Paylaş
***
Allah aşkına, bu üçüncü vurgun şirketinin adına bir bakın:
“Birlik Beraberlik Tarım Hayvancılık, İthalat, İhracat, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi...”
***
Evet... İkinci tosuncuğun milleti söğüşlemek için kurduğu şirketin adı bu...
Ferrari’siyle Uruguay’a kaçan sütçü oğlanın hedefi müminlerdi...
“Allah” diyerek, “Elhamdülillah” diyerek tavlamıştı milleti...
***
Bu ondan da çakal çıktı...
Yeni trend ne?
“Birlik ve beraberlik ruhu...”
“Afrin ruhu” yani...
Arkadaş, almış sörfünü eline, atlamış milletin ruhunda şahlanan bu duygu dalgasının üzerine...
***
Aha şuraya yazıyorum...
Yakında... Pek yakında bir üçüncü çakal daha çıkacak...
O da istasyonda üçüncü peronda bekleyen yeni trene binecek...
Bir şirket kuracak...
Adına “Milli ve Yerli, Tarım Hayvancılık, İthalat, İhracat, Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” diyecek...
**
Arkasından Ferrari... Sonra da ver elini Uruguay...
***
Arkadaş, yeni Jet Fadıl dalgasıdır bu...
Sahalardaki Meksika dalgası ile karıştırma... Uruguay dalgasıdır...
***
Bu yeni nesil dolandırıcının ne imanı vardır, ne milli duygusu...
Cuma namazını da kullanır... Mübarek ramazanı da...
Şehidi de kullanır... Afrin kahramanını da...
ALLAH KADER MAHKÛMU İNEKLERİ KURTARSIN
“BİRLİK ve beraberlikçi” üçkâğıtçının topladığı paraya karşı gösterdiği teminat iki inek çıkmış.
Biri inek, öteki garibim bir dana...
Fatura da garibim iki ineğe çıkmış...
İkisini de gözaltına almışlar...
Ne diyeyim...
Sütçü oğlanların gadrine uğramış kader kurbanı bütün inekleri Allah kurtarsın...
GÜNÜN LAFI
'SEVERSEM aldatmam...’
Sinan Akçıl “Men’s Fitness” dergisine böyle demiş...
Hadi buyurun güzel bir muhabbet bahanesi...
Bu lafı nasıl yorumlayacağız?
- “Sevmeden ilişki kurmam” mı...
- “Sevmediğim biriyle ilişki yaşarsam aldatırım” mı...
- “Aldatırsam sevmem” mi...
YA O YÖNETMEN VE ERKEK OYUNCULAR
NE sakil bir sahne o...
18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü için ülkenin seçilmiş Meclis’inde oyun sahneleniyor...
Kadınlar seyirci... Sahnede sadece erkek oyuncular var...
***
Tamam TBMM Başkanı’nı anladık... İlk vukuatı değil...
Kafa yapısını hepimiz biliyoruz...
Kararı o verdiyse bile bizi hiç şaşırtmaz...
***
Ama o oyunu sahneye koyan yönetmen... Öteki erkek oyuncular...
***
Yahu içinizden bir tek itiraz edeniniz de çıkmadı mı... “Arkadaş inip biz de seyirci arasında duralım” diyecek bir tek erkek...
***
Ey bu oyunun yönetmeni ve erkek oyuncuları... Harika bir fikrim var...
Hepinizi rahmetli Haldun Taner’in “Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım” oyunu oynamaya davet ediyorum...
***
Meclis’teki tek perdelik vodvildi...
Haldun Taner’inki 2 perdelik gerçek bir tiyatro...
ZERRİN ÖZER 29 YAŞINA KADAR BAKİRE MİYDİ
ZERRİN Özer, Posta gazetesinde Oya Çınar’a öyle laflar etti ki...
Baktım dün internet âleminin bir ucundan girmiş ötekinden çıkmış...
***
Diyor ki...
“Kız çocuğu evlenene kadar bakire olmalı...”
Eh muhafazakâr bir ülkede kimsenin gıkını çıkaramayacağı bir cümle...
Sıkıyorsa tersini söyle... Ben de o konuya girmeyeceğim...
Ama aklıma takılan şu soruları da sormadan da geçemeyeceğim.
- BİR: Zerrin kardeşim, 1962 doğumlusun... İlk evliliğini 1991 yılında yapmışsın...
Yani o yaşa kadar hiç ilişkin olmadı mı?
- İKİ: “Belki tecavüze uğramasaydım bekârete böyle bir anlam yüklemezdim” diyorsun.
Tecavüz gerçekten bir kadın için başına gelebilecek en büyük travmalardan biri...
Hiç kuşkusuz o duyguyu çok iyi anlıyoruz. O zaman bu cümleyi nasıl yorumlayalım?
“Tecavüze uğradığım için artık evliliği beklemedim” şeklinde mi?
- ÜÇ: Evliliğe çok büyük bir değer yüklüyorsun... Haklı da olabilirsin...
Ama iki evlilik yapmışsın... Biri bir yıl sürmüş, öteki iki yıl... O zaman şunu da soralım.
Bekâret için böyle bir evliliği beklemek nasıl açıklanabilir?
MÜZİK LİSTELERİNDE BİR ETİYOPYALI FIRTINASI
GERÇEK adı Abel Makkonen Tesfaye...
Ama bütün dünya onu “The Weeknd” olarak tanıyor...
Etiyopya’dan Kanada’ya göç etmiş bir annenin çocuğu...
Ben onu Oray Eğin’in bir yazısından tanıdım.
“Grinin Elli Tonu” filmindeki şarkısından.
Bir şarkısının fonunda Ali Kocatepe’nin bestelediği, Nükhet Duru’nun söylediği “Ben Sana Vurgunum” şarkısını kullanmıştı.
Geçen hafta 6 şarkıdan oluşan yeni albümünü çıkardı...
Ne bir tanıtım... Ne bir yazı...
Ne bir propaganda... Ne klip, ne bir şey...
Bir anda müzik âleminin olayı oldu.
Albümün adını çok sevdim: “My Dear Melancholy”...
“Benim Sevgili Melankolim”...
Altı şarkının altısı da harika...
Özellikle “Call put My Name” ve “Hurt You”yu çok sevdim...
Bu çocuk bana, 1980’lerde Michael Jackson’ın “Thriller” albümünün çıktığı yılları hatırlatıyor...
O, Amerika kıtasının siyah kültürünün milatlarından biriydi.
The Weeknd de Amerika’nın yeni dalga göçmen kültürünün miladı sayılabilir.
Vanity Fair daha albümün çıktığı gecenin sabahında uzun bir makalesini ona ayırdı.
Müziğin yeni fenomeni bu Etiyopyalı göçmen çocuk...
HIP HOP’ÇILARA KARŞI ‘COOL’ EMRE
FUTBOL dünyasında “hip hop” dönemini yaşıyoruz...
Özellikle İspanyol ve Portekizli futbolcuların bol dövmeli hip hop tarzı, Türk yeşil sahalarında fırtına gibi esiyor.
Bütün bunlar içinde Emre Belözoğlu’nun daha basit tarzı çok hoşuma gidiyor... Hele hele bu şapkalı halini, yüzündeki sakin ifadeyi çok sevdim...
TÜRK KÖYÜNÜN ‘HIGH SCHOOL MUSICAL’İ
FİLMİN henüz sadece fragmanını seyrettim ve çok sevdim.
“Bizim Köyün Şarkısı” filmi, daha fragmanında sardı beni.
“Güldüy Güldüy” ekibi çocuklarının oynadığı harika bir film gibi görünüyor. Dün Hüriyet Cumartesi’de Hakan Gence de çok güzel yazdı.
Bana 2000’li yılların başındaki Disney yapımı “High School Musical” fırtınasını hatırlattı.
İlk işim gidip seyretmek olacak.
HALİMA SEN BUNU NURETTİN HOCA’YA ANLATABİLİR MİSİN
SOMALİLİ Halima Aden, “tesettürlü ilk top model” olarak tanınıyor...
Dün Cumartesi Postası’nda Oya Çınar’a verdiği mülakatta çok ilginç şeyler söylüyor.
Ona geçmeden önce sunduğu şu elbise dikkatimi çekti.
Başında stilize edilmiş bir başörtüsü var...
Ama elbisenin geri kalan tarafı bedenin hatlarını tam olarak ortaya çıkarmış.
***
- Oya Çınar soruyor:
“Kapanmak bakışlardan kendini korumak değil mi? (Vücut hatlarını saklamayan böyle bir giysi ile podyuma çıkmak çelişki olmuyor mu?)”
***
- Halima Aden cevap veriyor:
“Podyumda kendimi tüm bakışların çevrildiği bir yerde gibi hissetmiyorum ki... Herkesin içinde kendime yakışanı giymiş bir kadın olarak hissediyorum...”
Bence çok doğru ve akıllıca bir cevap...
Ama sen bu cevabı Nurettin Hoca’ya anlatabilir misin...
***
Şüpheliyim...
BURKA BİLE GİYSEN
“NE yazık ki burka da giysen sana sarkıntılık edecek zihniyetler hep var. Kadınları önce insan olarak kabul edip önyargılardan vazgeçmenin zamanı çoktan geldi.”
Tesettürlü ilk top model Halima Aden
Paylaş