‘Küçük Cem Diriliş’ sezon finali ne zaman

Beyefendi böyle istiyor, böyle düşünüyor lafına kulak asmayın..

Ama iktidar mahallesinin Küçük Cem’i hiç üzerine alınmıyor...

*

Haklı da..

Allah için o, “Beyefendi” adına, “Reis” adına konuşmuyor ki...

*

O devlet oluyor...

“Devlet böyle düşünüyor” diyor...

*

MİT oluyor...

“MİT işadamlarını dinletip medyaya servis yaptı” diyor...

*

Savcı oluyor...

“Şu şu gözaltına alınacak, şu şu cezalandırılacak” diyor...

*

Onlardan gelen bir ses var mı?

*

Yani Cumhurbaşkanı ne derse desin...

“Küçük Cem Diriliş” dizisi sezon finali yapmaz...

ZARRAB OLAYINA NASIL BAKIYORUM

ŞÖYLE bakıyorum...

Ergenekon, Odatv, Balyoz, İzmir Casusluk kumpaslarındaki insani dramları izlerken, “muhbir”, “ihbar”, “etkin pişmanlık”, “gizli tanık” gibi sıfatlardan, kimliklerden iğrendim.

Türk adaletine en büyük darbeyi bunların arasından çıkan karaktersizler vurdu.

Şimdi bir başka karaktersiz, “muhbirlik” adı altında Türkiye’ye vuracak...

Benim için olay budur...

Tabii bir de olayın içerideki boyutu var.

SİZCE TÜRKİYE’DE KAÇ ‘ZARRAB’ VAR

YARGITAY Başkanı İsmail Rüştü Cirit’e göre 2016 yılında Türkiye’de 6 milyon 900 bin şüpheli varmış.

Bu demektir ki nüfusun yüzde 8’i “şüpheli şahıs”...

Cumhuriyet gazetesinden Ahmet İnsel şöyle bir hesap yapmış.

On beş yaş üstü nüfusu alırsanız sonuç daha da vahim.

Her 10 Türk’ten biri şüpheli...

Kanuna göre savcılar bir ihbar veya başka suretle bir suçun işlendiğine dair izlenim edinirse o kişiyi şüpheli kapsamına alıyor.

Yani sizi sevmeyen, yerinize göz diken biri “Zarrablaşıp muhbir” haline gelir, sizi ihbar ederse yandınız.

Sizce bugün kaç Zarrab makbul vatandaş halinde aramızda dolaşıyordur...

CÜBBELİ HOCAM SEN SEN OL BU HOCANIN İPİYLE CENNETE İNME

ŞİMDİ diyeceksiniz ki sen kimsin de koskoca Cübbeli Ahmet Hoca’ya nasihat veriyorsun...

*

Hocayı severim de ondan buldum bu cüreti...

Şu griliğe bürünmüş, kasvet basmış ülkemde beni hâlâ güldürebilen üç-beş muzipten biridir.

*

Önce bilmeyene olayı anlatayım.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın da bir hocası varmış.

Cübbeli kumpas sonucu hapse girince, hocası da rüyasında görmüş. Yukarıdan bir ses ona 3 kere “Cübbeli cennetlik” demiş...

Sonra da “Bu müjdedir” diyerek, Cübbeli’nin cennetteki yerinin şimdiden kesinleştiğini bildirmiş.

*

Şimdi hocam da bu müjdeyi aldı ya...

Allaahhh...

Gelsin jetski’ler, gitsin huriler, havuzlu evler...

*

Aman hocam sakın haa...

Bak ben dini konularda uzmanlaşmış bir internet sitesinde şöyle bir şey okudum. Mutlaka sen de biliyorsundur.

Ben yine de görevimi yapayım, ayrıca okurlarımız da bilsin.

AMAN HOCAM CENNET DERKEN CAYIR CAYIR ATEŞE DÜŞME

HİKÂYE olunur ki...

“Rasûlullah –Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem– Efendimizin haber verdiği şu hâdise de bu hususta mühim bir îkaz mâhiyetindedir:

İsrâiloğulları içinde, birbirine zıt istikâmette iki kişi vardı: Biri günahkârdı, diğeri ise ibadette gayret gösteriyordu.

Âbid olan, diğerine günah işlerken rastlardı da; ‘Vazgeç’ derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakaladı.

Yine; ‘Vazgeç’ dedi.

Öbürü ise:

‘Beni Allah ile baş başa bırak. Sen benim başıma müfettiş misin?’ dedi.

Diğeri:

‘Vallâhi Allah seni mağfiret etmez’ veya ‘Allah seni Cennetine koymaz’ dedi.”

*

Bunun üzerine Allah Teâlâ ikisinin de ruhlarını kabzetti.

Bunlar, Âlemlerin Rabbi’nin huzûrunda bir araya geldiler. Allah Teâlâ, ibadette gayret edene:

‘Sen Ben’im elimdekine kâdir misin’ dedi.

Günahkâra dönerek:

‘Git, rahmetimle Cennete gir’ buyurdu. Diğeri için de:

‘Bunu ateşe götürün’ diye emretti.”

*

Hocam böyle bir şey de var yani... Diyeceğim sen sen ol, bu rüya tabircisi hocanın ipiyle cennete inmeye kalkma...

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR