Yeter arkadaş... Yeter artık

“Salih Dursun’un kırmızı kart hareketini tişört yaparsanız ilk giyen ben olacağım” demiştim.

* * *

Geçen hafta gönderdiler.
Ankara olayları nedeniyle geciktirdim.
Bugün giyiyorum ve o formayla teröre kırmızı kart gösteriyorum.

Bu formayı hayatım boyunca saklayacağım.
Çünkü bu, vatandaş olarak, teröre, yolsuzluklara, baskıya, adaletsizliğe, haksızlığa karşı duygularımızın en sembolik hareketi olsun istiyorum.
Bu pısmış, sinmiş, sindirilmiş halimizi üzerinizden atmamıza vesile olsun diyorum.

* * *

“Yeter” demeyi öğrenelim artık...
-Bu kahrolası teröre, alçakça cinayetlere, vahşi katliamlara...
- Sınırımızın ötesindeki ahlaksız ve acımasız savaşlara...
-Adaletsizliğe, haksızlığa, vicdansızlığa...
-Mülteci trajedisine, sahillerimize vuran bebek cesetlerine “Yeter” diyelim.

* * *

Çünkü yetti artık...

YIKILAN TABU

- HÜRRİYET Spor sayfaları bir tabuyu yıktı. Son zamanlarda çok sayıda otomobil reklamı görüyorum bu sayfalarda. Spor sayfaları reklam almaz tabusu yıkıldı.

ANNESİNİN LAFINI SEVDİM

-LİG TV’de memleketimin takımı Akhisarspor’un teknik direktörü Cihat Arslan’ı seyrediyorum. Celal Bayar Üniversitesi öğrencilerine konuşuyor. Ayvalıkgücü’nde oynarken Karşıyaka’dan teklif almış. Niyeti yokmuş. Annesi “Git ama başarmadan gelme” demiş. Annesinin hem oğlunun futbolculuğunu önemsemesini, hem de onu başarıya
teşvik etmesini sevdim.

Çanakkale’nin adı Troya olmalı

ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım Çanakkale Boğazı üzerine yapılacak ilk köprünün adının “Çanakkale 1915” olacağını açıkladı.
Bence bu köprünün adı “Troya Köprüsü” olmalı.
“Troya 1915” de denilebilir.

* * *

-Çanakkale’nin adı da değiştirilerek Troya yapılmalı ve Cumhuriyet, Ankara’dan sonra ikinci büyük şehrini burada kurmalı.
-Bu şehir çok hızlı trenlerle İstanbul ve İzmir’e bağlanmalı.

* * *

Neden?
Üç yıl önce yayınlanan
“Yedi Büyük Günah” kitabımda bir Çanakkale senaryosu yazdım.
Türkiye toprakları üzerinde küresel olarak bilinen en önemli isimler Anadolu, Kapadokya, Efes ve Troya’dır...

* * *

Çanakkale adının nereden geldiği bile tam olarak bilinmiyor.
Çok yeni ve zorlama bir isim.
Eski adı ‘Kale-i Sultaniye” idi. Yani Çanakkale Savaşı diyoruz ama o savaş yapıldığında oranın adı Çanakkale değildi.
Cumhuriyet döneminde ismini değiştirme kararının nasıl alındığı hakkında doğru dürüst bilgi de yok.
“Orası çanak şeklinde olduğu için öyle dendi” diyen bile var.

* * *

Batılılar, Çanakkale Savaşı’nı “Gallipoli Savaşı” olarak biliyor.
Buraya kurulacak yeni şehir Türkiye’nin ikinci İstanbul’u olabilir.
Fiziki ve coğrafi konumu çok benziyor.
Böylece İstanbul üzerindeki aşırı nüfus baskısı da azalır.
Ve tabii bir günde bütün dünyanın adını ezbere bildiği bir şehir olur Çanakkale.

* * *

Büyük düşünme zamanı... 2023’e küresel bir Türkiye olarak gireceksek, büyük ve küresel düşünmeliyiz.

2. Alaçatı mucizesi bu kasabada

DÜN Hürriyet’in yayınladığı İzmir eki içimdeki karakışı bir an olsun ilkbahara çevirdi.
Ekte hoşuma giden şeyler şunlardı:
-Harika bir Sığacık sokağı fotoğrafı.
Şuna inanıyorum. İkinci Alaçatı mucizesi bu kasabada doğacak.
-Bisiklet parklarının çoğalması ve Doğal Yaşam Parkı’na da bisiklet parkı kurulması.
-İzmir taş ve mermer fuarının dünyanın en büyük üç fuarı
arasına girmesi.
-18 Mart-9 Nisan arası harika kukla tiyatroları festivali. Dünyanın en ünlü kukla tiyatroları geliyor.
Galiba bir gün hepimiz bu
şehirde toplanacağız.

Forma, ‘Örümcek Adam’ gibi

MİLLİ Takım’ın yeni iç ve dış saha formalarını çok sevdim.
Çok modern buldum.
İç saha forması siyahtan harika bir geçişle kırmızıya gidiyor.
Üzerinde ağ şeklinde desen var.
Açıklamalarda bunun “savaş zırhını” temsil ettiği söyleniyor.
Bana daha çok “Spiderman”i (Örümcek Adam) hatırlattı.
Genç ve dinamik bir hava veriyor.
Eminim çocuklar da çok sevecek.
Dış sahada kullanılacak olan turkuvaz renkli formayı da çok sevdim.
O da Türkiye’yi çok güzel anlatıyor.

40 yaşlarındaki kadın  ayda kaç kere sevişir

BENİM bestseller olan “Kırk7” kitabımdan
sonra kırklı kadınlar üzerine kitaplar çoğaldı.
Dr. Akif Poroy da yeni kitabında kırklı yaşları “Kadının altın çağı” olarak niteliyor.
Kitaptan bir bilgi: 40’lı yaşlarındaki erkek ve kadınlar ayda 8 kere sevişiyormuş.
50’li yaşlarda bu ayda 6’ya düşüyormuş.
60 yaşından sonra ise ayda bir kereye...
Bir de 40’lı yaşlarında kadının pornoya ilgisi artıyormuş.
Demek ki gerçek hayat o yaşta başlıyor...

Erkan Bey kardeşim

DİKKAT... Dur orada... Giderek Deniz Seki’nin karşısındaki Hüsnü Şenlendirici’nin durumuna düşüyorsun. Üstelik o sustu... Sen susmuyorsun. Bu savaşı daha ilk rauntta kaybettin. Kaybetmenin de onurlu biçimi vardır. Özür dileyemiyorsan, kendi kendine yarattığın o tuhaf sinematografik karakter, özür denen en güzel insanlık vasfına izin vermiyorsa... Sus derim. Susmak, ikrardan gelebileceği kadar, onurlu bir özür anlamına da gelebilir.

DÜZELTME

DÜNKÜ yazımda Richard Branson’un konuşma yaptığı toplantının adını yanlış yazmışım. Sipahiler grubunun düzenlediği “İstanbul Talks” olacaktı. Sponsoru da Mavi Jeans grubu.