İKİ gündür Hürriyet’in manşetlerinde bomba gibi haberler patlıyor.
Bu iki haberin gündemdeki öteki konuların arasında kaybolmasına hepimiz üzüldük.
Birinci haber aylardır herkesin peşinde olduğu Şemdinli Savcısı’nın izini Toygun Atilla’nın bulmasıydı.
İkincisi ise Gülden Aydın’ın, BDDK’nın 143 kişinin bankalarda kiralık kasasının bulunup bulunmadığını araştırdığı haberiydi.
* * *
Öğle saatlerinde eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı aradı.
Yayınladığımız habere biraz alınmış.
Kinayeli bir şekilde, "Teşekkür ederim. Beni çok zenginmiş gibi gösterip listenin başına koymuşsunuz" dedi.
"Paşam, bu bir haber. Size karşı herhangi bir kastımız yok. O listede çok yakından tanıdığımız gazeteci arkadaşlarımız da var" dedim.
"Bu kadar uğraşacaklarına bana sorsalardı hemen söylerdim. Benim hiçbir bankada kiralık kasam yok" dedi ve devam etti.
"Gelirimi çok merak eden varsa onu da söyleyeyim. Emekli maaşı alıyorum. Bir evim var, onun kirasını alıyorum. Bir de emekli olurken elime geçen toplu para var. Onu bankaya koydum. Gelirim de bu."
Sonra, sözü kendi açıp konuyu hakkındaki ortam dinlemelerine getirdi.
Bunlara çok alınmış.
O konuşmalarda adı geçen Onur Öymen aramış ve "Ben böyle bir konuşma yaptığımızı hatırlamıyorum" demiş.
Başkaları da benzer şeyler söylemiş.
Bunun üzerine, ortam dinlemesi olduğu iddia edilen kayıtları Amerika Birleşik Devletleri’nde bu konuda eğitim almış bir uzmana inceletmiş.
Uzman, raporunu geçen gün kendisine iletmiş.
İlk iki sayfada, dijital dinleme ve kayıt konusundaki son gelişmeler özetleniyormuş.
Artık sesin rengi alınıp, bu renkten insanlara çeşitli konuşmalar yapmış gibi kayıtlar düzenlenebiliyormuş.
Uzmanın verdiği rapora göre, bu konuşmaların yüzde 90’ı "dijital montaj"mış.
Yani, ya çeşitli zamanlarda, başka kişilerle yapılan konuşmalardan bölümler çıkarılıp eklenmiş.