Paylaş
Kimdir o derseniz, tanıtayım size...
*
1994 doğumlu bir Fransız...
“Erkeklerden Nefret Ediyorum” adlı kitabın yazarı...
Geçen yıl yayınlanan bu kitabı, MeToo döneminin anti-erkek manifestosu olarak kabul edilebilir.
Sadece kitabının adı böyle değil, daha da ileri gidip şunu söylüyor:
“Erkek düşmanlığı gerekli ve hatta faydalıdır...”
Peki erkeklerin hepsinden mi nefret ediyor gerçekten?
“Evet gerçekten hepsinden nefret ediyorum. Kendi nezdimde onları gıyaben epey aşağıda bir yerlere konumlandırıyorum.”
*
Bugün size, MeToo döneminin bu yeni nesil feministini tanıtacağım.
Bence her erkek için yararlı bir okuma kılavuzu olabilir...
“Yeni nesil feminizmin” erkeğe bakışı ile ilgili önemli ipuçları verebilir.
Daha doğrusu MeToo döneminde yeni nesil kadınla birlikte yaşama kılavuzu...
*
Başlamadan önce küçücük bir detay...
Erkek düşmanı bu öfkeli kadın, bir erkekle evli...
Üstelik bir de “Onu çok seviyorum” diyor......
...........................................
- Pauline Harmange: “Erkeklerden Nefret Ediyorum”, Çev: Neslihan Elagöz, Mundi Kitap, 2021
1- METOO ÇAĞINDA ERKEK ARTIK NELERİ YAPAMAZ
- GÜNÜMÜZDE erkek olmak zor. Çünkü bu saatten sonra şunları yapamazsınız:
- Nasıl kur yapacaksın?
- İş arkadaşlarınla aynı asansöre nasıl bineceksin?
- Ne tür şakalar yapabilirsin?
- Hâlâ bir şey söyleme ve yapma hakkına sahip misin?
2- UPPER CİHANGİR’İN HETERONORMATİF VE PATRİYARK ERKEĞİNİN ROBOT PORTRESİ
UPPER Cihangir seviyeli magazin yazarı Tuğrul Eryılmaz, mahalle erkeğinin ağırlıklı olarak “heteronormatif” ve “patriyark” olduğunu yazıyor durmadan.
Önce Upper Cihangir sözlüğünde bu iki kavramın ne anlama geldiğine bakalım:
- Heteronormatif: Toplumun, sadece ‘kabul edilebilir’ erkek ve kadını arasındaki cinsel ilişkiyi kabul eden kişi...
- Patriyark: Toplumsal hayatın her alanında erkek egemenliğini kabul eden sistem...
Tabii ki Pauline Harmange bu iki kavramdan da nefret ediyor.
Ona göre patriyark erkek tipinin robot portresi şu:
“Heteronormatif, beyaz, hali vakti yerinde ve eli ayağı tutan erkek...”
3- ERKEK DÜŞMANI BİR FEMİNİSTE KARŞI ASLA YAPILMAYACAK 6 ŞEY
EY MeToo dönemi patriyarkı...
Karşında erkek düşmanı bir feminist konuşmaya başladığı zaman...
*
- BİR: Asla konuşma... Sus ve dinle... Böyle yaparsan bir sürü şey öğrenir, biraz büyürsün...
*
- İKİ: Asla kurban rolü oynama... Çünkü erkek düşmanı hiçbir kadın ağlayıp sızlanan, kendini kurban gibi gösteren, dövünen yalaka bir erkeğe tahammül edemez...
*
- ÜÇ: Sakın ola kendini ‘feminist’ gibi falan göstermeye kalkma... Çünkü erkek düşmanı feminist böyle erkeği, kendisinin ayağını kaydırmak için rol yapan bir yalaka olarak görür.
*
- DÖRT: Feministliği öğren, anlamaya çalış, ama asla bir feminist kadını tavlamak için feministlik yapmaya kalkma...
*
- BEŞ: Gücünü ve ayrıcalıklarını akıllı kullan...
Mesela o çevrendeki salak eril bireylere göz kulak ol. Onlara ‘haddini ve yerini bilmeyi’ öğret.
*
- ALTI: Şunu çok iyi bil. MeToo döneminde artık başrol sana ait değil. Buna alış.
4- MÜKEMMEL ERKEK YOKTUR, KABUL EDİLEBİLİR ERKEK VARDIR VE İLK ŞARTI DA ŞUDUR
DÜNYANIN en radikal feministi “Mükemmel erkek yoktur” diyor...
Ama “Kabul edilebilir erkek vardır” diye ekliyor.
Mesela birlikte yaşadığı erkek böyleymiş.
Onun özelliklerini sayarken, ilk sıraya da şunu koyuyor:
- “Bana tecavüz etmiyor...”
- “Benden cinsel ilişki talep etmiyor, aşkı aradığını söylüyor.”
Öteki özellikleri de şöyle sıralıyor.
- “Vurmuyor...”
- “Bulaşık yıkıyor, evi süpürüyor...”
- “Bana saygıyla yaklaşıyor...”
5- RADİKAL FEMİNİST KADININ KORKTUĞU TEK ŞEY ŞUYMUŞ
PAULINE Harmange, birçok feminist kadının erkekten nefret ettiği halde bunu itiraf etmekten çekindiğini söylüyor.
Nedeni de şuymuş:
“Erkekler tarafından histerik ve tatminsiz olarak etiketlenmek...”
SHARON STONE TABUTTAKİ DEDESİNE BAKIP NE DEMİŞ
Sharon Stone’un iki ay önce çıkan hatıra kitabını nihayet okudum.
Çok güzel yazılmış, bir Amerikan ailesini çok güzel anlatan bir kitap.
Bu arada çok trajik bir hatırasını da aktarıyor.
Kız kardeşi ve o, yıllarca büyükbabalarının cinsel tacizine uğramışlar.
O kadar nefret etmişler ki, adam öldüğünde açık tabutunun başına gidip dedelerine bakmışlar ve birbirlerine “Gerçekten öldü mü” diye sormuşlar.
Kardeşine “Şuna bir dokun bakalım gerçekten ölmüş mü” diye şaka yapmış.
Kardeşi de “Sen büyüksün sen dokun” demiş.
..........................
- Sharon Stone: The Beauty of Living Twice, Knopf, 2021
KIZLAR DAYAKÇI BABAYI FELÇ EDECEK SİHİRLİ CÜMLE ŞUDUR
BU arada 14 yaşına kadar babasından epey dayak yemiş.
Bir gün babası yine dövünce artık tahammül edemez hale gelmiş ve öfkeyle babasının üzerine yürüyüp şunu haykırmış:
“Nedir senin derdin? Kendini daha erkek hissetmek için mi bana vuruyorsun...”
Arkasından buz gibi bir sesle devam etmiş:
“Seni sevmiyorum. Hiçbir zaman da sevmedim. Hiçbir zaman da sevmeyeceğim.”
Sonuç? Babası bir daha ona hiç el kaldırmamış...
Baba ve koca dayağı yiyen kadınlara yardımcı olabilir...
YILDIRIM ÇARPMIŞ, KALBİ DURMUŞ, ANNESİ ÇALIŞTIRMIŞ
- SHARON Stone’un kitabında okuduğum en ilginç anekdotlardan biri şuydu...
Evlerinin bulunduğu bölgeye sık sık yıldırım düşermiş...
Birinde babasını yıldırım çarpmış ama ucuz kurtulmuş.Birkaç yıl sonra bu defa Sharon Stone’u yıldırım çarpmış.
Olayı şöyle anlatıyor:
“Çalıştığım restoranda giydiğim önlüğü demir ütüyle ütülüyordum. Bahçedeki kuyudan gelen suyu ütüye koyarken aniden yıldırım çarptı ve duvara doğru fırlattı. Kendimden geçtim. Kendime geldiğimde öğrendim, o sırada kalbim durmuş ve annem masajla tekrar çalıştırmış.”
BENİM HOLLYWOOD MAHALLEMDE KİM HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORUM
- Martin Scorsese: “Hayatım boyunca tanıdığım en büyük yönetmendir.”
*
- Robert de Niro: “Bana çalışma ahlakını ve disiplini öğreten büyük aktördür.”
*
- Mick Jagger: “Uykusuzluğuma o çare buldu. ‘Nereye gidersen yanında alüminyum folyo götür ve pencereleri onunla kapla rahat uyursun’ dedi. Öyle yaptım ve uyudum.”
*
-Clint Eastwood: “Çok severim. Benim için o son kovboydur.”
*
- Michael Douglas: “Temel İçgüdü filmi için başta beni istemiyordu. Ancak sonra çok iyi dost olduk. Bana çok şey öğretti. En güzeli de büyük bir insan hakları aktivistidir.”
*
- Gene Hackman: “Hollywood’un yaşayan en büyük oyuncularından biridir.”
*
- Brad Pitt ve Robert Downey Junior: “Aktörlük okuluna birlikte gittik, büyük bir hocadan birlikte ders aldık. Sinemayı birlikte öğrendik.”
Paylaş