Paylaş
Peki patron nasıl yakalandı? Patronlar uyuyor mu?
Evet uyuyorlar.
Hem de fena halde uyuyorlar.
Sizlere tek tek isimlerini, nasıl uyuduklarını bile verebilirim.
TÜRK PATRONLARI NE KADAR UYUYOR
Rakamlar şöyle.
Türk patronları içinde en çok uyuyanlar şunlar:
Yüzde 32’si günde 6 saat uyuyor. Yüzde 25’i 7 saat uyuyor. Yüzde 12’si 8 saati uykuya ayırıyor. Yüzde 1’i 9 saat uykuda geçiriyor.
Az uyuyanlara gelince...
Yüzde 14’ü 5 saat uykuyla yetiniyor. Yüzde 4’ü ise 4 saat uykuyla yetiniyor. Yani benim gibi uyumuyorlar. Hep ayaktalar.
PATRONUN ÇIPLAK OLARAK PORTRESİ
Hürriyet Ekonomi bölümünün başarılı muhabirlerinden Demet Cengiz harika bir kitap hazırladı.
Daha önce Hürriyet’te yayınladığı patronlarla sohbetleri kitap haline getirdi ve “Patron Çıplak”* adıyla yayınladı.
Türkiye’nin önde gelen patronlarıyla yaptığı sohbetlerden harika bir profil çıkarmış ve bunları yüzdeleriyle veriyor.
Bugün size keyifle okuduğum bu kitaptan bazı istatistikler vereceğim.
HEY PATRON HADİ UYANMA VAKTİ GELDİ
Uyuyan patron ne zaman uyanır?
Türk patronların yüzde 32’si sabah saat 07.00’de uyanıyor. Yüzde 16’sı 06.30’da kalkıyor. Yüzde 10’u ise 07.30’a kadar uykuda.
Yabancı patronlar ise daha erkenci. Yüzde 40’ı saat 06.00’da ayakta.
Türk patron toplantı yapmayı sever mi, yoksa sıkılır mı?
Türkiye’de her 5 patrondan biri için ideal toplantı süresi 1 saat.
Yüzde 7 yarım saat idealdir derken, yüzde 8 en az 2 saat toplantı isterim diyor.
Demet Cengiz, Patron Çıplak, Pusula Yayınevi, 2013
Toplantıda son sözü ben söylerim arkadaş
PEKİ patron, toplantıda patronluğunu yapar mı? Son sözü kim söyler?
Patronların sadece yüzde 5’i, “Ben anlatırım, yöneticilerim dinler” diyor.
Geriye kalan yüzde 95 ise aynı şeyi söylüyor.
“Yöneticiler konuşur, ben dinlerim.”
“Türk patronları yalancı mıdır.”
Cengiz bu konuda bir istatistik vermiyor, yorumda bulunmuyor.
Ama yüzde 78’i, yönetici konuşur ben dinlerim diyor, sadece yüzde 17’si denge kurduğunu söylüyorsa, istasitiğe gerek yok.
Gerçek zaten ortada
değil mi...
Patron arabasına çok düşkün, ama hangisine
PATRONLARIN arabaları...
Eğlenceli bir konu.
Uçak ve helikopteri olan patron oranı sadece yüzde 2, bilemediniz 3.
Ama gerisinin arabası var... Hem de iyi araba.
Türk patronlarının yüzde 25’i Mercedes’i tercih ediyor. Onu yüzde 22 ile BMW, yüzde 14 ile Land Rover, yüzde 13’le Audi, yüzde 11’le Porsche izliyor.
Türkiye’de yaşayan yabancı patronların birinci tercihi ise yüzde 30 ile Audi. Onu yüzde 29 ile Mercedes, yüzde 8 ile BMW izliyor.
Porsche’ci yabancı patron ise yüzde 8.
Bilin bakalım pilates yapan patron kim
SPOR... Yalanla hakikatın birbirine karıştığı bir alan daha...
Spor yapmıyorum diyen patron oranı sadece yüzde 9... Yani itiraf edebilenler diyebiliriz.
Yüzde 37 yürüyor, yüzde 29 yüzüyor, yüzde 22 fitness yapıyor. Kayakçılar yüzde 15, golfçüler yüzde 10, tenisçiler ise yüzde 10.
Pilates... Patronlar arasında pilates bile yapanlar var... Yüzde 8. Yogacılar ise yüzde 7... Kaçıncı yüksek mertebeye çıkıp uçuyor bilmiyoruz.
Bir zamanlar Rahmi Koç meditasyonda uçma aşamasına geçtiğini söylemişti.
Çıplak patron hangi restorana gider
ÇIPLAK patronlar hangi restoranlara giderler?
Türk patronların birinci tercihi Papermoon... Eee normal... Parayı çoğunlukla şirket ödediği için, fiyat listelerine bakma zorunlulukları yok.
Yüzde 16 Papermoon diyor. Onu 12 ile Kahraman takip ediyor. (Başbakan Erdoğan’ın gittiği restoran olduğunu söymememe gerek yok.) Yüzde 10 Sunset diyor. Onu yüzde 9’la Kıyı ve Zuma, yüzde 8’le Beyti, Nusret ve İskele, yüzde 6 ile Da Mario, Dragon ve Reina takip ediyor.
Ulus 29, Borsa ve Etfalya
ise yüzde 5.
Kebapçılara gelince yüzde 5 ile
Hamdi başta.
Yabancı patronların birinci tercihi ise Sunset. (Wine Spectator dergisinde şarap kavı en yüksek puan alan Türk restoranı olmasının etkisi olabilir.)
Onu Ulus 29 ve Hamdi izliyor.
Ayı avlamaktan vazgeçen patron
KİTAPTA bazı patronlar hakkında ilginç bilgiler de var.
SİBEL KUTMAN
Şarap sektöründe. Babasının, kardeşinin ve erkek kardeşinin
ayrı şarap kavları var.
Babalarının
1000 şaraplık kavını da ortak kullanıyorlar.
ERMAN ILICAK
Rönesans Holding Yönetim Kurulu
Başkanı sabahları çok zor kalkıyor.
Okula giderken de böyleymiş.
ALTAN ARAS FAKILI
Casper Bilgisayar’ın Yönetim Kurulu Başkanı, Masai yerlileri gibi, durduğu yerde bir metreden fazla sıçrarmış.
CEM BOYNER
Hobisi avcılıkmış. Eskiden her hayvanı avlarmış. Artık “Sadece yediğim hayvanları avlıyorum” diyor.
Yani kutup ayısı avlamayı bırakmış.
Bu arada patronluk kültürü açısından çok çarpıcı bir şey söylüyor. “Aptalca, saçmasapan fikirlere de açığız” diyor.
LUCİEN ARKAS
“Kariyerimi ben planlamadım, kaderimdi” diyor.
Sabah toplantı yapmazmış.
5 dakikada telefonla çözeceği iş için
20 dakika toplantıyı gereksiz buluyor.
KONT ANTON WOLFGANG VON FABER-CASTEL
Faber-Castel kalemleri Yönetim Kurulu Başkanı’nın sekreteri Türk’müş.
Öğle yemeği için gidip dışardan sandviç alırmış.
AHMET ZORLU
Her sabah 1.5 saat yüzüyormuş. O yetmiyormuş, bir
de iş çıkışı akşam da yarım saat
yüzüyormuş.
İZZET KARACA
Unilever
Türkiye CEO’su küçükken
itfiyeci olmak istiyormuş.
Bezos’un ‘köpekbalığı’ sözlüğünden seçmeler
WASHİNGTON Post gazetesini alarak bir kere daha kendinden söz ettiren perakendenin yeni devi Amazon şirketinin kurucusu Jeff Bezos ilginç bir kişilik.
Toplantılarda yöneticilerine çok direkt konuşmakla tanınıyor.
Kızdığı bir şey olunca ağzına geleni söylüyor.
Bloomberg dergisi, dijital okyanusun bu yeni köpekbalığının toplantı sözlüğünü çıkardı.
Bakın neler diyor yöneticilerine.
“Bugün tembelliğiniz mi üzerinizde, yoksa sadece yeteneksiz misiniz” (Toplantıya yeterince çalışıp gelmeyen yöneticilere.)
“Çok affedersiniz bugün aptallık hapımı almayı unutmuşum.” (Kendini aptal yerine koyduğuna inandığı yöneticisine.)
“Bana böyle itiraz etmenize mani olmak için insan kaynaklarına inip, bu şirketin CEO’su olduğumu gösteren bir belge mi getireyim.” (Kendisine itiraz eden yöneticiye.)
“Size ait olmayan bir fikri getirip gözüme girmeyi mi düşünüyorsunuz.” (Başkalarının önerilerini kendi fikri gibi sunan yöneticiye.)
“Bu teklifi bana bir daha tekrarlarsan, kendimi öldüreceğim.”
“Bu soruna biraz insan zekâsı uygulamalıyız.”
“Bu belgeyi kesinlikle B takımından biri hazırlamış. Biri bana A takımının hazırladığı belgeyi getirebilir mi.” (Beğenmediği öneriler geldiği zaman.)
“Niye hayatımı berbat ediyorsun.” (Bir mühendisin hazırladığı çözüme tepki olarak.)
Paylaş