Paylaş
Tamam düvel-i muazzama karşımızda...
PKK-PYD’yi de anladık...
Onlar da çok kötü...
IŞİD desen, zaten DEAŞ...
Çok kötüler...
FETÖ desen baş şeytan...
Onu da anladık da...
Peki arkadaş hiç aklımız yok mu...
Hadi “üst akıl” onlar, bizim orta veya hiç olmazsa alt bir aklımız bile yok mu ki...
Bütün öteki üst akıllar tepemize biniyor...
Eğer birazcık aklımız varsa...
O aklımızla soralım...
Bugünlere gelmemizde bizim hiç mi hatamız yok...
O alt veya orta aklımız şu soruyu sormayacak mı mesela...
Bundan 3 yıl önce ülkemizde terör tamamen durmuştu. Ondan sonra ne oldu da birden patladı...
Kürt politikasında hiç mi yanlışımız olmadı...
Suriye politikamız sütten çıkmış ak kaşık mı...
Eski başbakanımızın “Ortadoğu bizden sorulur” politikasının, Suriyeli muhaliflere ardına kadar açılan kapıların hiç mi etkisi yok bu olup bitende...
Bence artık var olan aklımızı sadece “üst akıl teorileri” yaratmaya ayırmayıp, biraz da kendimize soralım.
Yani ortada bir akılsızlık var mı yok mu onu...
KÖTÜ İNSANLAR BUNU YAPIYORSA İYİ İNSANLARA DÜŞEN NELERDİR
Kötü insanların amacı bizi birbirimize düşürmekse...
O zaman iyi insanların, bizi birbirimize düşürecek bir dilden ve uygulamadan kaçınması gerekir.
Kötü insanlar toplumdaki fay hatlarını derinleştirme çabasında ise...
İyi insanlar, karşılıklı olarak hayat tarzlarına saygıyı sağlayacak bir anlayış ve davranışı geliştirmelidir.
Kötü insanlar, toplumda kutuplaşmayı artırmak istiyorsa...
İyi adamların da kutuplaştırmayı önleyici dilden ve davranıştan kaçınması gerekir.
Kötü insanlar belli...
Peki iyi insanlar kim...
Kötü olmayan herkes... Biz, siz, onlar, ben, sen, o...
Eğer kendimizi iyi insan olarak görüyorsak, başta siyasiler olmak üzere hepimizin iyi insan olmaya çalışması gerekir.
YENİ ÖFKELİ ÇALIŞANLAR DIŞARIDAN GELENDEN DAHA MI AZ TEHLİKELİ
DEVLET Hava Meydanları İşletmesi, Barbaros Şansal’a saldıranlarla ilgili övünerek açıklıyor:
“Aprona girenler arasında dışarıdan gelen yok...”
Bu ne demek?
Merak etmeyin, bunlar sadece “öfkeli çalışanlar”, yani endişe edecek bir şey yok...
Kusura bakmayın, ben asıl böyle öfkesi ile çalışan yer personelinden korkuyorum...
Adamın yakasında kartı var.
Uçakların yanına kadar gitmeye, hatta içine girmeye hakları var...
Demek ki bu arkadaşlar bizlerin söylediği bir söze, yazdığımız bir yazıya da öfkelenirlerse, uçağın dibine gelip, içine girip suratımıza yumruğu patlatabilecek...
Benim Hava Meydanları’na tavsiyem...
Bu olaya en az FETÖ örgütünden sızanlar kadar ciddi bakmaları...
Kusura bakmayın bu ciddiyetle bakmadığınız sürece ben bu “öfkeli çalışanlar”dan çok korkacağım...
TESCİLLİ ALİ KEMALLER
CUMHURBAŞKANI’nın ağzından “Tescilli Ali Kemaller” sözünü işitince, geriye döndüm.
Bir zamanlar bu lafı en çok kendini “Kemalist” zannedenler severdi...
Kimin “Ali Kemal” olduğuna da kendileri karar verirlerdi...
Mesela bazı köşe yazarlarının gözünde Çetin Altan, Ahmet Altan gibi yazarlar “Ali Kemal’di...”
Yani bu kavram geçmişte, “Vatan haini” sözü gibi çok keyfi olarak kullanılmıştı...
O yüzden “Tescilli Ali Kemal” lafını duyunca o günleri hatırladım.
İnşallah bu kelime bugün, geçmişteki kadar keyfi ve sübjektif bir suçlama ifadesi olmaz...
Çünkü elinde güç olanların, kızdığı kişiler için bu ifadeyi kullanması daha da düşündürücü olur.
RECEP İVEDİK'İ SEVMİŞTİM ŞAHAN'I DAHA DA SEVDİM
Aydınımız “Recep İvedik” diye çok küçümsedi onu... Çok yerden yere vurdular...
Oysa millet “Recep İvedik” diye çok sevdi onu...
Sinema salonlarını doldurdu...
Çocuklar çok sevdiler.. Tıpkı 1960’ların başlarında benim, “Yeşşe” diyen Öztürk Serengil’i sevdiğim gibi sevdiler.
Hiç tahmin etmediler ki, bu popüler başarının arkasında, çok sağlam bir vatandaşlık duruşu vardır...
İşte Şahan Gökbakar’ın Atatürk için attığı mesajlar...
Reina’da katledilen insanlar için attığı harika mesajlar...
Eline sağlık Şahan kardeşim...
“Recep İvedik” filmini övmüştüm...
Arkasındaki bu başarılı insanı daha da çok sevdim...
Paylaş