Paylaş
Geçen cumartesi günü birinci sayfa haberlerinden biri şuydu:
“Yüz maskeleri artık sadece yüzler için değil...”
Peki neresi için?
İşte bu sorunun cevabı çok ilginç.
*
Popolar için...
Evet, cilt bakımında en yeni trend bu...
Kadınların yüzleri için yaptıkları bakım maskelerinin aynısı, artık kalçalar için de yapılıyor.
Tabii “kalçalar” kelimesi, bunun nazik bir ifadesi...
İşin aslı “popo maskesi”...
Buna “sheet mask” deniyor...
Argodaki karşılığı ise “Arka pencere maskesi”...
*
2018 yılında cilt bakımı pazarı ABD’de 5.6 milyar dolar olmuş.
Şimdi en hızla yükselen segmentlerden biri popo maskeleriymiş.
Çünkü şu anlaşılmış.
Yüzün sarkması için geçerli olan nedenlerin aynısı popoların sarkması için de geçerliymiş.
O nedenle yüz maske ürünleri popolar için de kullanılmaya başlanmış.
Bu sonbahar iki marka daha yeni ürünlerini çıkarıyormuş.
POPO SARKAR PANTOLON İÇİNDE KALIR DÖNEMİ BİTTİ
YILLARDIR şunu düşünürüm.
Popo, insan bedeninin yüz kadar önemli bir bölgesidir.
Vücudun o bölümü elbisenin altında kaldığı için yeterince önemsenmiyor...
Oysa çıplak insan bedeninin estetiğini en belirleyen bölgelerden biridir.
Yüzün veya memelerin sarkması birçok kadını rahatsız eder de, poponun sarkması nedense o kadar mesele edilmez...
Ama dönem değişiyor...
Artık kırılan kol yen içinde saklanamıyor...
Sarkan popo da pantolon içinde kalmayacak... Yani New York Times popo maskesini birinci sayfaya taşımakta haklı.
Son söz: Bunu kadınlara yazıyorum ama bilin ki sarkmış erkek poposu için de aynı şeyi söylüyorum.
FOTOĞRAFI ÇEKERKEN MARİLYN’LE YATTI MI
29 Ekim günü Christie’s’in New York’taki şubesinde bir Hasselblad fotoğraf makinesi ile 2 Carl Zeiss mercek müzayedeye çıkarılacak.
Bunlar ünlü fotoğrafçı Douglas Kirkland’ın 1961 yılında bir gece Marilyn Monroe’nun harika erotik fotoğraflarını çektiği makine ve mercekleri.
Kanadalı fotoğrafçı Kirkland o yıl 27 yaşında.
Christie’s dergisinin internet versiyonuna göre o gece aralarında çok mahrem ve cinsel olarak çok yüklü bir ilişki varmış.
Marilyn Monroe’nun fotoğrafları harikaydı.
O nedenle o gece neler yaşandı
çok merak ettim.
ÖYLE DİYECEĞİMİZE BÖYLE DESEK DAHA İYİ DEĞİL Mİ
- Fettah Tamince, dış dünyada Türkiye’nin en tanınmış Türk markalarından birini yaratmış, yoksulluktan gelip başarmış bir işinsanı.
*
- Kılıçdaroğlu’na ve CHP’lilere...
“Onu da niye içeri atmıyorsunuz” demek yerine...
“Bellona ve İstikbal gibi iki başarılı markayı yaratan insanları niye içeri atıp tayin ettiğiniz kayyımlarla bu markaları öldürüyorsunuz...”
Desek...
Adaletsizlikte değil, adalette eşitlik talep etsek...
*
Hem daha adil davranmış, hem FETÖ’cülükle daha iyi mücadele etmiş, hem de Türkiye’ye daha çok hizmet etmiş olmaz mıyız...
*
- İktidar yanlısı köşe yazarlarına...
“Sözcü’yü ve yazarlarını da içeri atın” diye durmadan muhbirlik yapmak yerine...
“Nazlı Ilıcak’ı, Osman Kavala’yı, Ahmet Altan’ı, Mümtazer Türköne’yi niye içeride tutuyorsunuz” diye haykırsak...
Yani adaletsizlikte değil, adalette eşitlik istesek...
*
Hem daha adil davranmış, hem FETÖ’cülükle daha iyi mücadele etmiş, hem Türkiye’ye daha çok hizmet etmiş olmaz mıyız...
*
Şöyle sakin kafayla bir kere daha düşünün...
BRAVO BARIŞ KARDEŞİM, FETÖ İŞTE BU ANLAYIŞLA BİTER
İSMAİL Küçükkaya’nın dün sabah programının konuğu Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu’ydu...
FETÖ örgütünü en iyi anlatan kitaplardan biri olan “Metastaz”ın yazarıdır.
Onu ilk defa Ergenekon ve Odatv kumpas davaları sırasında Silivri’ye yaptığım ziyarette tanımıştım. O kumpaslar sonucunda 18 ay hapis yatmıştı. Dün programda şunu söyledi:
“Ben, ‘Bize şunlar yapıldı, onlara da şunlar yapılsın’ peşinde değilim. İntikam aramıyorum. FETÖ çetesiyle mücadele intikam duygularıyla değil, adaletle kazanılır.”
Silivri’de yatarken de aynı bu duygular içindeydi. O duyguları daha da pekişmiş...
FETÖ’CÜLER İÇİN ADALET TALEP EDİYORUM
NEYDİ bazı liberal arkadaşlarımızın Ergenekon davaları sırasındaki uydurdukları bahaneler?
- “Türkiye bağırsaklarını temizliyor,
kurunun yanında yaş da yanabilir...”
“Siz büyük fotoğrafa bakın, küçük fotoğrafa değil...”
*
Makul insanlar ne diyordu?
- Hayır arkadaş, adalet kurunun yanında yaşı da yakmaz...
Hayır arkadaş adalet vesikalık fotoğrafa bakar, toplu fotoğrafa değil...
*
Kim haklı çıktı...
*
Bugün de aynı şeyi söylüyor...
Ve FETÖ’cü diye içeri atılan herkes için adalet talep ediyorum.
TAM HİÇ SEVMEDİM DİYECEKTİM Kİ, BİRDEN...
HİİÇ öyle popülizme gelemem...
Büyük de olsa, küçük de olsa dayanamam...
İklim değişikliği için Birleşmiş Milletler’e davet edilen Greta Thunberg’in konuşmasını hiç sevmedim...
Hani büyümüş de küçülmüş gibi olsa da beğenirdim...
Ama bu “Hangi cüretle beni buraya çağırırsınız” hallerini hiç sevmedim.
Tam bunları düşünürken, kendisinde Asperger sendromu olduğunu öğrendim...
Birden duygularım değişti...
Ve kendi kendime
dedim ki...
Eğer çocuk yaşta bir kız, bu sendromla uğraşırken böyle bir bilince gelmişse...
Helal olsun ona...
GÜNÜN KLASİK MÜZİĞİ
- HAFTA sonu Göcek’te bol bol klasik müzik dinledim.
Favorim:
- Aleksandr Skryabin: “Piaeno Concerto in F Sharp Minor, Op.20:II. Andante”. Piyano: Xiayin Wang, Royal Scottish National Orchestra, şef: Peter Oundjian
Paylaş