Tim Cook tuvalette sıra bekleyen kadına bir çare bulacak mı

Apple’ın CEO’su Tim Cook sahnede konuşuyor.

Arkasındaki dev dijital duvarda ise Hollywood’da Vanity Fair dergisinin bile bir araya getiremeyeceği sinemacılar var.

Jennifer Aniston, Reese Witherspoon, “Aquaman” filminin oyuncusu Jason Momoa gibi dev oyuncular, “Görevimiz Tehlike”, “Star Wars” gibi filmleri yapan J.J. Abrams, “Altıncı His” filminin yönetmeni M. Night Shyamalan gibi büyük yönetmenler, Oprah Winfrey gibi dev televizyon figürlerinin hepsi karede.

Ayrıca karede olmayan, “Indiana Jones” ve “E.T.” filmlerinin yönetmeni Steven Spielberg de orada...

*

Diyeceksiniz ki, bu fotoğrafla bu başlığın ne alakası var...

Anlatayım.

Geçen pazartesi günü Apple’ın Silikon Vadisi’ndeki merkezindeyiz.

Büyük mimar Norman Foster’ın tasarladığı bu uzay üssü gibi binanın, Steve Jobs’un adını taşıyan oditoryumunun yuvarlak giriş kısmındayız.

Birazdan Apple’ın son yeniliklerini duyuracağı tarihinin en büyük ikinci şovu başlayacak...

*

Bazı insanlar gibi benim de tuvalet ihtiyacım geliyor ve tuvaletler şovun yapılacağı alt kattaki devasa alanda.

Ancak davetliler oraya henüz alınmıyor.

Bunun için alt kata inen merdivenlerin başında kuyruğa girmeniz gerekiyor.

*

Hayatımda ilk kez kadın-erkek aynı tuvalet kuyruğuna giriyorum.

Bu düşünce işte o kuyrukta aklıma geliyor.

Günümüz kadınlarının giderek büyüyen bir sorunu var.

Bunu ilk defa iki yıl önce Barcelona-Real Madrid maçında fark ettim.

Devre arasında kadın tuvaletinin önünde büyük bir kuyruk vardı.

*

Daha sonra birçok kalabalık aktivitede aynı şey gözüme çarptı.

Bugün toplumsal olayların yapıldığı, kalabalık insan gruplarının çalıştığı mekânlar henüz kadınları dikkate alarak tasarlanmıyor.

Bir kadının tuvalet ihtiyacı erkeklere göre daha uzun. Ayrıca maçlara, toplumsal etkinliklere ve çalışma hayatına katılan kadın sayısı arttıkça bu sorun daha da kendini gösteriyor.

*

Yazıya bu konuyla girmemin nedeni şu... Dijital şirketler, işyeri tasarımında ve çalışma kültüründe de devrimler yapıyor.

Mesela dört ay önce gittiğim YouTube’un Londra merkezinde kadın erkek karışık tuvalet sistemine geçilmişti.

Ama bunu her kültürde uygulamak mümkün değil.

*

Pazartesi günü, eğlence ve günlük hayatımızı köklü biçimde değiştirecek yenilikleri açıklayan Apple CEO’su Tim Cook’u dinlerken biraz önce kadınlarla karışık benim de beklediğim tuvalet kuyruğunu düşünüyordum.

Çünkü “post MeToo” döneminde, bu tür öncü kuruluşlardan, birlikte çalışma kültürümüzü de köklü biçimde değiştirecek yenilikler bekliyoruz

*

Apple’ın yeniliklerini açıklayacağı bu şovu izlemek için binlerce kilometre uzaktan gelmeyi de bunun için istemişim.

APPLE ÜRÜN DEVRİMİ Mİ YAPTI YOKSA ŞİRKET Mİ

ŞURASI kesin... Pazartesi günü Silikon Vadisi’nde tarihi bir güne tanık oldum.

Görünüşte dünyanın en büyük şirketi olan Apple’ın büyük bir şovuna davetliydik.

Apple Steve Jobs’un hâlâ izlerini taşıyan, iPod, iPhone, iPad gibi oyunun kurallarını değiştiren ürünleri bulan ve geliştiren bir “hardware” şirketiydi.

Pazartesi günü tarihinde ikinci dönemi açtı.

*

Şimdi bu dev “hardware” şirketi aynı zamanda dev bir “software” şirketine dönüşüyordu. Samsung ve Huawei gibi hardware üreticisi şirketlerin rekabetinden etkilenmeye başlayan Apple, şimdi gücünü öteki tarafa da yayıyordu.

Yani Samsung ve Huawei’in bulunmadığı ve bulunamayacağı tarafa... Dün baktım piyasalar, Tim Cook’un yaptığı açıklamaları yeterli bulmamış.

Apple yüzde 2 dolayında değer kaybetmiş.

*

Görüntüye bakarsanız şunu söyleyebilirsiniz. Apple, Netflix’e rakip bir film dağıtım platformu kurdu...

Eh zaten Netflix’in dışında Amazon ve Hulu da vardı. Bir tane daha oldu... Ama ben piyasanın bu algılamasına katılmıyorum.

Çünkü Apple’ın elinde bu alandaki rakiplerinin elinde olmayan çok fazla imkân var. Ayrıca finansal alandaki gücü orta ve uzun vadede onu çok avantajlı hale getirecek.

O nedenle Tim Cook’un hamlesi doğruydu.

APPLE, NETFLIX’İN TAHTINI SARSABİLİR Mİ

TIM Cook pazartesi günü Apple tarihinde görülmemiş bir şov yaptı.

Tabii en büyük başarısı, daha iki hafta önce “Biz sinemacılar Netflix’e esir olmayacağız” türünden konuşmalar yapan Steven Spielberg gibi bir devi sahnede yanına almasıydı. Spielberg yeni platform için “Amazing Stories” isimli bir dizi yapacak.

Bence tam onluk bir iş.

Ama şurası kesin. Netflix bu pazarda epey mesafe kat etti. Ayrıca Amazon gibi bir başka dev de pazarda.

SALONDA EN ÇOK ALKIŞ ALAN İKİ KELİME

- TIM Cook her ürünü ve özelliğini tanıttıkça, özellikle önde şirketin çalışanlarının oturduğu bölümlerde büyük alkış koptu. Dikkat ettim en çok alkış alan iki kelime, “privacy” ve “security” oldu. Yani dijital tüketici en çok “mahremiyetleri”ni ve kullandıkları ürünlerin, kendilerine ait bilgileri dışarı sızdırmayacak
güvenlik önlemlerinin olmasını önemsiyor...

YENİLİK 1: NEW YORK TİMES’I YALNIZ BIRAKTI

TIM Cook’un açıkladığı ilk ürün bir gazete ve dergi uygulamasıydı.

Bugün Amerika ve Kanada’da yayınlanan 300’den çok dergiyi ve 2 büyük gazeteyi bu uygulamadan okuyabileceksiniz.

Bunlara yıllık abone olsanız ödeyeceğiniz fiyat 8 bin dolar tutuyor.

Oysa bu uygulamada ayda 9.99 dolar ödeyerek hepsine ulaşma imkânı elde ediyorsunuz. Bu da yılda 120 dolar eder.

New York Times’ın editörü geçen pazar günkü yazısında buna şiddetle karşı çıktı.

“Sinemacıların Netflix konusunda düştüğü hataya biz düşmeyeceğiz ve gazetemizi bu sisteme sokmayacağız” dedi.

*

Ancak dün Tim Cook açıkladığında gördük ki en büyük rakibi Wall Street Journal ve Los Angeles Times da bu sistemin içinde.

Yani New York Times daha şimdiden yalnız kaldı.

YENİLİK 2: BANKALARIN VE KREDİ KARTININ SONU MU

SUNUMDA en ilgimi çeken ürünlerden biri Apple Card oldu. O da ilk bakışta elektronik kredi kartı gibi görünüyor.

Ayrıca Çin’de ve başka bazı ülkelerde daha şimdiden uygulanan bir sistem.

Ama Apple’ın yeniliği bunu bankacılık sisteminin dışına taşıması.

Gerçi operasyonun içinde dev bir banka, Goldman Sachs var.

Ama nereden bakarsanız bakın bu, son 40 yıldır hayatımızda olan banka kartı sisteminin sonu. Üzerinde isim, numara bulunmayan, son 3 numarası, güvenlik kodu olmayan yeni bir ödeme ortamı diyebilirsiniz.

Ayrıca yaptığınız her harcamayı, gönderdiğiniz her kuruşu, yer, zaman, harita ve satın alınan ürünün bütün özellikleri ile kayda geçiriyor.

Yani ev bilançonuzu tutuyor...

Anlayacağınız sadece bankaları değil, aynı zamanda vergi danışmanlık sistemini de köklü biçimde etkileyecek bir sistem bu.

Yakın bir süre sonra bankalar finansal sigorta şirketleri haline gelirse hiç şaşırmayalım.

YENİLİK 3: OTORİTER LİDERLERİ VE YERLİ MEDYAYI ÜZECEK BİR ÜRÜN

APPLE News da ilk bakışta yeni bir ürün değil. Zaten var diyebilirsiniz. Ama FBI’a araştırdığı kişinin cep telefon şifresini vermeyi reddeden Apple gibi şirketlerin habercilik alanına girmesinin özellikle otoriter liderlerin keyfini kaçıracağı kesin.