, birkaç gündür düşen ‘‘Beyaz Enerji’’ tansiyonu yeniden yükselişe geçti.
Oysa işler ne de güzel gidiyordu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanmış.
İktidar partilerine mensup milletvekillerinin bir bölümü, genel başkanlarının talimatlarıyla ‘‘Beyaz Enerji’’ dosyasının üzerini örtmüşlerdi.
ANAP rahat nefes almıştı.
Mesut Yılmaz sağda solda, ‘‘Bakanımız aklandı’’ demeye hazırlanıyordu ki, Yargıtay Başsavcısı ‘‘aklanan’’ bakanın müsteşarını gözaltına aldı.
Hem de ağır suçlamalarla.
Zamanlama son derece ilginç.
Bakanla ilgili soruşturma önergesinin reddinin hemen arkası.
Anlaşılıyor ki, yargı Meclis'e bir şans tanımıştı, bir avans vermişti.
‘‘Pislik sizin. Temizleyin’’ demişti.
Ancak Meclis'tekiler gereğini yapmadılar ve ‘‘adli’’ bir meseleyi, ‘‘siyasi’’ bir oylamayla ‘‘temizlemeye’’ kalkıştılar.
Yargı da haklı olarak, ‘‘Sizin yapacağınız işten hayır gelmez diyenler haklıymış. Madem öyle, gereğini ben yapayım’’ diyerek müsteşarı gözaltına aldı. Meclis bir gün önce gereğini yapsa, ANAP ve bakanı ‘‘soruşturma’’dan korkup kaçmasa, yargı büyük bir olasılıkla bu soruşturmanın sonucunu bekleyecekti.
Ama yargı baktı ki, Meclis'te ‘‘Lekeli aklama paklama’’ dönemi bitmemiş, iktidar ortağı olanlar pislik örtme konusunda da ortak olmuşlar, hamam ve tasta bir değişiklik yok, meseleye el attı.
Bence iyi de yaptı.
Atamayana atarlar!
Fenerbahçeliler ve Tantan
‘‘LİGİN son haftası oynanmasın’’ diye yazınca, Fenerbahçeli bazı okurlardan müthiş fakslar geldi.
Birbirine yakın ifadelerle, ‘‘Son hafta oynanmasın. MGK duruma el koysun, diyorsunuz. Alıştınız devlet eliyle şampiyon yapılmaya’’ deniliyor.
Devlet eliyle şampiyon olmaktan kastettikleri, Mehmet Ağar-Fatih Terim dostluğu.
Doğru. Zaten İspanyol Real Mallorca'yı, Alman Dortmund'u, İngiliz Leeds'i ve Arsenal'i de Mehmet Ağar ve ‘‘derin devlet’’le eledi Galatasaray.
Bu laflar bana öylesine fenalık verdi ki, ‘‘Bana ne, yazmayayım’’ dediğim şeyleri de yazmaktan başka çarem kalmadı.
Size bir manzara anlatayım da, devlet, siyaset, futbol ilişkisinde kim nerede siz çıkarın.
Galatasaray-Beşiktaş maçının arifesi. Galatasaray erteleme istemiş. İstanbul'da, Yeni Bebek Restoran'da bir masa. Masadakileri sayıyorum:
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, yanında İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz, yanında UEFA İcra Kurulu üyesi Şenes Erzik, yanında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, yanında Ali Yıldırım, yanında Fenerbahçe yöneticisi Uğur Dündar, yanında emekli amiral ve Fenerbahçe yöneticisi Atilla Kıyat.
Konuşulan konu ise başta Galatasaray-Beşiktaş maçının ertelenmemesi gerektiği yolundaki kanaatleri ve futbol. Şimdi ben de bir Galatasaraylı olarak komplo teorisi mi kurayım?
İçişleri Bakanı, Fenerlilerle birlikte mi diyeyim?
Oramiral Kıyat'ı gösterip askerler Fenerbahçe'yi destekliyor diye saçma teoriler mi geliştireyim? Yoksa insanların takım tutma veya futbol adamlarıyla dost olma özgürlüklerine saygı mı göstereyim?
Hadi bakalım, siz karar verin!
Ha Fadime, ha başkası
FIKRA bana anlatılınca nedense aklıma Mesut Yılmaz'ın grup konuşmasını ‘‘duymayan’’ Tantan geldi.
Bakalım sizin aklınıza kim gelecek:
Fadime doktora gider.
- Doktor bey, çok gazım var. Sürekli yelleniyorum. Ama Allah'tan kokmuyor ve ses çıkarmıyor.
Doktor, Fadime'yi muayene eder ve bir ilaç yazar. Fadime üç gün sonra yine doktordadır.
- Doktor bey, ilacınız bir işe yaramadı. Yine yelleniyorum. Üstelik artık kokuyor da.
Doktor sevinir.
- Burnunuzdaki sinüziti hallettik. Sıra geldi kulaktaki işitme problemine.
Yılmaz'ın ‘Top 5’ listesi
MESUT Yılmaz'ın yeni ‘‘düşmanları’’ belli oldu.
Uzun zamandır liste başı olan Talat Şalk, yerini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu'na bıraktı.
İkinci sırada ise çarşamba günü BOTAŞ'a baskın düzenleyerek ‘‘Mavi Akım’’ belgelerini alan DGM Savcısı Cengiz Köksal var.
Köksal listeye sürpriz olarak giren ve hızla yükselen bir isim. Jandarma Genel Komutanlığı üçüncü sıradaki yerini koruyor.
Düne kadar liste başı olan Şalk, şimdi dördüncü sıraya düştü. Sıkı bir hamle yapmazsa yükselmesi mümkün değil.
Sadettin Tantan son günlerdeki kıvırtkan tavrıyla listenin son sırasına geriledi. Duymama ve işitmeme sorunu sürerse liste dışı bile kalabilir.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Medya mensupları, takibi tacize çevirmediği zaman.
Paylaş