PaylaÅŸ
Kim mi onlar?
Onları tanıyabilmeniz için önce ‘sahnedeki o iki kadını’ anlatmam gerek.
Milliyet Gazetesi ve Ernst&Young’ın önceki akşam Çırağan Sarayı’nda ‘Yılın Sosyal Girişimcisi’ ödülünü paylaştırmak zorunda kaldığı iki kadını.
HEY Şirketler Grubu Başkanı Aynur Bektaş ve Kamer Vakfı Başkanı Nebahat Akkoç’u.
          ÂÄ°kisi de aÄŸlamaklı, ikisi de gururlu.
Nasıl olmasınlar?
Jüri Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in anlattığına göre jüri üyeleri bu iki başarılı kadın girişimci arasında seçim yapmakta hayli zorlanmış.
Sonunda 2008 yılında İsviçre'de Schwab Vakfı Sosyal Girişimciler Zirvesi'nde Türkiye'yi, girişimcilik öyküleri gerçekten de etkileyici olan bu iki kadının birlikte temsil etmesine karar verilmiş.
4 bin kişiye istihdam sağlayan Aynur Bektaş’ı yakından tanıyoruz.
Daha önce de yazdım.Â
İş dünyası ona ‘atom karınca’ diyor.
Binlerce çalışanı ise ‘Aynur abla.’
Yıllarca başkanlığını yaptığı Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği ve şimdilerde heyecanla yürüttüğü TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanlığı’ndan dolayı sektörün ‘Hanım Ağası’ o.
Fakat Anadolu’da özellikle kadınlar arasında son yıllarda gizliden gizliye bir ‘Aynur Bektaş efsanesi’ dolaşıyor.
Çünkü o bir çok erkek girişimcinin ıskaladığı kadın iş gücünü Çankırı’dan Batman’a harekete geçirip bir yılda kendisini amorti eden 4 fabrika kurdu.
Güvenlik dışında çalışanların neredeyse tamamı kadın.
Bırakın sigorta, doktor, kreş ve sosyal hakları şirketinde ‘insan hakları departmanı’ bile kurmuş Aynur Hanım. ‘İşçiler yönetimi bu departmana şikayet edebiliyorlar’ diyor ‘işçi haklarıyla ilgili gerçek anlamda bir şikayet mekanizması’ vurgusunu ekleyerek.
Gelelim sahnedeki ikinci kadına.
Ä°ÅŸ dünyasının bir diÄŸer ‘gizli kadın kahramanı’ Nebahat Akkoç, yaklaşık 10 yıldır GüneydoÄŸu Anadolu’da kadına yönelik ÅŸiddete karşı aktif ve gönüllü mücadele veren KAMER Vakfı’nın kurucusu.Â
KAMER Türkiye’nin gerçek anlamda ender ve eşsiz sivil toplum kuruluşu.
Kimsenin kimseye şiddet uygulamaya hakkı olmadığı fikrini aşılamak için Diyarbakır’dan bir kadın hareketi olarak yola koyulmuş.
Çok kısa bir sürede şiddete maruz kalan kadınların her anlamda sığınabilecekleri güvenli bir liman olmuş. Psikolojik danışmanlıktan, hukuk ve iş danışmanlığına, çocuk yuvasından sığınma evlerine hemen her konuda kadınlara hizmet veriyor.
Güneydoğuda her ilde şubesi var.
Bir yandan kadına karışı şiddetle mücadele ediliyor, diğer yandan mutfağında kadınların çalıştığı küçük işletmeler aracılığıyla girişimci kadınlar yaratılıyor.
Åžaka deÄŸil.
Şimdiye kadar aile meclislerinde ‘ölüm kararı’ alınmış 220 kadını kurtardı KAMER.
‘Kadınlarımızı şiddetin yarattığı suçluluk, utanç ve yalnızlıktan kurtarmak için çalışıyoruz’ diyor Akkoç.
Sadece kadınları mı?
Başlangıçta onları hafife alan şiddete meyyal erkekler de şiddet sarmalından kurtulmak için artık onlara sığınıyor.
Türkiye’nin en utanç verici yarası, en gurur verici kadın hareketini doğuruyor.
İşte Akkoç utancı gurura çeviren bu muazzam hareketin mimarı.
Alabildiğine mütevazı, alabildiğine tutkulu.
Sahneye davet edildiğinde önce gözyaşları içinde birinciliği paylaştığı Aynur Bektaş’la sarmaş dolaş oluyor.
Sonra sahnedeki mutluluÄŸu daha da çoÄŸaltmak için teker teker can yoldaÅŸlarını, mücadele arkadaÅŸlarını çağırıyor.      Â
Hakkari’den Zozan, Tunceli’den Fethiye, Mardin’den Nilgül, Kars’tan Arzu, Diyarbakır’dan Berçem ve Ayten.
Kim mi onlar?
Milliyet’in ‘Yılın Girişimcisi ve Sosyal Girişimcisi’ ödül töreninde, tüm Türkiye adına yıllardır yaşadığımız namus cinayeti utancını, girişimci kadınların gururuna dönüştüren kadınlar.
Mikrofon Aynur Bektaş’ta.
Salonda bulunan herkese özellikle erkeklere şu çağrıyı yapıyor.
‘Lütfen ayağa kalkalım, bu cesur kadınları ayakta alkışlayalım.’
Yıllardır bir çok ödül törenine katılırım.
Böylesine coşkulusunu görmedim.
Herkes ayakta...
PaylaÅŸ