ÇANKAYA Köşkü’nde 29 Ekim Resepsiyonu var. Davetli listesi yine keşmekeş.Geçen yıl davetiyeyi iade eden milletvekillerine bu yıl davetiye gitmemiş. İyi ki gitmemiş. Boşa masraf olacaktı.Meclis Başkanı, Başbakan ve bakanlara ‘Eşleri türbanlı diye’ eşsiz davetiye gitmiş.Buna da alıştık. Ama eşi türbanlı olan Anayasa Mahkemesi üyesi Haşim Kılıç’a ‘Eşli’ davetiye gitmiş.Bunu anlamadık. Hani Köşk kamusal alandı?Cumhurbaşkanı yeni bir kavram mı geliştirdi acaba, ‘Adamına göre kamusal alan’ diye.Bu çifte standart neyin nesi?Hadi onu da geçtik. Olimpiyatlarda dereceye giren sporcular var; ama altın madalyalı halterci Nurcan Taylan davetliler arasında yok. Yüz kızartıcı bir suç mu işlemiş?Yoo. Türbanlı mı? Değil. Niye yok belli değil. Cumhurbaşkanımızın paşa gönlü istememiş olabilir. Ya da Nurcan Taylan’ı gözü tutmamıştır. Ama bu kıstas da pek geçerli değil. Çünkü Ahmet Bey’in gözünün tutup da affettiği mahkûmlar, dağda askere kurşun sıkarken öldürülüyor. Yani adamdan pek anladığı da söylenemez... Milli Takım’la ilgili iddialar ne olacak?STAR TV Spor Servisi, çok başarılı işlere imza atan bir ekip. Son olarak birkaç hafta önce Hakan Şükür’ün Milli Takım’dan dışlanmasını ele aldılar. Muhabir Süleyman Rodop, son derece iddialı ve kendinden emin bir şekilde ekranda ‘müthiş’ iddialar ortaya koydu. Bu iddialara göre, Hakan Şükür’ün Milli Takım’dan kesilmesi talebi Fenerbahçe Başkanı’ndan gelmişti. Buna göre FB Başkanı, ‘Bir Galatasaraylının Milli Takım’ın kaptanı olarak sahaya çıkmasından duyduğu rahatsızlığı’ Milli Takım Teknik Direktörü’ne iletmiş ve Daum’dan sonra Fenerbahçe’ye teknik direktör olmayı planlayan Ersun Yanal da bunu kabul etmişti. Süleyman Rodop’un buna şahit olarak gösterdiği isimse eski Futbol Federasyonu yöneticisi Ata Aksu’ydu. Rodop, ‘Aksu buna hayır diyorsa arasın. Bunun tanıklarını tek tek yayına bağlatayım’ dedi. Aksu aramadı. Daha sonra izlemeye devam ettim. Bir yerde gazeteciler, Aksu’ya bu iddiayı sordular. Aksu ‘Hayır’ demedi. ‘Bugün bir milli maç var. Bu işlerle uğraşmanın zamanı değil’ deyip geçiştirdi. Daha sonra konuştuğum Süleyman Rodop, ‘Söylediklerimin her kelimesi doğru’ dedi ve ekledi: ‘Aslında Şükür’süz Milli Takım, Ersun Hoca’nın da işine geliyor. Sağda solda Hakan’dan şikáyetçi olduğunu, o Milli Takım’a geldiği zaman Milli Takım’ın değil Hakan’ın gündemde olduğunu ve bunun takımın havasını bozduğunu söylüyormuş.’Yanal, Şükür’ü Milli Takım’a almamakta sonuna kadar hak sahibidir. Kendi bilir. Ama bütün bu iddialar korkunçtur. Ve Milli Takım’ın ‘milli olmaktan uzaklaştığının’ göstergesidir. Bu iddialar havada kalmamalıdır.Köprülerden atlayan kalmadıKANAL D Haber’i yönetmeye başladığım zaman izleyicilere verdiğimiz sözlerden birinde, ‘Artık intihar haberlerine bu kanalda yer verilmeyecek’ dedik. Çünkü o günler Reha Muhtar türü haberciliğin etkili olduğu günlerdi ve boğaz köprülerinden neredeyse her akşam canlı yayın yapılır olmuştu. İpini koparan köprüye çıkıyor, intihar şov yapıyor ve akşam ailece oturup ekranda kendini izliyordu. Kanal D Haber olarak bu saçmalığa son verdik. Bizi izleyen diğer kanallar da haber bültenlerinde aynı şeyi yaptılar. Ve dikkat ediyor musunuz, iki yıldır boğaz köprülerinden atlayan kimse yok. Eskiden her gün 10 intihar girişiminin olduğu köprülerde şimdilerde olsa olsa arada bir intihar oluyordur. Basının sorumlu davranmasının, toplum açısından ne kadar ‘önemli’ olduğunu gösteren bir örnek değil mi?Bonozedeler değil hissezedelerİMAR Bankası’ndan ‘olmayan’ bonoları alıp dolandırılan vatandaşlar, ÇEAŞ ve Kepez’de hissesi olanların haklarının iade edilmesi için hazırlık yapıldığını okuyunca aramaya başladılar. ‘Bize de haklarımız iade edilecek mi?’ diye. Hayır. Size haklarınızın iade edilmesi şimdilik söz konusu değil. Benim sözünü ettiğim ‘hissedarlar’. Yani ÇEAŞ, Kepez ve batan bankalarda hissesi olan küçük yatırımcılar. NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Gazeteler, yazarlarının haklı çıktığını sadece işlerine gelince fark etmedikleri zaman.