Yaşlı köşe yazarları ve siyasetçi rapor almalı

ASLINDA cümlenin sonuna “mı” eki koyup soru haline getirmeliydim.

Haberin Devamı

Önce hikâyesini anlatayım.

*

Bu şubat ayında, Amerika’da 72 yaşında çok ünlü bir doktor çalıştığı hastaneden bir e-mail aldı.

Hastane, doktordan, fiziki ve akli yeteneklerinin yerinde olduğuna dair tam teşekkülü bir hastaneden rapor istiyordu.

*

İlk tepkisi şu oldu:

“Kimmiş bu benim doktorluk yapıp yapamayacağıma karar verecek olan...”

*

Bizde sadece aile ve arkadaş sohbetlerinde konuşulan konu bayram sırasında Amerika’da patladı.

Tartışma şu:

Tıp çok hızlı gelişiyor ve yaşlı doktorların bunu izlemesi mümkün değil...

Tabii bir de hayat uzuyor ve çok sayıda yaşlı doktor var...

*

Yaşlı köşe yazarları ve siyasetçi rapor almalı

Şu fotoğrafını gördüğünüz kişi doktor Willam Sharrar...

Haberin Devamı

Cooper Üniversitesi’nin isteği üzerine bir nöropsikoloji bölümünde kontrolden geçti.

Testler 3 saat sürdü.

*

Sonuç?

Henüz belli değil.

Bütün Amerika bu sonucu bekliyor.

*

Tabii benim şu mendebur ve hınzır aklım da hemen şunu soruyor...

Yaşlı doktorlardan bu isteniyor da...

Yaşlı siyasetçi ve köşe yazarlarından neden istenmiyor...

*

Yanlış anlamayın....

Kendim için bir şey istiyorsam namerdim...

*

Henüz 70 yaşımı doldurmadım.

Amerika’da 71 yaşından itibaren istiyorlar...

Yani rapor almak için daha 6 ayım var...

 

RAY DONOVAN MI POLAT ALEMDAR MI

Yaşlı köşe yazarları ve siyasetçi rapor almalı

SON günlerde Netflix’teki “Ray Donovan” dizisine takıldım.

Üçüncü sezonu bitirmek üzereyim.

Diziyi şöyle tarif edeyim.

*

- Kurtlar Vadisi’ni alın, estetik açıdan inceltin, cilalayın...

İstanbul yerine Los Angeles ve Hollywood’u koyun.

*

- Polat Alemdar’ın Necati Şaşmaz’ının yerine daha iri kıyım, daha maço ve üç günlük sakallı Liev Schreiber’i koyun...

- Sahnelere bol miktarda Mercedes araba ve akıllı telefon ekleyin.

*

- Polat Alemdar’daki arabeski atıp yerine “hip hop”u koyun...

*

- Polat Alemdar’ın küreselleşme, Amerikan emperyalizmi, milli menfaat raconlarını fırlatıp atın, yerine, Hollywood’un, sanatçı ajansları, yapımcı çevreleri, oyuncuların şahsi meselelerini koyun...

*

Haberin Devamı

İşte size harika bir yeni nesil Hollywood dizisi...

O yüzden hastasıyım...

RAY DONOVAN KANUNLARI

- “Tetikçi” olma, “fixer” ol.

Yani adam öldürürek değil, ikna ederek meseleyi çöz.

*

- “Hard power” değil, “soft power” kullan. Asla teraziye çıkma, herkes seni ağır sansın.

*

- Asla yumruk yumruğa, göğüs göğüse kavgaya girme.

*

- Sorunu çözmeye çalışırken, yüzünde tehditkâr değil, kararlı bir ifade olsun.

*

- Tehdit ederken bile üzerinde silah bulunduğu izlenimi verme.

- İşi çözerken bile adil olmaya çalış. İkna edilecek kişiden veremeyeceğini isteme.

*

- Aynı anda çözmen gereken iki sorun varsa ve bunlardan biri aile üyelerinden birinin sorunuysa önceliği aile sorununun çözümüne ver.

Haberin Devamı

GÜNÜN DEYİŞİ 1

- “HER yurttaş bir suç uydurulana kadar masumdur.”

OT dergisi

GÜNÜN DEYİŞİ 2

- “ALKOL sarhoşluğu gelip geçer, iktidar sarhoşluğu delip geçer.”

OT dergisi

 

‘HERKÜL’ÜN KALTAĞI’ İŞTE  BÖYLE İSYAN ETTİ

Yaşlı köşe yazarları ve siyasetçi rapor almalı

 

DÜN Bodrum’da hava anormal sıcaktı.

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “Yeni Dünya” çizgi romanını okudum.

Yani D.C. Comics’in müthiş kadın karakteri Wonder Woman...

Kitap, erkek egemen Yunan tanrılarının “Herkül’ün kaltağı” diye aşağıladığı ve ezip, boyundurukları altına almaya çalıştığı kadının bu baskıya isyanı ile başlıyor.

Bu yıl Hollywood’da Tom Cruise ve Johnny Depp gibi gişe rekortmeni erkekler çuvallarken, bir kadının başrolünü oynadığı Wonder Woman acayip iş yaptı.

Haberin Devamı

Film feminist bir kadının gözüyle yeni dünyayı anlatıyor.

Kadınlar erkeklerin en egemen olduğu dünyaya büyük hızla geliyor.

Eminim önümüzdeki yıllarda, Wonder Woman karakterini, “Suicide Squad” filminde izlediğimiz Harley Quinn karakterinin başrolü oynadığı bir film izleyecek.

Ben de size kitaptan bazı sloganları aktarıyorum.

BUGÜNÜN 2017’Sİ ACABA YARININ 1967’Sİ Mİ OLACAK

MÜZİK dergisi Uncut, haziran sayısının kapağını “50 Years: Summer of Love” olarak belirlemiş.

Yani “Aşk Yazı” dediği 1967 yılının 50’nci yıldönümüne ayırmış.

Dünya sosyal, kültürel ve siyasi tarihinde 1968 yılının çok özel bir yeri var.

Ama bir süredir, 1967 yılının önemi konuşuluyor.

Haberin Devamı

Beatles’ın “Sgt. Pepper Lonely Hearts Club Band” albümü o yıl yayınlandı.

Procol Harum’un “A Whiter Shade Of Pale” o yıl yayınlandı.

Pink Floyd, Doors o yıl parladı.

Ama şimdi siyasal bilimciler o yılın önemini keşfettiler.

Ve hepsinin görüşü şu:

1968’de Paris’te patlayan 1968 ilkbaharının tohumları 1967 yazında Londra’da atıldı.

Ve tam 50 yıl sonra, geçtiğimiz bayram aynı Londra’da Glastonbury müzik festivalinde, yeni bir Avrupa’nın sesleri gelmeye başladı.

24 TEMMUZ GÜNÜ O TAM SAYFA İLANIN PARASINI KİM VERDİ

24 Temmuz 1967 günü İngiltere’nin merkez medyasının en güçlü gazetelerinden “Times”ta tam sayfa bir ilan yayınlandı.

Altında çok sayıda siyasetçi, sanatçı ve yazarın adı vardı. “Uyuşturucuyu yasaklamak ahlakdışı bir davranıştır” diyordu.

Bu yılın 24 Temmuz’u işte o ilanın 50’nci yılı olacak. Uncut dergisi o ilanın parasını Beatles grubunun ödediğini açıkladı.

Londra bu 1967 yılında başlayan köklü çıkışın 50’nci yılını kutlarken, Glastonbury festivalinde, kendiliğinden çok güçlü bir ses yükseldi.

Önce Johnny Depp konserinde o anti-Trump çıkışı oldu.

Sonra da Radiohead konserinde aniden İşçi Partisi’nin yeni lideri Jeremy Corbyn lehine tezahürat başladı.

Ertesi gün de Corbyn aynı sahnede, Glastonbury festivalinin bugüne kadarki en büyük kalabalıklarından birine seslendi.

BBC’nin neredeyse tamamını yayınladığı konuşmanın konusu “her günümüzün önemi” üzerineydi.

Bir de muhafazakâr siyasetçilerin baskıcı politikalarının gençleri patlama noktasına getirdiğini anlattı. Geçen yıl Avrupa’da ırkçı, sağcı, baskıcı, popülist bir rüzgâr esiyordu.

Bilelim ki bu rüzgâr tersine dönüyor.

OKUYUCUSUNDAN DAN BROWN TAHMİNİ

HÜRRİYET Ekler Haber Müdürü Yenal Bilgici, Dan Brown’ın 3 Ekim’de çıkacak kitabı ile ilgili tahminini yazıyor:

“Bilbao, Barcelona, Madrid ve Sevilla’yı yan yana koyarsak bulacağımız şifre Kristof Kolomb’dur.

- BİR: ‘Nereden geldik nereye gidiyoruz’da vurgu muhtemelen ‘Nereye gidiyoruz’a...

- İKİ: Biliyorsunuz Kolomb’un yeni kıtayı keşfi, haritaları hatta gemileri üzerinde hâlâ üstü örtülü çok soru var.

- ÜÇ: ‘Nereden geldik’ kısmına gelirsek, orada da Kolomb’un İncil’e ve kehanetlere kafayı takmış olmasını alabiliriz.”

 

Yazarın Tüm Yazıları