Paylaş
Sizce şu iki tarihten hangisi daha önemlidir.
12 Ekim 1492 mi...
Yoksa 19 Haziran 1865 mi...
Önce şu fotoğraftan başlayalım.
Afrika kökenli Amerikalı bir adamın kullandığı arabada 4 çocuk görüyorsunuz.
Üçü siyah, biri beyaz....
Bu fotoğraf Amerika’da bazı şehirlerde her yıl 19 Haziran günü kutlanan “Juneteenth” bayramı kortejinde çekilmiş.
*
“Juneteenth, İngilizce “haziran” ve “on dokuz” kelimelerinden oluşturulmuş bir kelime.
Hikâyesi de şu:
Amerikan İç Savaşı bitip, “birlik” taraftarları kazanınca, kazanan ordunun komutanı General Gordon Granger 19 Ekim 1865 günü Teksas’ın Galveston şehrine gelir ve orada Afrika kökenli siyah Amerikalılara uygulanan köleliğin kaldırıldığını ilan eder.
İşte o gün Amerika’da “Köleliğin Kaldırılış Günü” olarak ilan edilir.
Adı da “Juneteenth” olur...
*
Aradan 155 yıl geçti...
1980 yılına kadar hiçbir eyalet o günü “resmi bayram” ilan etmedi.
Ne ilginçtir ki, onu ilk olarak resmi bayram olarak ilan eden Demokrat değil, Cumhuriyetçi bir eyalet, Teksas oldu.
O günden bu yana 45 eyalet Teksas’a katıldı.
Son olarak da geçen çarşamba günü New York Valisi Cuomo bu günü resmi tatil ilan etti.
*
Ancak “Nefes alamıyorum” feryadı bütün dünyada insan hakları ve özgürlüğün sembolü haline gelen Floyd’un öldürülmesinden sonra çok ilginç bir başka gelişme yaşandı.
Twitter ve bir dijital ödeme şirketi olan Square’in CEO’su Jack Dorsey, 19 Haziran’ı şirket çalışanları için tatil günü ilan etti.
Onu Nike, Best Buy, Vox Media ve Target gibi dev şirketler izledi.
*
Peki öteki tarih, yani 12 Ekim 1492 ne?
Kristof Kolomb’un Amerika kıtasına ayak bastığı gün.
Yani bize okullarda okutulduğu adıyla Amerika’nın keşfi veya fethi...
Halen birçok Amerikan ülkesinde “Kolomb Günü” olarak kutlanıyor.
Bu iki fotoğrafa bakarken düşünüyorum.
Acaba 100 yıl sonra bunlardan hangisi daha büyük bayram olacak...
Amerika’nın fethi mi...
Yoksa köleliğin kaldırılması mı...
*
Hıristiyanların kılıç ile fethi mi...
Yoksa bedeli insan hayatı ile ödenen “özgürlük” mü...
ZAMANIN RUHU
HİÇ BU KADAR İĞRENÇ PATRON GÖRDÜNÜZ MÜ
Benim önceki gün başlattığım “vintage seyir” işinin güzel bir örneğini de dün New York Times gazetesi yaptı.
Otuz yıl öncesinin, sıradan bir komedi gibi görünen “9 To 5” (Dokuzdan
Beşe) filminin, MeToo hareketinden sonra nasıl ikonik bir önem kazandığını anlatıyor.
Jane Fonda, Dolly Parton ve Lily Tomlin’in oynadığı filmin konusu, üç sekreter arkadaşın, iğrenç patronlarından intikam alışıydı.
Patron da gerçekten iğrenç bir herifti yani...
1980’de seyrettiğimizde çok gülmüştük.
*
Aradan 30 yıl geçti ve şimdi görüyoruz ki, bu filmin komediyi aşan bir özelliği varmış...
Daha o dönemde erkek egemen bir işyerinde kadınların uğradığı kötü muamele, taciz gibi olayları anlatıyormuş.
BUGÜN SEYRETTİĞİNİZDE SEKRETER KELİMESİ BATIYOR
Filmi bugün seyrettiğiniz zaman birçok şey size farklı görünüyor.
Mesela “sekreter” kelimesinin ne kadar sakil olduğunu görüyorsunuz.
Artık “yönetici asistanı” diyoruz...
Erkek patronun o gün komik görünen davranışlarının bugün ne kadar düşündürücü olduğunu fark ediyorsunuz.
Ve o filmdeki 3 kadın karakter, artık MeToo hareketinin öncüsü olarak görülüyor.
Zamanın ruhu işte böyle bir nehir...
Başında oturduğunuz zaman eski normaller, bugünün anormali, eski anormaller ise bugünün “yeni normal”i oluyor.
YENİ STİL İKONUMUZ GONCA VUSLATERİ
GONCA Vuslateri’nin dün Instagram sayfasına koyduğu bu fotoğrafı çok sevdim.
Son zamanlarda çok fotoğraf paylaşıyor ve iyi fotoğrafçılarla çalışıyor. Hem günlük hayatındaki giysileri, hem de taşıdığı tasarımlar çok iyi.
“Stil ikonu” lafını hiç sevmiyorum ama yerine koyacak başka bir kavram da bulamadığım için kullanmaya devam ediyorum. Bence yeni stil ikonumuz o...
BABALAR GÜNÜ
AŞKIN NUR YENGİ’DEN: BABA ANNEMSİN SEN HALLEDERSİN
NE söylese sevdiğim sanatçılardan biri Aşkın Nur Yengi...
Babalar Günü’ne 24 saat kala çok güzel bir “Baba” şarkısı çıkardı.
Hem sesi, hem arkadaki enstrümanlar ve melodi çok etkiledi beni... Hele hele babası için “Annemsin” deyişini...
Ben de babamı hatırladım.
Bence çok güzel bir Babalar Günü hediyesi olmuş hepimiz için.
MÜKEMMEL DÜET
MAZHAR GÖNDERİNCE BİR KERE DAHA HAYRAN OLDUM
MAZHAR Alanson dün Lady Gaga’nın bir videosunu gönderdi.
2018 yılında Grammy töreninde Elton John’un o harika şarkısı “Your Song”u söylüyor.
Hem de Elton John’un önünde...
Nasıl bir söylemektir o...
Onu geçen yıl Las Vegas’ta caz konserinde dinlemiştim. Bu kadına hayranlığım her geçen gün daha büyüyor.
Sonra girip Elton John’la birlikte söylediği “Don’t Let The Sun Go Down On Me” şarkısını dinledim.
İki olağanüstü ses... İki olağanüstü yorum... Ve mükemmel bir düet...
Ve bir kere daha Amy Winehouse’ı hatırladım... O da olmalıydı o sahnede... Opus Magnum Trio olurdu.
KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin
Paylaş