Pazar günü için bir test sorusu

***

Birkaç arkadaşıma sordum...

Genellikle verilen cevapların ortalaması yüzde 50 ile 60’ı arasındaydı.

Yüzde 70’e kadar çıkan da vardı...

***

En düşük ihtimali alalım...

Her gün sohbetimizin yüzde 50’sini sosyal paylaşım üzerinden yapıyor olabilir miyiz...

Böyle düşünüyorsanız yanıldınız...

***

Jonah Berger’in “Contagius”* (Bulaşıcı) adlı kitabında aktarılan bir araştırmaya göre, insanlar günlük sohbetlerinin sadece yüzde 7’sini sosyal medya üzerinden yapıyor...

***

Oysa sosyal medyanın vuvuzelasına bakarsanız sanırsınız ki hayatımızın tamamı orada geçiyor...

- Jonah Berger: “Contagius”, Simon and Schuster, Mayıs 2016

BİR TWEET’İNİZ KAÇ KİŞİYE ULAŞIYOR

BİR tweet attınız mı bütün dünyaya ulaştınız zannediyorsunuz değil mi... Yine yanıldınız...

Binlercesine ulaşabilirsiniz. Ama bunların gerçekten kaçı okunuyor...

Yani kaç kişiye gerçek anlamda ulaşıyorsunuz?

Yine “Contagius” kitabına göre bir tweet’in ulaştığı ortalama kişi 100’müş...

YOUTUBE’A KOYDUĞUNUZ BİR VİDEO KAÇ KEZ GÖRÜNTÜLENİYOR

- GELELİM YouTube’a...Yani o milyonlarca kez görüntülenen sayfalara... YouTube videolarının yüzde 50’si, 500’den az kere görüntüleniyormuş.

1 milyondan fazla görüntülenen video oranı ise yüzde 1’in üçte biri kadarmış...

‘Paylaşım psikolojisi’ ve sosyal iletişim bilimi böyle diyor...

LİSELERDEKİ ÇOCUKLARLA İLGİLİ YAZI YAZMAYACAĞIM

GÖNLÜM onlarla birlikte...

Ama tek satır yazmayacağım.

Çünkü devletin gaddarlığını artık çok iyi biliyorum.

Çünkü o çocukların başına gelecekleri tahmin ediyorum.

Bir tek çocuğun başına gelebilecek bir şey dolayısıyla sorumluluk taşımak istemiyorum.

O yüzden “Gönlüm sizinle olsa da ben gençliğimde yaptım ama siz yapmayın” diyorum.

Çünkü gençliğimin devleti daha şefkatliydi...

ANNİE HALL’U 41 YIL SONRA YENİDEN SEYREDERKEN

WOODY Allen’ın ‘Annie Hall’unu ilk defa 1977 yılında seyrettim.

30 yaşındaydım.

Önceki gece filmi yeniden seyrederken Woody Allen’ın seyirciye dönerek söylediği şu sözlere takıldım:

“40 yaşıma giriyorum. Tek belirtisi biraz kelleşmem. Sanırım her şey daha iyi olacak...”

Bu arada ne olmayacağını da anlatıyor:

“Sanırım saçı ağarmış, ağır başlı tiplerden olmayacağım. Elinde bir alışveriş poşeti, ağzından salyalar akıtarak sosyalist sloganlar atan biri de olmayacağım...”

Kendime bakıyorum.

40 yaşında gazeteci oldum.

Saçlarım azaldı, kalanlar beyazlaştı...

Artık sosyalist sloganlar atan biri de değilim...

Ama her şey daha iyi oldu mu diye sorarsanız...

İşte o olmadı...

BENİM KÜÇÜCÜK FELSEFE DÜKKÂNIM

ANNIE Hall’un giriş sahnelerinden birinde, annesi küçük Woody’yi psikiyatra götürüyor.

Okulda dersleri ile ilgilenmiyor diye şikâyet ederken, cin bakışlı, gözlüklü küçük çocuk annesinin sözünü kesiyor:

“Evren genişliyor...”

Annesi “Sen bunlarla uğraşacağına derslerinle ilgilen” deyince küçük Woody yine sözünü kesiyor:

“Genişleyen her şey patlar...”

Yıllar geçer, 40 yaşında hâlâ psikiyatra giden bir adamdır.

Artık söylediği şey şudur:

“Fantezi ve gerçekleri ayırt edememe sorunum var...”

Ne tuhaf... Bu yaşımda benim de aynı sorunum var...

FİKRET ERCAN’IN TORUNU ‘ZEYTİN’İN İSİM REYTİNGİ

FİKRET Ercan’ın Amerika’da yaşayan iki torunundan büyüğünün ismini çok seviyorum.

Zeytin Olivia...

***

Olivia zeytin ağacı anlamına geliyor. Ama arkadaşları kolay telaffuz edilen Zeytin ismini de çok seviyor ve onu daha çok kullanıyorlarmış.

***

Olivia, ABD’de yükselen bir isim. Buna karşılık 1920’lerin en gözde isimlerinden ‘Rosalie’ (gül ağacı) ise inişteymiş.

Mesela 2010 yılında Amerika’da Olivia ismi alan 17 bin çocuk doğmuş.

Buna karşılık, aynı yıl Rosalie isimli çocuk sayısı ise sadece 492’ymiş...

***

“Zeytin” kelimesinin bunca yükselmesinin nedeni ne olabilir?

Bu konuyu düşüneceğim.