Paylaş
Diplomaside “kırmızı çizgi” kadar kolayca silinebilen ikinci bir çizgi yoktur.
***
Yaşayarak, görerek, üzülerek, çaresizlikle seyrederek öğrendik ki, elimizle çizdiğimiz “kırmızı çizgi”, başkaları tarafından ağzımıza sürülmüş kırmızı bibere dönüştürüldü.
***
- Bir zamanlar “kıpkırmızı çizgi” dediğimiz Kuzey Irak, önce Kuzey Irak Kürt Özerk Yönetimi’ne dönüştürüldü.
***
- Bir zamanlar “Aşiret reisi” dediğimiz Barzani, “Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı” oldu.
Şimdi de gözümüzün önünde açık açık “Bağımsız ilk Kürt devleti başkanı” olmaya doğru gidiyor.
***
- En kalın kırmızı çizgilerimizden biri “Kerkük”ün asla bir Kürt eyaleti olmayacağıydı.
Şu an orada Kürt bayrağı dalgalanıyor.
- Bir sabah, büyük bir coşkuyla başlattığımız “Fırat Kalkanı”, bir akşam ani bir kararla “Bitmiştir” denilerek, tek cümleyle sona erdirildi.
Bu açıklamanın, Amerikan Dışişleri Bakanı’nın Ankara’ya ayak basmasından bir gece önce yapılması da gözümüzden kaçmadı.
***
Ya orada şehit bıraktığımız 67 çocuğumuz?
Allahtan Hürriyet var ve onların kahramanca mücadelelerini okuyacağız, onlar için dua edeceğiz.
***
- “Rakka’ya gidiyoruz”, “Menbiç’i temizliyoruz” diye yaptığımız açıklamaları ise...
Hafızalarımızda capcanlı dururken, bir hafta önce amfibik araçlarla Fırat’ı geçen Suriyeli Kürtlerin fotoğraflarını gördük. Rakka’ya doğru gidiyorlardı.
***
- Esad kıpkızıl çizgimizdi...
Ona en düşman Amerika Birleşik Devletleri, önceki gün son noktayı koydu:
“Onun kaderine Suriye halkı karar verecek...”
Oysa, “Emevi Camisi’nde kılacağımız cuma namazı ile” onun kaderini biz tayin edecektik...
Şimdi seçime girecek ve muhtemelen en az yüzde 70 oyla o koltuğa halkı tarafından seçilmiş bir lider olarak yeniden oturacak.
***
Arkadaşlar... Ortadoğu için Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik derinlik” adı altında getirdiği “Yeni Türkiye diplomasisi” Türkiye’yi Ortadoğu’da Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki ikinci hezimetine uğratmıştır.
Üstelik bu defa girmediğimiz bir savaşı kaybettik.
***
Şimdi artık bir zamanlar “Monşer” diye aşağılanan bilge diplomatlar dönemine, yani Atatürk’ün, “Yurtta sulh, cihanda sulh” bilgeliğine dönme zamanıdır.
AHMET HAKAN KISKANACAĞIM KADAR GÜZEL SORDU VE YAZDI
MESAJ tek cümleydi ve ancak bu kadar yalın sorulabilirdi:
“Jet Fadıl dışarıda, Kadri neden içeride...”
Ahmet Hakan’ın dünkü yazısına aynen katılıyorum ve ben de soruyorum.
Müslüman âleminin, Müslümanları en çok söğüşlemiş figürü serbest de Cumhuriyet efendisi olan Kadri Gürsel neden hâlâ içeride...
Karikatürlerinde, çizdiği kitap kapaklarında Gülen’i daha 17-25 Aralık’tan önce bile eleştiren Musa Kart neden içeride.
Atilla Taş bırakıldı.
İnşallah içerideki bütün gazeteciler de bir an önce bırakılır.
Onlar içeride durdukça 15 Temmuz darbesini anlatmak da o kadar güçleşecek.
Bunu bilelim.
16 NİSAN ANKETLERİ HAKKINDA MERAKLARIM
- Anketler “Ya yüzde 51 evet, ya yüzde 51 hayır çıkacak” diyor... Bakalım böyle mi olacak...
- Anketler, “İstanbul’da oylar başa baş” diyor. Bakalım öyle mi çıkacak.
- Anketler “Kadın oyları başa baş” diyor bakalım öyle mi olacak.
- Anketler “Hollanda olayı dış evet ve hayır oylarını eşit ölçüde etkiledi” diyor. Bakalım öyle mi olacak.
- Anketler “Lise ve üstü eğitim alan seçmende hayır oyu açılarak önde gidiyor” diyor. Bakalım öyle mi olacak.
- Anketler, “Eğitimsiz genç kesimde güçlü bir Erdoğan hayranlığı oluştu” diyor. Bakalım öyle mi olacak.
‘GÜDÜK NECMİ’DEN SONRA ‘HABABAM SINIFI’NDA YOKLAMA
'HABABAM Sınıfı’nda yaprak dökümü var. Halit Akçatepe de gitti, Mahmut Hoca kaldı yadigâr...
Münir Özkul bugün sınıfa girip yoklama yapsa....
- Hafize Ana (Adile Naşit) ses yok...
- İnek Şaban (Kemal Sunal) ses yok...
- Damat Ferit (Tarık Akan) ses yok...
- Güdük Necmi (Halit Akçatepe) ses yok...
- Domdom Ali (Feridun Şavlı) ses yok...
- Tulum Hayri (Can Gürdap) ses yok...
- Hayta İsmail (Ahmet Arıman) Burdayım hocam...
- Bozum Cahit (Cengiz Nezir) Burdayım hocam...
- Kalem Şakir (Bülent İğdiroğlu) Burdayım hocam...
- Okul Müdürü (Muharrem Gürses) ses yok...
- Hüseyin Şevki Topuz (Ergin Orbey) ses yok...
- Akil Hoca (Akil Öztuna) ses yok...
- Bacaksız (Tuncay Akça) Burdayım hocam...
- Badi Ekrem (Şener Şen) Burdayım hocam...
- Sunucu (Ayşen Gruda) Burdayım hocam...
YOUTUBE’DA HANGİ SINIF KAÇ KERE GÖRÜNTÜLENDİ
- Hababam Sınıfı Uyanıyor: 2 milyon 800 bin
- Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor: 1 milyon 561 bin
- Hababam Sınıfı Tatilde: 1 milyon 155 bin
- Hababam Sınıfı: 1 milyon 171 bin
- Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı: 977 bin
HAYVAN HAKKI
24 MART 2017 CUMA: BU TARİHİ BİR YANA NOT EDİN
ÖNCEKİ cuma günü Fransa’nın Ales şehri mahkemesinin önünde büyük bir kalabalık toplanmıştı. O gün çok ilginç bir dava vardı.
Mahkeme, kesim sırasında hayvanlara kötü muamele yaptıkları ve acı çektirdikleri gerekçesiyle, şehirdeki mezbahanın bir yöneticisini 1 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca 5 yıl boyunca mezbahada çalışmaktan ve evinde ticari amaçla hayvan bulundurmaktan da men etti. Ayrıca 3 bin 400 Euro da para cezası verdi.
Mezbahanın iki çalışanını da para cezalarına çaptırdı. Mezbahanın sahibi olan şirket de 6 bin Euro para cezası ödeyecek.
Paylaş