Son gün ‘üst akıl’ tartışması patladı

***

“Beyaz oylar, siyaseten en güçlü parti haline gelebilir mi?”

***

Fotoğrafta gösteri yapan gençlerin elindeki büyük pankartta şu yazıyordu:

“Ne Macron, ne milliyetçi cephe: Şimdi başkaldırı zamanı.”

Elinde, bizdeki Gezi hareketi sırasındaki yaşlı kadın gibi sapan tutan bu genç kız portresi, bugün yapılacak olan seçimde birçok insanın duygusunu da yansıtıyor.

Fransızlar, iki beğenmediği arasından daha az beğenmediğini seçecek.

***

Le Monde gazetesi son gün bu tartışmayı çok geniş bir şekilde gündeme getirdi.

Fransa’da 2014 yılında yapılan yeni seçim kanununa göre beyaz oylar, ayrı şekilde değerlendiriliyor.

Yani geçersiz oy kapsamında kabul edilmiyor.

***

Gazete “beyaz oy”un aslında en “bilinçli tercih” olup olmadığını inceliyor.

***

Dikkat... Yeni halk ihtilali bu olabilir...

***

Bu defa eline taşı sopayı almadan, sokağa çıkmadan, üstelik sandığa giderek...

***

Yani Jose Saramago’nun kitabını okumanın tam zamanı...

Siz okumadan, ben size kısaca özetleyeyim.

JOSE SARAMAGO’NUN KİTABI GERÇEK Mİ OLUYOR

JOSE Saramago, İngilizceye “Seeing”, Fransızcaya “Lucidite” diye çevrilen kitabında hayali bir seçimi anlatıyor.

Ülkedeki hiçbir siyasetçiyi beğenmeyen seçmenlerin yüzde 83’ü beyaz oy kullanıyor. Bunu gören siyasetçiler panikliyor ve bunun arkasında “üst akıl”, “uluslararası bir komplo” ve “anarşist bir ayaklanma” görüyorlar.

İktidar OHAL ilan ediyor.

Sonunda da yerleşik düzen siyasetçileri ülkeden kaçıyorlar...

BU GECE

BALKON KONUŞMASI LOUVRE PİRAMİDİNDE

EMMANUEL Macron kazanırsa...

Konuşma yapacağı bir balkonu olmayacak.

Çünkü başında bulunduğu hareket olan “En Marche” bir parti değil.

Dolayısıyla partinin balkonu da yok.

Fransa’da seçilen her başkan kutlamayı farklı bir meydanda yapıyor.

- Sosyalistler kazanınca genellikle kutlamayı Fransız İhtilali’nin sembolü olan Bastille meydanında yapıyor.

- Cumhuriyetçiler “Republique” (Cumhuriyet) meydanını tercih ediyor.

- Sarkozy, Concorde meydanını uygun bulmuştu.

- Emmanuel Macron ise Louvre Müzesi’nin bahçesindeki piramidin etrafını seçti.

Bu gece muhtemelen oradayım.

FRANSA’NİN MİLLİ GARSONİYERİNE GÖMÜLEN KÖPEĞİN HİKÂYESİ

SEÇİMİN iki turu arasında Fransızların en çok okuduğu kitaplardan birinin adı “La Garçonniere de la Republique”, yani “Cumhuriyetin Garsoniyeri”.

Burası Versaille Sarayı yakınındaki devlete ait rezidans.

Adı “La Lanterne” (Fener).

Etrafı duvarlarla çevrili olan 4 hektar arazinin içindeki bu bina Fransız başkanları ve başbakanları tarafından kullanılan en mahrem rezidans olarak biliniyor.

Birçok başkanın da sevgilisi ve metresi olduğu için buraya garsoniyer deniyor.

İçeride olup bitenler hakkındaki hikâyeler de Fransız halkının en keyifli eğlencelerinden biri.

Kitapta anlatılan en çarpıcı olay şu:

Başbakan Edouard Balladur ve eşi Marie-Josephe de buraya yerleşmiş.

Marie-Josephe’in “Titus” adlı bir İrlanda setter köpeği varmış.

Köpek bir gün aniden hastalanmış ve ötanazi ile yaşamına son verilmiş.

Bayan Balladur köpeği Lanterne’in bahçesine gömdürmüş.

Bahçıvan, şarap mahzeninden büyük bir şarap kasası alıp hayvanın cesedini içine koyup, bahçenin kenarında bir yere gömmüş ve üzerine de bir ağaç dikmiş.

1995 yılında Alain Juppe başbakan olunca, karısı “Ben bu bahçede köpek mezarı istemem” demiş.

Hayvanın mezarı açılmış, kemikleri bir kutuya konup, Balladur’un evine gönderilmiş.

Bilmiyorum... Siyaset ille de böyle acımasızlıklar mı gerektiriyor...

DANSÖZ

HOLLANDE’IN ÖNÜNDE ORYANTAL OYNAYAN KADININ FOTOĞRAFI

KİTAPTA Lantern’le ilgili en eğlenceli hikâyelerden biri de şu.

2013 yılının aralık ayı sonunda Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, o günlerdeki kadın arkadaşı
Valerie Trierweiler burada bir parti vermiş.

Partide Fransız oyuncu Gerard Jugnot’nun partneri Saida Jawad çok seksi bir oryantal dans yapmış.

Bu arada Hollande’ı da ısrarla kendisiyle oryantal oynamaya davet etmiş.

Bazı misafirler bu sahnenin fotoğraflarını çekmişler. Herkes çok merak ediyor ama magazin dergileri bir türlü bu fotoğrafları ele geçirememiş.

Ancak paparazziler intikamını bu olaydan bir hafta sonra Hollande’ı, sevgilisi Julie Gayet’nin evinden çıkarken yakalayarak almış.

MITTERRAND’IN KIZI MACRON’U DESTEKLEDİ

FRANSA’nın en efsane cumhurbaşkanlarından biri olan François Mitterrand’ın sevgilisinden olan kızı, yazar Mazarine Pingeot başka bazı yazarlarla birlikte Emmanuel Macron’u destekleyen bir bildiriye imza attı.

SEÇİM EĞLENCESİ

2019 SEÇİMİNİ ASPARAGAS OKUYARAK BEKLEYELİM

LE Monde gazetesi, seçimin iki turu arasındaki sürenin çok uzun olduğunu anlatan bir yazı yayınladı. Hiç de heyecan olmayan bir seçim.

Bu uzun arayı geçirmenin en iyi yollarından birini de “VSD” dergisi bulmuş.

Son sayısında tarihin en ünlü asparagas haberlerinden bir derleme yapmış.

Buyurun size de Deniz Baykal’ın daha şimdiden başlattığı 2019 başkanlık seçimini beklerken, onun konuşmalarından daha eğlenceli bir asparagas potpurisi...

ASPARAGAS POTPURİSİ

SARHOŞ BİR KEDİ SAHİBİNİ ÖLDÜRDÜ

- “Deccal’ın kafatası New Mexico’da bulundu.” (Weekly World News-1988)

- “Başbakan Balladur’un 3 bakanı uzaylı çıktı.” (Infos du Monde-1994)

- “LSD alan maymun bir televizyon spikerine tecavüz etti.” (National Mirror-1970)

- “Yamyam şarküterici müşterilerine bebek jambonu satmaya kalktı.” (National Informer-1971)

- “Lezbiyen kamyon şoförü bisiklet üzerinde bana tecavüz etti.” (The National Tattler-1966)

- “Castro’nun ölüm döşeğindeki itirafı: Kennedy’yi ben öldürdüm.” (National Enquirer-2016)

- “Obama, Mars büyükelçisini kabul etti.” ‘Weekly World News-2011)

- “Kar adamı Yeti’nin Fas’ta mutlu bir hayat sürdüğü ortaya çıktı.” Infos du Monde-1994)

- “Meçhul askerin torunu bulundu.” (Infos du Monde-1994)

SINIR GÜVENLİĞİ

FRANSA’NIN EN UZUN SINIRI CHARLES DE GAULLE HAVALİMANI

MİLLİYETÇİ cephe lideri Marine Le Pen güvenlik programını açıkladı. Bundan böyle Fransa’ya yasadışı göçü önlemek için çok sert önlemler alacak.

Bunun için 3.000 yeni güvenlik elemanı işe alacağını bildirdi.

Bu arada çok ilginç bir tespitte bulundu.

“Fransa’nın en uzun sınırı Charles de Gaulle Havalimanı’dır. En büyük tedbirleri orada alacağız” dedi.

Ben de düşündüm.

Türkiye’nin en uzun kara sınırı Suriye.

Oradan 3 milyon kişi geldi.

Acaba Atatürk Havalimanı’ndan giren insan sayısı kaçtır?

REGIS WDEBRAY

AVRUPA, AMERİKA’NIN TAŞRA  EYALETİ HALİNE Mİ GELDİ

SEÇİMİN iki turu arasındaki en ilginç entelektüel gelişme, 1960’lı yılların ünlü devrimcisi Regis Debray’in yeni kitabının çıkması oldu.

Benim gençlik yıllarımda “Devrimde Devrim” adlı kitabı, her şeyin altında Amerikan emperyalizmini arayan arkadaşlarımın başucu kitabıydı.

Bense hiçbir zaman güçlü bir Amerikan aleyhtarı olmadım. Tam aksine Amerikan kültürünü hep çok sevdim.

Debray’in Amerikan aleyhtarlığı aynı hızla devam ediyor.

Son kitabında Avrupa’nın “Amerikan imparatorluğunun taşrası haline geldiği” tezini savunuyor.

Ayrıca “Fransız usulü cumhuriyet sisteminin Anglosakson usulü demokrasi içinde kaybolduğunu” söylüyor.

TÜRKİYE’DE BİR SÜNNİ-ALEVİ SENTEZİ OLABİLİR Mİ

REGIS Debray, Le Monde gazetesine verdiği mülakatta Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u şöyle tarif ediyor: “Müstakbel cumhurbaşkanımız sosyal-Katolik çizgiyi temsil eden Bayrou ve Delors ile Protestan çizgiyi temsil eden Rocard-Jospin’in bir sentezi olmayı başardı.”

Bu tarifi okurken, ister istemez kendi ülkemi düşündüm.

Acaba 2019’da böyle bir sentez doğabilir mi? Tabii buna bir de Kürt çizgisini ekleyerek...

İhtimal vermiyorum ama umut etmekten de kendimi alıkoyamıyorum...

MACRON’UN 5 ÖNCELİĞİ

- Beş yıl içinde 50 milyar Euro yatırım, 60 milyar Euro tasarruf yapacak.

- 2002 yılında işsizliği yüzde 7’ye indirecek.

- Vergilerde 20 milyar Euro’luk indirim yapacak.

- Çok kısa sürede tek tip emekliliğe geçişi sağlayacak.

- Kamu çalışanı sayısını azaltacak.

SON DAKİKADA TRUMP SÜRPRİZİ OLUR MU

CUMA gecesi 44 saatlik seçim yasakları başlamadan kısa süre önce, hiç beklenmedik bir olay patladı.

Saat tam 20.35’te “4Chan” isimli bir platformda, Macron’un ekibinin iç yazışmaları ve Bahama’da bulunduğu iddia edilen hesaplarına ait belgeler yayınlandı.

4Chan, Amerika’da Trump’ın seçilmesine yardım eden aşırı sağcı gruplar ve Rus hacker’larla ilişkisi olan bir platformdu.

Biraz sonra seçim yasakları başladı. Seçim kurulu, “Bu belgelerin yayınlanması yasadışı” dedi. Ancak konu bir anda Twitter’da TT olmuştu.

Fransızlar oy kullanmaya başlarken kafalarda şu soru vardı: Bazıları gerçek, bazıları sahte yazışmaların karıştığı bu belgeler, Fransa’da da Trumpvari bir sürpriz etki yapar ve Le Pen’in yolunu açar mıydı?

Bildiğimiz şey, Amerika’dan sonra, belden aşağı vuruşların, Fransız siyasetine de girdiği.