Malum 10 Nisan gecesi 22.00-24.00 arasında ne oldu: Sokağa Luppocu mu çıktı

Araştırma 10 Nisan akşamı, yani sokağa çıkma yasağının açıklandığı o gece 22.00 ile 24.00 arasında sokağa çıkan insanların neler aldığı üzerineydi.

31 ilde sokağa çıkan 850 kişi üzerinde yapılmıştı.

*

Sosyal medya o gece insanları neredeyse linç etti...

“Barbar” diyenler mi çıkmadı...

“İki gün bir şey yemeseniz olmaz mıydı” diyenler mi...

Bir kişinin elindeki Luppo bisküvili çikolatayı görünce bununla dalga geçerek TT yapanlar mı...

*

Peki o gece sokağa çıkan insanlar hücum ettikleri bakkallardan ne mi aldı?

Buyurun size o iki saatin alışveriş listesi...

*

Önce şu bilgi:

1) KAÇ KİŞİ ÇIKTI: O gece, yasak konulan şehirlerin nüfusunun yüzde 12’si sokağa çıkmış.

Yani pek öyle 250-300 bin kişi değil...

*

2) ÇIKANLAR NE ALDI: O gece sokağa çıkan insanların en çok aldıkları ürünlerden biri tuzdu...

Bildiğimiz tuz...

Yapılacak makarnaya, ekmeğe, pilava, fasulyeye, yani aşa konulacak tuz.

*

YÜZDE 50: O gece sokağa çıkanların yüzde 50’si marketlerden, bakkallardan “makarna, bakliyat, un, tuz, şeker” gibi temel ihtiyaçları aldı.

YÜZDE 49: Ekmek satın aldı...

YÜZDE 38: Zeytin-peynir gibi kahvaltılık ürünler.

YÜZDE 32: Süt..

YÜZDE 25: Su...

*

Söyler misiniz nedir bunlar?

Hepsi temel ihtiyaçlar.

Evinden çıkamayan 65 yaş üstü büyüklerin ve evdeki çocukların temel ihtiyaçları...

*

Yani bilin ki o gün telaşla sokağa inenler “Luppocular” değildi. Cukkacılar dersen, onların zaten tuzu kuru...

*

Çok küçümsendiler...

Çok alay edildiler...

Çok aşağılandılar.

*

Oysa gelirini günlük sağlayan insanlardı...

Aşağılanacak değil, tam aksine saygı duyulacak bir temel içgüdüyle sokağa çıktılar...

EKMEKTEN ÖNCE NİYE BALON ALDIM

Öğretim üyesi arkadaşım Nuran Yıldız Instagram hesabına balon fotoğrafı koyup bir öneri yaptı:

“Ben hâlâ çocuksu sevinçlerden yanayım. İstiklal Marşı ve bayrak rutinimizin yanına balkonlara renkli balonlar, evde ne varsa renkli kumaşlar asmaktan yanayım.

Fotoğraftaki balonlar geçen hafta alışveriş listemde ekmekten önceydi.
Onları şişirip balkon ve pencerelerime asacağım. Böylece kendimin de, görenin de, Mustafa Kemal’in de gülümseyeceğine inanıyorum.

Gülmek en çok yakışandır bize hem de bu günlerde.

Siz de 23 Nisan’ın ilk saatlerinden itibaren balkon ve pencerelerinizin dışına balonlar asmaya, güne balonlu balkon ve pencerelerle başlamaya, başkalarını da buna yönlendirmeye ne dersiniz? Tanesi 50 kuruş.

Yaşasın 23 Nisan!”

TÜRK SPORUNUN ALFA ERKEĞİ KİMDİR

ESPN ünlü basketbolcu Michael Jordan’ın hayatını 10 bölümlük bir belgesel yaptı.

İki bölümü yayına sokuldu.

Büyük bir NBA fanı olarak ilk iki bölümü büyük ilgiyle izledim.

Orada Michael Jordan için şöyle bir ifade kullanılıyor:

“O spor dünyasının alfa erkeğidir...”

İlk defa böyle bir ifade duyuyorum. Acaba Türkiye’de spor dünyasının “alfa erkeği” kimdir?

Fatih Terim mi...

Aziz Yıldırım mı...

Rıdvan Dilmen mi...

Ergin Ataman mı

Karar veremedim...

ALFA ERKEK

EN iyi tarifini Ekşi Sözlük’te buldum: “Erkeklerin ekip olarak sorunsuz çalışabilmek için aralarında bir şekilde belirledikleri ve kabul ettikleri lider.”

GÜNÜN FOTOĞRAFI

ARŞİVLİK BİR KARE: HASAN ABİ RESMEN BAKLA AYIKLIYOR

Şu korona günlerinden yarına kalacak bir fotoğraf ararsanız işte size o kare... Yılların Hasan Cemal’i...

Bir sabah sokaklardan gelen “Bella Ciao” sesleriyle uyanmayı hayal ederken...

Tankların sesiyle, botların “Rap rap” marşlarıyla uyanmış... Cumhuriyet gibi bir gazetenin yıllarca genel yayın yönetmenliğini yapmış...

Demirel’in, Ecevit’in, Özal’ın, Erdoğan’ın uçaklarına binmiş...

Nedense sonradan ya inmiş ya indirilmiş...

*

Sonra bir virüs gelmiş...

Ve hey gidi koskoca Hasan Cemal... Türk medyasının Hasan Efe’si... Cemal Paşa’sı...

Çalı fasulyesi mi desem, ayşekadın mı... Yoksa bakla mı desem...

Resmen fasulye ayıklar gibi ayıklıyor.

Türk medyasında Hasan Abi efsanesinin sonudur bu sonu... 

AÇIK İSTİHBARAT

BU fotoğrafı “seviyeli magazinci” Tuğrul Eryılmaz T24’teki köşesinde yayınladı ve şu bilgiyi verdi:

“Fotoğraf, gizlice çekip bana gönderen Ayşe Cemal’in intikamı. Kalem tutan eller bu aralar başarıyla bakla ayıklıyor. ‘Bebek’te oturuyorum bakla soymam’ diye bir durum yok korona günlerinde. Hepimiz bir tür ama sadece bir tür eşitlendik. Sınıf farkları ortadan kalktı.”

‘YENİ STEVE JOBS’UN TUZ SUYU KAHVALTISI

Dünya, Twitter’ın CEO’su Jack Dorsey’i konuşuyor.

Servetinin yüzde 28’i olan 1 milyar doları korona araştırmalarına vereceğini açıkladı. Bu nedenle onun çok ilginç tarafları da yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Özellikle günlük programı çok ilginç.

Golden Gate köprüsüne bakan cam evinde her gün erken kalkıyor ve önce parmağındaki “uyku takip yüzüğü”ne bakarak, bedenini soğutmak için buz banyosuna giriyormuş.

Sonra ılık bir saunada meditasyon yapıyormuş.

Bunu 7 dakikalık aletli jimnastik izliyormuş.

Daha sonra kendine özgü, sadece içecekten oluşan bir kahvaltı yapıyormuş. İçtiği şey de tuz, limon ve sudan oluşan “tuz suyu”ymuş.

*

Akşama kadar başka hiçbir şey ağzına koymuyormuş.

EN İYİ AR-GE ÖDÜLÜNÜ BİR DRONSAVAR KAZANDI

Türkiye İHA’lardan sonra şimdi “dronsavar” teknolojisinde de çok önemli adımlar atıldı.

En gelişmiş dronsavar silahlardan biri Türkiye’de bir Türk şirketi olan Harp Arge AŞ tarafından üretiliyor.

Herkesin sadece korona konuştuğu şu günlerde İZTEK Ar-Ge ve Teknoloji Ödülleri dağıtıldı.

“Yılın en iyi Ar-Ge projesi” ödülü işte Türk mühendislerinin eseri olan bu dronsavar silaha verildi.

Diyorum ya Türkiye 21’inci yüzyıl savunma pazarında giderek daha önemli bir yere sahip oluyor.

İNSAN VARİL SAUNASINDA KAÇ DERECEYE DAYANIR

VANITY Fair dergisinde Jack Dorsey’le ilgili şöyle ilginç bir bilgi var.

Akşam eve gelince önce bir “varil sauna”ya girip 15 dakika kalıyormuş. Bunu üç dakikalık bir “buz banyosu” izliyormuş ve bunları üç defa tekrarlıyormuş.

Yaklaşık 45 dakika kaldığı varil savunasında sıcaklık 104 dereceye kadar çıkıyormuş.

Dünya Sauna Şampiyonası’nda iki dünya şampiyonu bundan çok az yüksekte bir saunada 6 dakika kalınca hastaneye kaldırılmış. Vanity Fair’e göre biri de hayatını kaybetmiş.

Sonra da günün kapanış meditasyonu geliyormuş.

İşte böyle bir insan “Dünyanın ikinci Steve Jobs’u” denilen kişi.

Bu arada bir de iç istihbarat vereyim. Twitter’ın yatırımcılarından bazıları onu CEO’luktan uzaklaştırmak için acayip numaralar çekiyorlar.

KATKIDA BULUNANLAR
Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama:
Selma Songül
Zengin