Paylaş
İnek Şaban mesela...
Neydi acaba mezhebi?
*
Alevi miydi Belgin Doruk, Sünni miydi Ayhan Işık? Kürt kökenli miydi, yoksa Çerkez miydi Sadri Alışık?
*
Şakayla karışık sormuyorum bunları...
Kaçımız biliyordu veya doğrusu hiç merak eden olur muydu Sami Hazinses’in Ermeni olduğunu?
*
Türkan Şoray, Fatma Girik, Filiz Akın, Hülya Koçyiğit, dört yapraklı yonca... İster türbanlı ol, ister çarşaflı, saçlarını örtmedikleri için sevmeyen var mıydı onları?
*
Ömercik’e kahrolmayan Musevi, Ayşecik’e gözyaşı dökmeyen Rum var mıydı?
*
Hulusi Kentmen gibi dedesi olmasını kim istemezdi ki... Peki, hiç kimse düşündü mü bugüne kadar Hulusi Kentmen’in umreye gidip gitmediğini?
*
Bizans’ı haşat eden Cüneyt Arkın yabancı düşmanı mıydı? Hem Karaoğlan, hem Tarkan, yani Kartal Tibet neciydi?
*
Kaptan Ediz Hun, subay İzzet Günay, savcı Fikret Hakan, polis Ekrem Bora, şafak bekçisi pilot Göksel Arsoy, jön Türklerimiz... Osmanlı
aleyhtarı mıydı?
*
Mirasını komple Mehmetçik Vakfı’na bırakan Zeki Müren, darbeci miydi?
*
Milli duygularımızı doruğa çıkaran efsane film ‘Bir Millet Uyanıyor’un görüntü yönetmeni Kriton İlyadis, hangi milletin uyanışını anlattı o filmde, Japon milletinin mi?
*
Emel Sayın’la Tarık Akan’ın şarkılar söyleyerek el ele dolaşmasına sevinmeyen... Bıraktık mezhebi kökeni filan, Adile Naşit’i Münir Özkul’u sevmeyen insan, insan mıdır?
*
Siyah-beyaz ama rengârenk değil miydik?
*
Gençler, sorun büyüklerinize... Şu veya bu ayrımı var mıydı mahallede?
*
Elbette farklı farklıydık ama hepimiz değil miydik?
Birlikte üzülür birlikte sevinir, birlikte güler birlikte ağlamaz mıydık?
*
Lefter’e milli takım kaptanlığını mesela, Niko’ya ay-yıldızlı formayı Lozan Antlaşması gereğince mi vermiştik?
Var mı o günleri özlemle iç çekerek anmayan?”
BEDRİ BAYKAM’A SORDUM: BU YAZIYI SEN Mİ YAZDIN
Yukarıda okuduğunuz yazı şu cümleyle bitiyor...
“Paylaş ki herkes okusun...”
Her bayram sosyal medyada ağızdan kulağa, gözden göze dağılır...
*
Önceki gün “Bedri Baykam’ın şahane yazısı” diye en az 10 ayrı yerden geldi bana. Açıp Bedri’ye sordum.
“Ben yazmadım ama şahane bir yazı olduğu için paylaştım” dedi.
*
Araştırdım ama kimin yazdığını bulamadım.
Bilen varsa söylesin, teşekkür edeyim.
*
Bugün bayram... Ne kadar uğraşırsam uğraşayım, bugünkü ruh halimi, halimizi bundan güzel anlatan bir yazı yazamazdım...
Gerçekten neler oluyor bize... Neden böyle oluyor... Ve ne olacak...
*
Karamsar değilim...
Aksine iflah olmaz bir iyimserim...
Bu duygularla hepinize çok güzel bir bayram diliyorum...
DAHA DÜN HAYATIMIZA GİREN İTUNES BİTİYOR
Haber dün sabaha karşı NBA final maçını izlerken düştü. Apple, dün San Jose şehrinde yapılan yıllık toplantısında küçük bir software notuyla, son 20 yılın en büyük müzik olaylarından biri olan “iTunes”u, yani tanesi 0.99 cent’ten online şarkı satışı yapan sistemini öldürüyor.
İlk iTunes satışı 28 Nisan 2003 günü başlamıştı.
Ancak “streaming” müzik platformları, Apple’ın bu altın yumurtlayan tavuğunu 16 yıl sonra öldürdü.
Ve Apple bu altın yumurtlayan tavuğu öldürmemek için stream müzik alanına çok geç girdi.
Böylece hem altın yumurtlayan tavuğunu öldürttü...
Hem de kendisi birinciliği Spotify’a kaptırdı.
Böylece bir teknoloji devrimi daha hayatımızdan çıktı.
O FOTOĞRAFI ÇEKMEDİM BU FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİM
Cumartesi gecesi Madrid’de UEFA Şampiyonlar Ligi final maçındaydım.
Ben sahanın tam orta yerinde ve on veya on birinci sırada oturuyordum.
Kinsey Wolinski adındaki kadın, sahaya bizim bulunduğumuz tarafın karşısındaki tribünlerin sağ tarafından atladı.
Ancak güvenlikçiler kadını bizim bulunduğumuz tribünün sol tarafından çıkardı.
Yani kadını yakından göremedik.
Ertesi gün eve döndüğümde Tansu, “Sende sahaya atlayan kadının fotoğrafı var mı” diye sordu.
Kadının yaptığı hoşuna gitmiş...
Ben de WhatsApp’tan attım.
*
Ertesi sabah Haber Türk yazarı Serdar Turgut’un mesajı ile uyandım.
“Abi fotoğrafı sen çekmişsin. Başka konum vardı ama bunu yazacağım” dedi...
OdaTV, “O fotoğrafı Hürriyet’in hangi yazarı çekti” diye haber yapmış.
Meğer Tansu gönderdiğim fotoğrafları Instagram sayfasına koymuş ve altına “Fotoğraflar Ertuğrul’dan” diye yazmış.
Oysa ben şaka yapmıştım.
*
Neyse güzel bir bayram eğlencesi oldu.
SPOTİFY KURULDUĞU YIL APPLE KAÇ İPOD SATMIŞTI
Şöyle küçük bir araştırma yaptım. Müzikte dijital devrim şu aşamalardan geçti:
WALKMAN: Sony ilk Walkman’i 1979’da çıkardı.
CD: İlk CD 1 Ekim 1982’de çıktı. İlk şarkı Billy Joel’in “52’nd Street” şarkısıydı.
MP3: İlk sıkıştırılmış müzik uygulaması. Karlheinz Brandenburg adlı bir Alman tarafından 1995’te yapıldı. MP3 formatıyla kullandığı ilk şarkı Suzanne Vega’nın “Tom’s Diner”ıydı.
Napster: MP3 formatında ilk streaming müzik yayını
1 Haziran 1999’da yapıldı. Bu formatta yayınlanan ilk şarkı L.A. Guns’ın “Girl You Turn me On”uydu.
iPod: Apple ilk iPod’u 10 Ekim 2001’de satışa sürdü.
Bir iPod’a kaydedilen ilk şarkı Spiller’ın “Groovejet”iydi.
iTunes: Apple ilk iTunes Shop’un 28 Nisan 2003 günü açtı.
iTunes’da satılan ilk şarkının ne olduğu bilinmiyor. O günlerde en çok satan iki şarkı U2’nun ve Beck’in “Sea Change”iydi.
Bu iki şarkıdan biri olduğu tahmin ediliyor.
Spotify: 7 Ekim 2008’de başladı.
Spotify’a yüklenen ilk şarkının ne olduğunu bulamadım. Ama 500 milyon indirme sınırını geçen ilk şarkı, 2015 Ekim ayında Ed Sheeran’ın “Thinking Out Loud” şarkısı olmuş.
Bir milyar sınırını aşan ise 2016 Aralık ayında Drake’in “One Dance” şarkısı olmuş.
Ve son bir bilgi...
Spotify’ın yayına başladığı 2008 yılına kadar Apple 173 milyon iPod satmıştı.
Dün itibariyle iTunes ölürken, Spotify 217 milyon aktif kullanıcıya sahipti. Dijital dünya, bir kurtlar âlemidir... Hızlı ve yeni balık, büyük balığı ham yapar...
BENİM HAYATIMDA 13 MÜZİK DEVRİMİ
Böylece hayatım boyunca...
78 devirli plak...
33 devirli plak...
45 devirli plak...
Makaralı teyp...
Kasetli teyp...
Walkman...
CD...
MP3...
Napster...
iPod...
YouTube
iTunes...
Streaming olmak üzere... Tam 13 müzik devrimi yaşamışım...
Paylaş